Rüzgarın küresel ekonomiye katkısı yüzde 34'e ulaşacak

ANKARA - Rüzgar enerjisinin global ekonomiye katkısı 2040'a kadar yaklaşık dokuz kat artarak yüzde 34’e ulaşacak.

Rüzgar enerjisi üreticisi Siemens Gamesa Yenilenebilir Enerji adına denetim ve danışmanlık şirketi KPMG tarafından hazırlanan, "Enerji Geçişi Bağlamında Rüzgar Enerjisinin Sosyoekonomik Etkileri Rapor"una göre, temiz enerji temini sayesinde önemli toplumsal faydalar elde edilecek.

Rüzgar enerjisinin global ekonomiye katkısı 2040'a kadar yaklaşık dokuz kat artarak yüzde 34’ü bulacak.

Ayrıca 2050 itibarıyla karbon emisyonlarında elde edilmesi gereken azalmanın yüzde 23’ü rüzgar enerjisinden sağlanabilecek. Rapora göre, bu oran 5,6 milyar ton karbondioksit (CO2), diğer bir deyişle en fazla kirliliğe neden olan 80 şehrin bir yıllık toplam emisyonuna karşılık geliyor. Bu azalma, dünyada yılda 4 milyon kişinin hayatını kurtaracak ve sağlık harcamalarını yılda 3,2 trilyon dolar azaltarak topluma önemli faydalar sağlayacak.

Rapora göre, giderek büyük bir sorun haline gelen susuzluk dünya nüfusunun yüzde 40’ını etkiliyor. Rüzgar enerjisiyle 2030 yılına kadar toplam 16 milyar metreküp su tasarrufu sağlanabilir.

-Yenilenebilir enerji alanında kariyer yapın

Raporda görüşlerine yer verilen Siemens Gamesa Üst Yöneticisi Markus Tacke, Siemens Gamesa’nın da topluma temiz enerji sunma konusunda ciddi bir kararlılık içinde olduğunu vurguladı.

Öğrencilere STEM (Fen Bilimleri) alanında kariyer yapmaları çağrısında bulunan Tacke, "Bazı şeyler sizin elinizde. Değişimi gerçekleştirecek kişilerden biri olmayı seçebilirsiniz. STEM’i seçin. Değişime yönelik merakınızı ve tutkunuzu çözüme dönüştürecek bir kariyeri seçin. Bugün ihtiyaç duyduğumuz, gelecekte daha da fazla ihtiyaç duyacağımız çözümleri üretin." ifadelerini kullandı.

Tacke, ayrıca düzenleyici kurumlar, hükümetler ve şirketlerin de enerji dönüşümünü teşvik etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yeterli finansal teşvikler ve net politikalar yok. Yenilenebilir enerjiye tam anlamıyla geçişin önündeki engeller sadece teknolojik maliyetler değil, bu iddialı hedefleri gerçeğe dönüştürmek için gerekli uzun vadeli stratejiler ve yatırımların da olmaması." değerlendirmesinde bulundu.