İSTANBUL - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin olumsuz etkilerini gidermek için uzun vadeli ve düşük faizli finansmana ihtiyaç olduğunu belirtti.
Zeytinoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, uygulanan teşvik paketlerinin finansmanı için sıcak paraya ihtiyaç duyulacağını ve bu süreçte Uluslararası Para Fonu'nun da (IMF) bir opsiyon olarak düşünülebileceğini aktardı.
IMF'nin, üyesi olan ülkelere kotalarının yüzde 145'ine kadar kısa vadeli likidite sunmasını sağlayan yeni bir kısa vadeli likidite hattını 15 Nisan'da devreye soktuğunu hatırlatan Zeytinoğlu, Türkiye'nin IMF'deki kotasının 6,9 milyar dolar olduğunu ve bunun yüzde 145'inin 10 milyar dolar olacağını bildirdi.
Zeytinoğlu, IMF'nin bu şekilde Kovid-19 krizinin ekonomiler üzerindeki etkilerine karşı kısa vadeli fon sunduğunu belirterek, Türkiye'nin 1947'den beri IMF üyesi olduğunu anımsattı. Zeytinoğlu, IMF'den kredi almanın üyeliğin sağladığı bir hak olduğunu ve tüm üyelerin zaman zaman bu hakkı kullandığını bildirdi.
- "Tahminlere göre küresel ekonomi yüzde 3 küçülecek"
Ayhan Zeytinoğlu, IMF'nin Kovid-19 krizi bağlamında sağlamayı öngördüğü kredilerin diğer tür koşullu stand-by anlaşmalarından farklı olduğunu vurguladı.
Zeytinoğlu, Kovid-19 krizinin tüm dünya ekonomilerini sarstığını belirterek, şunları kaydetti:
"Üretim ve tüketimde azalma, durgunluk, gelir kaybı ve ticaret ağlarının kesilmesi dünya ekonomisinde bir daralma ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. 1929 büyük buhranından sonra 2008 yılındaki mali krizden de daha ciddi boyutlarda bir kriz bizleri bekliyor. Yapılan tahminlere göre, küresel ekonomi yüzde 3 küçülecek. Bu zor koşullarda dünyada finansal sistemin istikrarını sağlamakla görevli kuruluş olan IMF, 189 üye ülkeye 1 trilyon dolarlık kredi kapasitesini kullandıracağını açıkladı.
Türkiye'nin gündeminde IMF'ye başvurmak şu anda olmasa da, ülkemiz de bir IMF üyesi ve bu kapasiteden faydalanmak hakkına sahip. Ekonominin gerektirdiği sıcak para akışını kolaylaştırmak için IMF opsiyonu tamamen gözden uzak tutulmamalı. Türkiye'nin daha önce yaptığı stand-by anlaşmalarından farklı olarak bu sefer IMF'nin özellikle Kovid-19 pandemisi ile mücadele için kullandırttığı kısa vadeli fonlara başvurulabilir. Bu fonlar Türkiye'de daha önceleri kullanılan stand-by türü anlaşmalardan farklı. Kriz ile mücadele ekonomiye likidite enjeksiyonunu gerektiriyor. Bunun sağlamanın bir yolu olarak IMF'nin önerdiği yeni kısa vadeli kredi fonuna başvurulabilir."