İSTANBUL - Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, "Bir kuruluşun her kademesinde, kendinden daha iyi insanlarla çalışmaya gayret eden, çalıştırdığı insanlardan öğrenmeye çalışan, insanların kendilerini yetiştirecekleri bir atmosferi sağlayan yöneticileri kollayan ve ödüllendiren liderlere ihtiyaç var. Böyle düşünen yöneticiler işe aldıkları gençlere yetki ve sorumluluk vermekten kaçınmıyorlar." dedi.
Eczacıbaşı, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından 27. kez düzenlenen İnsan Yönetimi Kongresi'nde "Geleceğe Umutla Bakmak" başlıklı bir konuşma yaptı.
Dünyanın geleceğine ilişkin kaygı yaratan bir dizi sorunun çözüm beklediğini ifade eden Eczacıbaşı, insanlığa mutluluk ve refah getirecek bir gelecek için, uygarlıkların dönüşümü sağlamaktaki başarılarının belirleyici olacağını söyledi.
İnsanlığın geleceği için umut kavramının önemine işaret eden Eczacıbaşı, "Umuda ihtiyacımız var. Bu bağlamda Çek edebiyatçı ve devlet adamı Vaclav Havel’in umudu iyimserlikten ayırt eden, sevdiğim bir sözünü hatırlatmak istiyorum: Umut, gelecekte her şeyin iyi olacağına ilişkin bir inanç değildir. Sonuç ne olursa olsun, doğru olanı yaptığımıza ilişkin inançtır." diye konuştu.
Ekonomik sürdürülebilirlik için büyük önem taşıyan insan kaynağının kişisel gelişiminin günden güne önem kazandığını belirten Eczacıbaşı, "Kimine göre kurumlar insanları geliştiriyor; kime göre de kişi kendini geliştiriyor. Ben kendimi ikinci yaklaşıma daha yakın buluyorum. Bana kalırsa kişiyi kendisinden başka kimse geliştiremez; diğer kurum ve kişiler ise yarattıkları ortamla buna ancak katkı sağlayabilirler. Çünkü gelişim alanını kişinin kendisinden daha iyi kimsenin bilmesi mümkün değildir." değerlendirmesini yaptı.
- "Kendimizden küçükleri işe alırsak bir cüceler şirketi oluruz"
Eczacıbaşı, Dünya Ekonomik Forumu’nun geçen yıl yaptığı "İşlerin Geleceği" araştırmasına göre, şirketlerin yüzde 70’ten fazlasının veri analitiği, mobil uygulamalar, nesnelerin interneti, öğrenen makineler ve bulut teknolojisinden en az birini önümüzdeki iki yıl içinde hayatının bir parçası haline getireceğini söyledi.
Kurumların yöneticilerine çağrıda bulunan Eczacıbaşı, "İnsanların kendilerini doğal kapasitelerinin izin verdiği en üst düzeye kadar geliştirmelerine olanak veren bir yer haline getirmek dışında başka bir seçeneğimiz bulunmadığını düşünüyorum." dedi.
Bu yaklaşımı kurumlarda en büyük başarı ölçütlerinden biri olarak görmek gerektiğini dile getiren Eczacıbaşı, şöyle konuştu:
"Bir kuruluşun her kademesinde, kendinden daha iyi insanlarla çalışmaya gayret eden, çalıştırdığı insanlardan öğrenmeye çalışan, insanların kendilerini yetiştirecekleri bir atmosferi sağlayan yöneticileri kollayan ve ödüllendiren liderlere ihtiyaç var. Böyle düşünen yöneticiler işe aldıkları gençlere yetki ve sorumluluk vermekten kaçınmıyorlar. Yeni yöneticilerin yetişmesinde en etkin yöntem de bu oluyor. Sorumluluk almak, yaparak öğrenmek, hatalarından ders almak.
Bu konuda, adını taşıyan reklam ajansının kurucusu, efsanevi iş insanı David Ogilvy’nin hikayesini çok severim ve sık sık hatırlarım. David Ogilvy, ajansta yeni işe başlayan her gence, birbirinin içine giren küçük bebeklerden oluşan bir Rus bebeği oyuncağı hediye edermiş ve içine şöyle bir not koyarmış; 'Hepimiz kendimizden büyükleri işe alırsak bir devler şirketi oluruz. Kendimizden küçükleri işe alırsak bir cüceler şirketi oluruz. Gençler sadece parasal kazanç beklemiyorlar, hayatlarına değer katacak bir şeyler yapmak istiyorlar. Toplumsal sorunlara ilgi gösteren, sosyal sorumluluk sahibi kurumlar bu nedenle gençler için çekici olabiliyor."
PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Berna Tınaz da, son bir yıl içinde yaşanan değişimlere dikkati çekerek, "Görünen o ki dünya, iklim değişikliği ile hiç olmadığı kadar meşgul. Yapay zeka, mevcut yetkinliklerde yenilenmeyi şart koşuyor. İlk defa bir arada çalışmaya başlayan beş jenerasyon bireylere anlam sunabilen kurumları ve liderleri arıyor. Öte yandan nüfus artışı ve küresel ısınma, sorumlu insan / kurum anlayışını olmazsa olmaz kılıyor. Her şeyin üzerine bir şemsiye gibi açılan ‘belirsizlik yönetimi’ temel ihtiyaç haline geliyor. İşte tam da bu nedenle, bu sene PERYÖN Kongre’de dünyanın bilgisi ve aklıyla, geleceğin vizyon ve cesaretini konuşuyoruz." diye konuştu.