BAŞBAKAN YARDIMCISI PROF. DR. NUMAN KURTULMUŞ: - "TÜRKİYE, ÇÖZÜM SÜRECİYLE İLGİLİ HASSAS BİR NOKTADAN GEÇİYOR. ÇÖZÜM SÜRECİNDE MUHATABIMIZ, ÇOK AÇIK SÖYLÜYORUM, ŞU YA DA BU ÖRGÜT DEĞİLDİR. ÇÖZÜM SÜRECİNDE MUHATABIMIZ BAŞTA BÖLGE HALKI OLMAK ÜZERE BÜTÜN TÜRKİYE'DİR"
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Türkiye, çözüm süreciyle ilgili hassas bir noktadan geçiyor. Çözüm sürecinde muhatabımız, çok açık söylüyorum, şu ya da bu örgüt değildir. Çözüm sürecinde muhatabımız başta bölge halkı olmak üzere bütün Türkiye'dir" dedi.
Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin 2014-2015 akademik yılı açılış törenine katılan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, burada ilk dersi verdi. Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, açılış öncesi MAKÜ Konferans ve Sergi Salonu’ndaki ebru sergisinin açılışını yaparak, eşi ile birlikte sergiyi gezdi. MAKÜ akademik yıl açılış töreninde ilk olarak MAKÜ Müzik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Gökhan Çağırgan ve Sipsi Sanatçı Mehmet Bedel sipsi ve kaval konseri verdi.
Açılış töreninde ilk dersi veren Prof. Dr. Kurtulmuş, son günlerde Suriye'de ve Kobani'de yaşanan olaylara değindi. Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Kurtulmuş, "Dün yanıyor dediğimiz ülkeler uzaktaydı, bugün yanıyor dediğimiz ülkeler karşımızda, 1 kilometre. Kobani'de yangın var. Oradaki silah buraya geliyor, oradaki barut kokusunu sınırda hissediyorsunuz" dedi.
Türkiye'nin Suriye politikasında bataklığa doğru çekilmeye çalışıldığını ifade eden Kurtulmuş, kimilerinin Türkiye'yi bu alanda harekata zorladığın ve bir taraftan Türkiye'nin mültecilerin baskısı altında kaldığını, yaklaşık bir ay önce Kobani'den mülteciler geldiğini, 18 saatte 70 bin Kobanili mülteciye sınırda ev sahipliği yapıldığını anlattı. Birilerinin kara propaganda yaptığını, Türkiye'nin Kürtleri almayacağı yönünde açıklamalar yapıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Türkiye, tüm bu propagandalara karşı hiçbir insanı etnik kimliğine bakmaksızın sınırlarına kabul etti. Türkiye diye üzerinde konuştukları toprak parçası, sıradan bir toprak parçası değildir. Burası insanlığın son kalesidir, burası insanlığın vicdanıdır" diye konuştu.
Türkiye'de bugün yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli mültecinin bulunduğunu, 2011 yılından bu yana bu kişilere 4 milyar dolar yardım yapıldığını bildiren Kurtulmuş, yardımları yaparken hiçbir şekilde oflamadıklarını vurguladı. Türkiye'nin büyük bir medeniyet birikimine sahip olduğunu, bu birikimin kendilerine büyük sorumluluk ve zorunluluk yüklediğini ifade eden Kurtulmuş, "Allah'a şükür ki arkamızda şerefli bir gölge vardır, güzel bir gölge vardır, onunla birlikte yürüyeceğiz ve yanlışları düzelteceğiz" dedi.
Ortaya çıkan olaylara herkesin üzüldüğünü, vatandaşların ölmesini kabul edilebilir görmediklerini dile getiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, çözüm süreciyle ilgili hassas bir noktadan geçiyor. Çözüm sürecinde muhatabımız, çok açık söylüyorum, şu ya da bu örgüt değildir. Çözüm sürecinde muhatabımız başta bölge halkı olmak üzere bütün Türkiye'dir. Bütün Türkiye, barışı, kardeşliği, bir kere daha yaşadı. Çok net söylüyorum, 2 senedir Türkiye'de barış ortamını yaşayan insanlar. Bir daha hiçbir şekilde geri gidilmesine müsaade etmez. Kim ne isterse istesin, hangi rüyanın içerisinde olursa olsun, başta Kürt kardeşlerimiz, bölge halkı olmak üzere bu memlekette hiç kimse ayrılıkçı hiçbir harekete müsaade etmez. Hiçbir şekilde bunun gerçekleşmeyeceğini biliyor ve bunun için hesabımızı yapıyoruz."
