İSTANBUL - İstanbul silüeti ve saray kültüründen tanınan latis deseniyle özel olarak tasarlanan Arzum OKKA Minio Türk kahvesi makinesi, Türkiye’de ilk kez ve sadece seçili Anadolu Kültürel Girişimcilik müze mağazalarında satışa sunuldu.
Arzum'dan yapılan açıklamaya göre, kavrulma derecesi, pişirilmesi, sunumuyla 5 asırlık bir hikayenin kahramanı olan, UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” listesine giren Türk kahvesinin bu sayede müze ziyareti gerçekleştiren turistlerle tanıştırılması ve dünyaya taşınması hedefleniyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, dünya kahve trendinde espresso ve filtre kahvenin öne çıktığını belirterek, "Dünyada günde yaklaşık 2,2 milyar fincan kahve içilmesine rağmen Türk kahvesi, pazardan yüzde 10 pay alabiliyor. Hedefimiz, Türk kahvesi tüketiminin yüzde 20 paya çıkması. Mükemmel Türk kahvesi deneyimi için tasarladığımız kahve makinemiz OKKA, bugün dünyanın 35 ülkesinde farklı kültürleri Türk Kahvesi kültürüyle buluşturuyor. Hedefimiz daha fazla ülke ve daha fazla kişi. Buna katkı sunacak her şeye imzamızı atmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Nevşehir Göreme Açıkhava Müzesi müze mağazalarında satışa sundukları İstanbul silüetli özel Türk kahvesi makinesinin bu kültürü dünyanın dört bir köşesine yaymasını hedeflediklerini kaydeden Kolbaşı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizi ziyarete gelen turistlerin evlerine Türk kahvesi kültürünü taşımaları bizler için çok anlamlı. Turistler Türk kahvesini burada deneyimleyip sevse de, kendi ülkelerinde bu lezzete ulaşmakta zorlanıyorlar. Türk kahvesinin dünyada hak ettiği konuma ulaşamamasının en önemli nedeni, Türk kahvesinde makineli çözümlerin diğer kahve türlerine kıyasla 100 yıl kadar gecikmesi. Bu çözümlerin daha da geliştirilmesiyle birlikte hak edilen noktaya varılacağını düşünüyoruz."
Anadolu Kültürel Girişimcilik İcra Kurulu Başkanı Halil Korkmaz ise şunlara dikkati çekti:
"Türk vatandaşları ve yabancı ziyaretçilere en nitelikli şekilde sunumu, satışı ve tanıtımını yapmayı amaçlıyoruz. Türk Kahvesinin ve kahve kültürümüzün küresel ölçekte markalaşma çabalarına katkıda bulunmayı amaçladığımız bu çalışmada, Türk Kahvesi üreticileri ve girişimcilerinin yararına pazarın büyütülmesine de katkıda bulunmak istiyoruz. 'Müze’nin Kahvesi' isimli kendi markamızla, özel nem derecesinde kavurarak hediyelik kutularda beğeniye sunduğumuz Türk Kahvemizin yanında, müzelerimizi ziyaret eden yaklaşık 30 milyonun üzerindeki ziyaretçiye mağazalarımızda sağladığımız nitelikli hizmetlerimizin başında gelen Türk Kahvesi sunumu yerinde tüketimi artırdığı gibi, bu işbirliği ile yerli ve yabancı tüm misafirlere Türk Kahvesini pratik bir şekilde evinde de yapabilme imkanı veriyoruz.
Topkapı Sarayı’na özel tasarladığımız 'Latis-i Harem' koleksiyonumuz ve eşsiz bir şehir olan İstanbul’dan ilham alan 'İstanbul Koleksiyonu' desenleri ile bezenmiş bu Türk Kahvesi makineleri ile son kullanıcıya ülkemizin kültürel değerlerini kendi evlerinde de tanıtmaya devam ediyoruz. Unesco Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alan Türk kahvesinin kültürel bir değer olarak konumlandırılması, en nitelikli şartlarda sunumu, satışı ve tanıtılması için proje ve işbirliklerimiz devam edecektir"