CHP Isparta Milletvekili İrfan BAKIR' ın ülkemizde ve özellikle de Isparta ilinde elmacılığın ve üreticilerin karşılaşmış oldukları sorunların araştırılması ve çözümlerinin bulunması için vermiş olduğu araştırma önergesine ilişkin genel kurulda yaptığı konuşma aşağıda sunulmuştur.
CHP ISPARTA MİLLETVEKİLİ İRFAN BAKIR'IN MECLİS KONUŞMASI
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ülkemizde ve özellikle de Isparta ilimizde elmacılığın ve üreticilerimizin karşılaşmış oldukları sorunların araştırılması ve çözümlerinin bulunması için vermiş olduğumuz araştırma önergesi ile ilgili söz almış bulunmaktayım.
Ekranları başında bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı ve milletvekillerini saygılarımla selamlarım.
Dünya’da yıllık 50 milyon ton civarında elma üretilmektedir. Türkiye’nin bu üretimdeki payı yıllık 3 milyon tondur. Yani en çok elma üreten üçüncü ülke Türkiye’dir. Isparta ise yıllık 650 bin ton elma üretimiyle ülkemizdeki üretimin yüzde yirmi beşini karşılamakta, iller sıralamasında ise ilk sırada yer almaktadır. Eğirdir Gölü’nün muhteşem nemli havası Dünya’nın en kaliteli ve en kırmızı elmalarının Isparta’da yetiştirilmesine imkan tanımıştır. Ancak Isparta’da elmacılığa ne yazık ki gereken önem verilmemiş, sahipsiz bırakılmış, teknolojik gelişmelerin gerisinde kalındığı için elma üretimdeki sıkıntılar artmıştır.
Elma’da Türkiye’nin başkenti olan Isparta’da 226 bin hektar arazide üretim yapılmaktadır. Ancak üretilen elmaların pazarlanmasında çeşitli sıkıntılar yaşanmakta, özellikle ihracat konusunda geri kalınmaktadır. Sadece Isparta değil ülke genelinde elmacılığın en önemli sorundan birisi yurt dışı pazarının bulunamamasıdır. Bu sebeple dünya elma üretimde üçüncü sırada yer alan Türkiye, konu ihracat olunca ancak yirmi üçüncü sırayı alabilmekte ve toplam ihracattaki payı ise binde dört olmaktadır.
Zengin elma potansiyelimize rağmen, elma ihracatımız sekteye uğramış, Isparta elma ihracatı yapamaz hale gelmiştir. Üretilen elmanın dış pazarlara ihracatı konusunda bölgesel stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Ticaret Borsası, tüm meyve birlikleri, Ticaret ve Sanayi Odası, Üniversite, Valilik, Belediye, İl Özel İdaresi, bölgedeki Sivil Toplum Kuruluşları ve elmayla doğrudan ya da dolaylı ilgilenen tarafların katılımıyla toplantılar yapılmalı, elmada bölgesel bir vizyon oluşturulmalıdır. Stratejik amaç ve hedefler belirlenmelidir. Bölgede üreticilerin ihracat yapamamasının nedenlerinden biri ihracat dökümantasyonunun çok maliyetli olması, diğeri de ihracata yönelik finansman temininde güçlük yaşanması ve elma üreticilerinin ihracata yönelik hangi yöntemlerle finansman sağlayabileceklerine dair bilgilendirmelerin yapılmamasıdır. Bunun için ihracat dökümantasyon maliyetlerini minimize edecek çözümler bulunmalı üreticilerimiz finansman konusunda bilgilendirilmelidir. Üreticilerimizin yurtdışı piyasalarla bağlantı kurabilmesi ve piyasanın takibini yapabilmesi için elma üreticiler birliği ve ticaret borsası nezdinde biri birim kurulması gerekir.
Değerli Milletvekilleri;
Elmanın satışında yaşanan bu sıkıntıların başında diğer ülkelerle yaşanan siyasi krizler gelmektedir. Örneğin, Rusya her yıl bir milyon iki yüz bin ton elma ithal etmektedir. Bu ithalatı ise Moldova, Polonya, Sırbistan, ve Çin’den yapmaktadır. Bunun sebebi ise politik ilişkilerin yanında, elmayı daha ucuza mal etmesidir. Bir diğer konu da ihraç edilecek elmalarda ilaç kalıntısının bulunmasıdır. Ispartalı üreticiler elma iç kurdu ve karaleke hastalıklarına karşı üretim döneminde ortalama 25 defa ilaç kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Fransa da bu hastalıklara karşı ilaç kullanılmamakta, bunun yerine fenomen ve tuzaklarla mücadele edilmektedir. Bu konularda ziraat fakültelerimiz yeterli bilgi ve birikime sahiptir, istenildiğinde destek verecekleridir.
