ANKARA - Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Habip Asan, AA muhabirine, Türkiye'nin 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde fikri mülkiyet konusunun ağırlıklı yer aldığını anımsattı.
Katma değerli üretimi teşvik etmak amacıyla Türkiye'nin fikri mülkiyet altyapısı ve uygulamaya yönelik kurgusunun milli teknoloji hamlesinin önemli bileşeni olarak ilgili kuruluşlarla TÜRKPATENT koordinasyonunda güçlendirileceğini anlatan Asan, açık bilim, açık inovasyon ve açık kaynak yazılımlarıyla dünyada fikri mülkiyet yaklaşımlarının değişime uğradığını söyledi.
Fikri mülkiyetle ilgili hedeflerin uygulanması için gerekli durumlarda yasal düzenleme yapılabileceğini vurgulayan Asan, "Türkiye için stratejik görünen, kamu fonlarıyla desteklenen girişimlerin fikri ve sınai mülkiyet haklarının ülkede kalması için önlemler geliştirilecek. Örneğin Türkiye'de değerli bir patent geliştirildi. Mülkiyet hakkı kişiye ait olduğu için onu yurt dışına satabiliyordu. Devlet bunun önüne geçmek için çalışacak. Ürünlerin Türkiye'de ticarileştirilmesi için faaliyet yürütecek. Türkiye'de üretilen fikri mülkiyetin ülkede kalması için devlet, teşvik mekanizması oluşturacak. Kişiye yurt dışında daha cazip lisans ve ortaklık teklifleri sunacak." ifadelerini kullandı.
"Patentler raflardan indirilecek"Asan, kamu kurum ve kuruluşlara ait patent ve faydalı modellerin envanterinin çıkarılacağını ve özel sektörün bunlardan faydalanması için düzenleme yapılacağını belirterek, TÜBİTAK, ETİ Maden gibi kurumların projelerle ortaya çıkan patentlerinin raflardan indirilerek, ekonomiye katkı sağlanmasının planlandığını belirtti.
Bu yeni sistemle devletin söz konusu patentlerinin özel sektöre verilerek ticarileşmesinin hedeflendiğini aktaran Asan, bununla istihdam alanı yaratılacağını dile getirdi.
Asan, üniversitelerdeki fikri mülkiyet yönetim kapasitesini artırmak için sahip oldukları fikri mülkiyetlerinin pazarlanmasına yönelik mevzuat iyileştirilmesi yapılacağını bildirdi.
"AB ile çalışma yürütüyoruz"Asan, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde fikri mülkiyetle ilgili hedeflerin hayata geçirilmesi için uygulayıcı kurum olarak aktif çalışacaklarını vurgulayarak, "Avrupa Birliği'nde (AB) 3 tane tescillenmiş coğrafi işaretimiz var. 15 tane işlemleri devam eden var. Bunlar dışında, normal tescil dışında, AB ile çalışma yürütüyoruz. AB'nin 20 ürününün Türkiye'de tescil yapılması, bizim 20 ürünümüzün de AB'de tescil yapılması için çalışıyoruz. Karşılıklı 20'şer ürün tescil edilecek. Bunun için bürokrasinin azaltıldığı bir süreç planlanıyor. Nisan 2020'ye kadar bunu bitirmeyi düşünüyoruz." dedi.
Türkiye'nin coğrafi işaretlerden nasıl daha çok katma değer üreterek ekonomik kazanç elde edeceğine odaklanması gerektiğinin altını çizen Asan, şunları kaydetti:
"Bunun yolu, coğrafi işaretlerin markalaşması, denetiminin iyi yapılarak, ulusal ve uluslararası fuarlarda tanıtımın yapılmasından geçiyor. Coğrafi işaretlerin pazarlanması için Coğrafi İşaretler Pazarlama Stratejisi Belgesi çıkarılarak, güçlendirilmiş coğrafi işaretlerimizi pazarlamalıyız. Uygun bir Coğrafi İşaretler Pazarlama Stratejisi Belgesi hazırlanarak, en kısa yoldan uluslararası alanda nasıl daha fazla yer alırız, bunun strateji belgesiyle açık bir şekilde belirlenmesi gerekiyor."