Çözüm sürecinde mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiren Kurtulmuş, "Kim bitirmek isterse istesin, yüzde 90'ı zaten bitti, geri dönemezsiniz, az bir kısmı kaldı. Bunu yaparken de bizim esas karşımızdaki muhatabımız, hak ve özgürlükleri geliştireceğimiz insanlardır. Bunu yaparken kimse şunu zannetmesin; efendim çözüm süreci devam ediyor diye Türkiye'nin ulusal güvenliği ihmal edilecektir. Güvenliğimiz ihmal edilmeyecektir. Demokrasi içerisinde bireysel haklarda asla geriye dönülmeyecek. Hiçbir şekilde şimdiye kadar kazandıkları hakların bir adım bile geri gitmesine müsaade etmeden Türkiye'de kamu düzenini kuracak adımları da gerçekleştireceğiz."
Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin 2014-2015 akademik yılı açılış törenine katılan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, burada ilk dersi verdi. Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, açılış öncesi MAKÜ Konferans ve Sergi Salonu’ndaki ebru sergisinin açılışını yaparak, eşi ile birlikte sergiyi gezdi. MAKÜ akademik yıl açılış töreninde ilk olarak MAKÜ Müzik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Gökhan Çağırgan ve Sipsi Sanatçı Mehmet Bedel sipsi ve kaval konseri verdi.
Açılış töreninde ilk dersi veren Prof. Dr. Kurtulmuş, son günlerde Suriye'de ve Kobani'de yaşanan olaylara değindi. Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Kurtulmuş, "Dün yanıyor dediğimiz ülkeler uzaktaydı, bugün yanıyor dediğimiz ülkeler karşımızda, 1 kilometre. Kobani'de yangın var. Oradaki silah buraya geliyor, oradaki barut kokusunu sınırda hissediyorsunuz" dedi.
Türkiye'nin Suriye politikasında bataklığa doğru çekilmeye çalışıldığını ifade eden Kurtulmuş, kimilerinin Türkiye'yi bu alanda harekata zorladığın ve bir taraftan Türkiye'nin mültecilerin baskısı altında kaldığını, yaklaşık bir ay önce Kobani'den mülteciler geldiğini, 18 saatte 70 bin Kobanili mülteciye sınırda ev sahipliği yapıldığını anlattı. Birilerinin kara propaganda yaptığını, Türkiye'nin Kürtleri almayacağı yönünde açıklamalar yapıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Türkiye, tüm bu propagandalara karşı hiçbir insanı etnik kimliğine bakmaksızın sınırlarına kabul etti. Türkiye diye üzerinde konuştukları toprak parçası, sıradan bir toprak parçası değildir. Burası insanlığın son kalesidir, burası insanlığın vicdanıdır" diye konuştu.
Türkiye'de bugün yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli mültecinin bulunduğunu, 2011 yılından bu yana bu kişilere 4 milyar dolar yardım yapıldığını bildiren Kurtulmuş, yardımları yaparken hiçbir şekilde oflamadıklarını vurguladı. Türkiye'nin büyük bir medeniyet birikimine sahip olduğunu, bu birikimin kendilerine büyük sorumluluk ve zorunluluk yüklediğini ifade eden Kurtulmuş, "Allah'a şükür ki arkamızda şerefli bir gölge vardır, güzel bir gölge vardır, onunla birlikte yürüyeceğiz ve yanlışları düzelteceğiz" dedi.
Ortaya çıkan olaylara herkesin üzüldüğünü, vatandaşların ölmesini kabul edilebilir görmediklerini dile getiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, çözüm süreciyle ilgili hassas bir noktadan geçiyor. Çözüm sürecinde muhatabımız, çok açık söylüyorum, şu ya da bu örgüt değildir. Çözüm sürecinde muhatabımız başta bölge halkı olmak üzere bütün Türkiye'dir. Bütün Türkiye, barışı, kardeşliği, bir kere daha yaşadı. Çok net söylüyorum, 2 senedir Türkiye'de barış ortamını yaşayan insanlar. Bir daha hiçbir şekilde geri gidilmesine müsaade etmez. Kim ne isterse istesin, hangi rüyanın içerisinde olursa olsun, başta Kürt kardeşlerimiz, bölge halkı olmak üzere bu memlekette hiç kimse ayrılıkçı hiçbir harekete müsaade etmez. Hiçbir şekilde bunun gerçekleşmeyeceğini biliyor ve bunun için hesabımızı yapıyoruz."
Çözüm sürecinde mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiren Kurtulmuş, "Kim bitirmek isterse istesin, yüzde 90'ı zaten bitti, geri dönemezsiniz, az bir kısmı kaldı. Bunu yaparken de bizim esas karşımızdaki muhatabımız, hak ve özgürlükleri geliştireceğimiz insanlardır. Bunu yaparken kimse şunu zannetmesin; efendim çözüm süreci devam ediyor diye Türkiye'nin ulusal güvenliği ihmal edilecektir. Güvenliğimiz ihmal edilmeyecektir. Demokrasi içerisinde bireysel haklarda asla geriye dönülmeyecek. Hiçbir şekilde şimdiye kadar kazandıkları hakların bir adım bile geri gitmesine müsaade etmeden Türkiye'de kamu düzenini kuracak adımları da gerçekleştireceğiz."