Isparta ilimizin yurtiçinde iki ana pazarı vardır. Biri İstanbul, diğeri ise doğu ve güneydoğu illerimizdir. Ancak burada da yaşanan terör olayları hepimizi olumsuz etkilediği gibi, üretici ve çiftçimizi de etkilemiştir. Üreticiler ve tüccarlar bu bölgelere ürünlerini götürememektedir. İstanbul pazarında ise piyasalardaki belirsizlik ve vatandaşlarımızın alım gücünün düşmesi elma ve diğer meyvelerinin tüketimini azaltmaktadır.
Diğer bir sorun da don olayıdır. Ülkemizde elma üreticileri iki ya da üç yılda bir don olayıyla karşılaşmaktadır. Bu da verimi ve ürün kalitesini düşürmektedir. Bunun için üreticilerimiz don olayı karşısında bilinçlendirilmeli, önlemleri hakkında çözüm önerileri sunulmalı ve erken uyarı sistemleri yaygınlaştırılmalıdır. Geçen yıl nisan ayında yaşanan don olayı nedeniyle elma rekoltesi yarı yarıya düşmüş olmasına rağmen, depolardaki elmaların yüzde 60’ı satılamamıştır, elde kalan bu elmaların satışının sağlanabilmesi için kamu kurumlarına devlet eliyle alım yapılması üreticilerimizi biraz da olsa rahatlatacaktır.
Ayrıca sınıflandırma ve paketleme tesislerinin yetersizliği nedeniyle elmalar geleneksel yöntemlerle tasnif edilmektedir. Bunu ortadan kaldırmak için tasnif, etiket ve ambalajlamaya ilişkin yeni tesisler kurulmalıdır. Üretilen elmaların uygun ortamda depolanabilmesi için de üretim miktarına yetecek kapasitede, kontrollü atmosferli ve dinamik kontrollü atmosferli depoların yapılması gereklidir, bu nedenle elmanın paketlenmesi ve depolanması konularında özel yatırımcıların cezp edilmesine ihtiyaç vardır. Bu konuda ilgili kamu kurumlarının desteğini beklemekteyiz.
Elma üretimindeki bir diğer sorun ise ilaç, mazot, gübre, elektrik, soğuk hava depoları ve benzeri girdi maliyetlerinin yüksek oluşudur. Üreticilerimizin bu maliyetleri karşılamak için bankalardan çekmiş oldukları kredi borçları derken karşı karşıya kaldıkları maliyet ve elde ettikleri gelir arasında bugün büyük bir uçurum vardır. Çiftçilerimizin durumu günden güne zora girmekte, girdi maliyetlerinin yüksekliği, zamlar, elmayı değerinde satamamanın yanı sıra, küresel ısınma sebebiyle yaşanan iklim değişikliklerinin getirdiği sıkıntılar ve sorunlarla baş etmek durumda kalmaktadırlar. Elmacılık sübvanse edilmeli, üreticilerimize zamanında ve doğru teşvikler verilmelidir. Bunun yanında elma da bir üst birliğin kurulması, üreticilerin sadece üretime yoğunlaşması gereklidir. Yani elmanın paketlenmesi, pazarlanması gibi konularla elma birliği ilgilenmeli, üreticilerimiz sattığı ürünün parasını alıp alamayacağından endişe etmemelidir.
Üreticiler üretim aşamasında hem aile iş gücünü kullanmakta, hem de dışarıdan gelen işçileri zaman zaman çalıştırmaktadırlar. Elma ayrıca depolama, pazarlama, ambalajlama ve işleme aşamalarında da iş gücü isteyen bir meyvedir. Elma üretimi için gerekli iş gücü isteğinin hesaplanmasında meyve verenler için ağaç başına 0.75 işgünü, meyve vermeyenler için ise 0.25 işgünü ihtiyacı vardır. Emeğin yoğun kullanıldığı elma yetiştiriciliğinde emeğin haklarının da korunması, sağlık ve iş güvenliği tedbirleri alınması gereklidir. Mevcut çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatında çalışanların korunması için yeterli düzenleme yoktur. Tarım bir bütün olarak ele alınmalı, tarımda çalışanlar için devletin de doğrudan sisteme katkı koyduğu, primsiz bir model getirilmelidir. Örneğin İspanya ve Portekiz bu tarz bir modele geçmiş bu anlamda önemli bir yol kat etmiştir.
