İSTANBUL - Kaspersky araştırmacıları, Türkiye'de tüketicilerin yüzde 38'inin, vatandaşların güvenliği için devletin sosyal medya faaliyetlerini denetlemesine sıcak baktığını belirledi.
Kaspersky açıklamasına göre, şirket, insanların sosyal puanlama sistemlerine ve bu sistemlerin bir parçası olmaya bakış açılarını ele aldığı "Sosyal kredi ve güvenlik: Puanlama dünyasını kucaklama" başlıklı rapor yayınladı.
Bu rapora göre, Türkiye'de tüketicilerin yüzde 38'i, vatandaşların güvenliği için devletin sosyal medya faaliyetlerini denetlemesine sıcak bakıyor.
Araştırmaya Türkiye'den katılanların yüzde 68'i bir çevrim içi mağazadan özel bir teklif alabilmek için özel verilerini paylaşabileceğini belirtti, ancak ankete katılanların yüzde 44'ü, veri odaklı otomatik sistemlerin nasıl çalıştığını bilmediğini kaydetti.
Araştırmaya Türkiye'den katılanların yüzde 16'sı sosyal kredi sistemi konusunda bilgi sahibi olduğunu aktardı.
Öte yandan, Türkiye'de tüketicilerin yüzde 44'ü sosyal kredi sistemlerinin nasıl çalıştığını anlamakta zorluk çekiyor. İnsanlar kendi puanlarını, bu puanların nasıl hesaplandığını ve hata olduğunda bunların nasıl düzeltilebileceğini bilmiyor.
Kaspersky'nin sosyal puanlama sistemlerinin güvenliği üzerinde yaptığı araştırmaya göre, bu sistemler dışarıdan müdahaleye açık olabiliyor.
Teknik ve programlama uygulamalarına veya sistem mekaniklerine saldırı düzenlenebiliyor. Bu durum, para karşılığı kullanıcı puanlarının değiştirildiği yeni bir karaborsanın ortaya çıkmasına neden olabilir.
Kaspersky’nin hazırladığı raporda, katılımcıların yüzde 40'ından fazlası daha uygun fiyatlar, indirimler ve özel hizmetler için hassas özel verilerini paylaşabileceğini belitti.
- "Şeffaf bir şekilde tartışılması gerekiyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi Avrupa Direktörü Marco Preuss, devletler ve kurumların hızla dijitalleştiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu da teknolojiden ve tüketici verilerinden farklı yollarla yararlanmalarına yardımcı oluyor. Teknoloji ve veri, insanların hayatlarını kolaylaştıran hizmetler geliştirilmesini sağlıyor. Öte yandan, bu hizmetlerin kişisel verilere ve yaşantıya ne kadar erişebileceği ve daha da önemlisi bu verileri nasıl kullanacağı ise pek açık değil.
İnsanların çevrim içi hizmetlere güvenmekten başka çaresinin olmadığı global izolasyon sürecinde bu özellikle önem kazanıyor. Bugün kamu hayatını kontrol etme ihtiyacı, yarın insanların kendi hayatları üzerindeki kontrolünü kaybetmesine neden olabilir."
Freie Universität Berlin Çin Politikaları Profesörü Genia Kostka ise geçmişte, çoğu ülkedeki yasa düzenleyiciler ve politikacıların sosyal puanlama sistemlerinin yaygınlaşma hızına ayak uyduramadığını belirterek, "Bugün günlük yaşamın giderek daha çok parçası olmaya başlayan bu sistemlerin, gizlilik ihlali, ayrımcılık ve taraf tutma gibi risklerini tartışmaya açmak önemli. Toplumların bu teknolojileri kullanmayı isteyip istemediğini, istiyorsa bunların nasıl, kim tarafından ve ne amaçla kullanılacağını dürüst ve şeffaf bir şekilde tartışması gerekiyor." ifadelerini kullandı.