Antalya cezaevinde yaşanan tecavüzlerin tamamında suçlanan kişiler koğuş ağası çıktı. Cezaevi yönetimini eleştiren Başbakanlık, koğuş ağalığının kaldırılmasını istedi.
Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu'nun, Antalya L Tipi Kapalı cezaevi'ndeki cinsel saldırı ve şiddet iddialarına ilişkin hazırladığı rapor, aynı cezaevinde başka bir cinsel saldırı olayının daha gerçekleştiğini ve tecavüzle suçlanan koğuş mümessilinin sevk edildiği cezaevinde yine mümessil yapıldığını ortaya çıkardı.
RAPORDA ŞOKE EDEN İFADELER
Raporda 46 yıl hapis cezasına mahkum edilen Z.Y.'nin S.Ö.'ye yönelik cinsel saldırı ve şiddette bulunması mercek altına alındı. Raporda, cezaevi savcılığının "koğuş ağalığı" olmadığı iddiasına karşılık "koğuş mümessilliği" adıyla düzenin devam ettiği belirtildi. S.Ö.'ye Z.Y. tarafından şiddet uygulandığı bilgisine yer verilen raporda, S.Ö.'nün kafasının duvarlara vurulduğu, çekpas sopası ile dövüldüğü dile getirildi. Diğer mahkumların şiddetin zaman zaman kameraların bulunduğu alanda yapıldığı ve cezaevi yönetiminin bu duruma müdahale etmediği iddiasına da yer verildi.
ŞİKAYETE DAYAK
Kurum temsilcilerinin Kütahya Cezaevi'ne gönderilen S.Ö. ile yaptığı görüşmeye değinilen raporda, banyoda iki günde bir tecavüze uğrayan S.Ö.'nün, "Olayı savcıya anlattım, inanmadı. Tecavüzü şikayet ettiğim için idare beni dövdü. Olayı açıkladıktan sonra infazda bana dilekçe yazdırdılar. Onlar söylediler ben yazdım" sözlerine yer verildi.
"ÖYLE BİR DAVRANIŞTA BULUNMADIM"
Z.Y. ise iddiaları reddederken, S.Ö.'yi baba şefkatiyle dövdüğünü öne sürdü. Raporda Z.Y.'nin "S.Ö. meydancıydı. Haftalık sigarasını alıyordum. Bir baba gibi sahip çıktım. Tecavüz ya da onu çağrıştıracak bir davranışta bulunmadık. F. ve T. gibi kişiler ayağımı kaydırmak için S.Ö.'yü kullandı" ifadelerine yer verildi.
YİNE AĞA OLDU
Raporda, cinsel saldırı olayı gündeme gelince Z.Y'nin, Isparta Cezaevi'ne nakledildiği, buraya giden Z.Y.'nin gençlerle aynı koğuşa verildiğini ve kendisini 'mümessil' seçtirdiğini tespitine yer verildi. Z.Y.'nin ağalık hakkında "Beni koğuş seçti. Mümessillik düzenin sağlanması için gereklidir. Sözünü geçirmen gerekir. Otoritemi kuramazsam düzen bozulur ve idare de bizden rahatsız olur" sözlerine yer verilen raporda şiddeti gerekli gören bir mahkumun mümessil seçilmesine göz yumulması ve cinsel saldırı iddialarına rağmen gönderildiği cezaevinde de mümessil seçilmesi ve yönetimin bunu kabul etmesi bu iddialara zemin hazırlayan nedenler olarak gösterildi.
Çocuk koğuşunda en az üç çocuk hükümlü için taciz iddiaları olduğu belirtelen raporun öneriler kısmında, bunlardan birinin doktor raporu ile tespit edildiği ve davalarının devam ettiği, cezaevi müdürünün sorumlu olduğu ve sadece adli soruşturmanın yeterli olmadığı ve bu konuda etkin soruşturma gerektiği kaydedildi. Cezaevlerinde gençlere ayrı koğuş ayrılması ve ağalık sisteminin kaldırılması da diğer öneriler arasında yer aldı.
İSTİSMAR MÜMESSİLLİKLE İLİŞKİLİ
Başbakanlık raporunda, "Mümessilliğin sağladığı avantajlar ile otoritenin gerekliliğine inanan anlayış idarenin zımni kabul ve onayı ile birleşince şiddet kaçınılmaz olmaktadır. S.Ö.'ye düzenli olarak uygulanan şiddet bu birleşimin sonucudur. Cinsel istismar iddiaları ya da olayları mümessillikle bir şekilde ilişkilidir. Antalya Ceza İnfaz Kurumu'nda gündeme gelen tecavüz iddialarının tamamında suçlanan kişiler mümessillerdir" denildi. Başbakanlık raporunda Adalet Bakanlığı müfettişlerinin de ayrı bir rapor hazırladı. Bu raporda da "Kesin tespit yapılamamış olmasına rağmen, iddia edilen olayın gerçekleşmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülmektedir" denildi.
(Kaynak: Milliyet)