Biri Deniz Baykal... CHP Antalya Milletvekili... Diğeri Celal Doğan... HDP Gaziantep Milletvekili.
İkisi de... İhtilal olduğunda "CHP milletvekili" idi.
Yine ikisi de... İhtilal döneminde Zincirbozan'a sürgüne gönderildi.
"Ağlama olayı" işte o Zincirbozan günleri ile ilgili.
Zincirbozan'a bir gün "Yaşlı bir nine" geldi.
"Isparta'dan... İslamköy'den geliyorum... Süleyman'ı göreceğim" dedi.
Kapıdaki nöbetçiler sordular:
- Akrabası mısın?
- Değilim.
- Öyleyse görüşemezsin.
- Görüşmeden gitmem.
Durum "Komutana" bildirildi.
Komutan "Görüşsün" dedi.
Demirel'e haber verildi... Demirel "Kapıya" yürüdü... Tel örgülerin olduğu, askerlerin nöbet tuttuğu kapıya.
Öteki "Zincirbozan sürgünleri" merak etmişlerdi... Onlar da kapıya doğru gittiler.
Nine "Tel örgülerin dışında" bekliyordu.
Demirel yaklaşınca... Sesini yükseltti:
- Süleyman'ım... Seni asacaklarmış... Vedalaşmaya geldim.
Ninenin elinde bir "Çıkın" vardı.
Nine çıkını açtı... İçinden bir elma çıkardı:
- Verecek başka bir şeyim yok Süleyman'ım... Sana köyden bunu getirebildim.
Demirel dayanamadı, ağlamaya başladı.
Ötekiler de... Deniz Baykal, Celal Doğan, İhsan Sabri Çağlayangil... Hepsi.
Ve nöbet tutan askerler... Onlar da gözyaşlarına boğuldular.