Değerli Milletvekilleri;
Elmacılığın yanı sıra ülkemizdeki tarımın sorunlarına da değinmek istiyorum. Öncelikle tarım arazilerinin bölünmüş ve dağınık yapıda olması verimliliği azaltıp, maliyetleri yükseltmektedir. Bu nedenle toplulaştırma çalışmalarının artırılması, kooperatifleşme veya yasal düzenlemelerle birleştirme yapılmalıdır. Organize tarım bölgeleri oluşturulmalı, üreticilerimiz bilinçli sulama ve gübreleme yapmalı, kapalı sulama sistemlerine geçilmeli, verim ve kalitenin arttırılması için toprak ve yaprak analizlerine göre gübreleme yapılmalı ziraat mühendislerinin desteği alınmalıdır. Meyvecilikte tasnif makineleri kullanılmalı, budama işlemleri bilinçli olarak yapılmalı, bunun için eğitim ve sertifika programları teşvik edilmeli ve hatta budama atıklarından ısı ve elektrik formunda enerji elde etmek için, bileşik ısı ve güneş sistemine dayalı Biyolojik Tesisler kurulmalı ve tarım yapılacak arazide toprak etütleri ivedilikle yapılmalıdır.
Tarımda önemli bir diğer konu da kooperatifçiliktir. Kooperatiflerimizi geliştirmek için Kooperatiflerin finansman ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kooperatifler bankası kurulması, yapılacak devlet desteklemeleri ihtiyaç duyulan ve kırsaldakilere öncelik verilerek yapılmalı, ürünlerin pazarlanmasına devlet destek vermeli ve üretime dayalı tarımsal destekler mutlaka arttırılmalı ve destekler zamanında ödenmeli, denetimler devletçe eleman ve finans sağlayarak merkez birliklerince yapılmalıdır. Her türlü ülke tarımını etkileyecek dış alım veya dışa yönelik pazarlamalarda Merkez Birlikleri ile istişare sağlanmalı, üretici ve yetiştirici birlikleri tek çatı altına alınmalı, ziraat odalarından yararlanılmalıdır. Bunlar dikkate alındığında verimlilik sağlanacak, üreticilerimiz emeğinin karşılığını alacaktır. Bunun sonucunda elmacılıkta marka olan Isparta ve tüm üreticilerimiz hak ettiği konuma gelecektir.
Sayın Milletvekilleri;
Mevcut üretimden emeğin karşılığı olan geliri elde edememekteyiz. Tüm bu sorunların giderilmesi için;
Örnek bahçeler kurulup üreticiler eğitilmeli ve bilinçlendirilmeli, ziraat odalarından ve ziraat mühendislerinden daha fazla yararlanılmalı, üretici birlikleri kurulmalı, entegre mücadele yaygınlaştırılmalı, yanlış ve aşırı ilaçlamanın önüne geçilmeli, ilaç satışında piyasa denetimi yapılmalı, elma ithalatı sınırlandırılmalı, girdi maliyetleri azaltılmalı, yapılan teşvikler üretim planlanması dahilinde yapılmalı, elma çeşitlerine göre üretim bölgeleri oluşturulmalı, sigortalamayla ilgili sorunların ortadan kaldırılmalıdır, depolama maliyetleri azaltılmalı, elma için ihracat teşvik primleri verilmeli ve gerekli görülen yerlerde üretici birlikleri kurulmalıdır. Ek olarak Amerika ve Avrupa’nın, özellikle de İtalya ve Fransa’nın ürettiği Fuji, Gala, Redspour, Redcihv türlerinin hem görünüm, hem tat, hem de mevsim olarak tüketici tarafından tercih edilmesi Avrupa’ya olan ihracatımızı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle demode olmuş çeşitler yerine elmada katma değeri arttıracak tesislerin ve pazara uygun yeni çeşitlerin yetiştirilmesi gereklidir.
Sözlerimin sonuna gelirken elmacılıkta üretim rekoltesiyle ilk sıralarda yer alan ülkemizin daha verimli ve kaliteli üretim yapabilmesi ve ürettiğini iç ve dış pazarda satabilmesi için sadece Isparta’da değil, Karaman, Niğde, Antalya, Konya, Kayseri, Amasya, Çanakkale ve daha birçok ilimizde üreticilerimizin karşılaştığı sorunların araştırılması, çözüm yollarının bulunması ve beklentilerinin karşılanması için bir meclis araştırması açılmasını istiyor saygılarımı sunuyorum.