BAŞKANLIK SİSTEMİ DEMOKRATİK BİR MODELDİR
Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’nin en önemli konularından biri olan başkanlık sistemini Isparta halkına tanıtarak, başkanlık sisteminin ülke geneline olacak faydalarını sıraladı.
Milletvekili Külünk, “Cumhurbaşkanımız 2 ay evvel Türkiye’de bir devrim yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmalarında inanılmaz cümleler söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Kaymakamların gözünün içine baka baka ‘milletin meselesi önünüze geldiğinde gerektiğinde kanun ve yönetmelikleri bir kenara bırakın, vatandaşın sorununu çözün’ dedi. Bu cümle Türkiye’de idari sistem ruhunun devrimidir. Yani kanun, yönetmeliklere sıkışma, yazılı olmayan meşru hukuk üzerinden vatandaşın problemini çözün dedi” şeklinde konuştu.
Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemini anlatmak için Isparta’ya geldi. Moda Park Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen programa Isparta halkı yoğun ilgi gösterdi. Gerçekleştirilen programa, İl Emniyet Müdürü Halil Altan, Suat Kolukırık, Pınar Taner Topsakal, Şule Tola ve yüzlerce Ispartalı katıldı. Programda konuşan Ak Parti İstanbul Milletvekili Külünk, Yeni Anayasa ve Başkanlık sisteminin Türkiye için büyük bir kazanım olduğunu belirterek, içerikleri konusunda Isparta halkını bilgilendirdi.
ESKİ BİR BAŞBAKAN ‘SİZİN 5 YILLIK SÜREDE YAPTIKLARINIZ
BU ÜLKENİN 100 YILINA TEKAMÜL EDİYOR’ DEDİ.
Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’de başbakanlık yapmış eski bir ismin Ak Parti için kendisine ‘çok hızlı gidiyorsunuz sizin 5 yıllık sürede yaptıklarınız bu ülkenin 100 yılına tekamül ediyor’ dediğini belirterek, “28 Şubat’ta 1995 seçimlerinde yüzde 24’lük oyla iktidar ortağı olmuş, milletin sandıktan çıkardığı bir iktidar partiyi post modern darbeyle teslim almaya alışmışlardı. Özal’ı itibarsızlaştırarak karakter suikastlarıyla teslim almaya alışmışlardı. Menderes’i milletin elinden alarak idam sehpasına götürmeye alışmışlardı. Ama ilk defa karşılarına büyük bir güç çıktı. AK Parti yüzünü hiç milletten çevirmedi. Milletten aldığı gücü güç odaklarıyla paylaşmadı. 28 Nisan’a eyvallah etmedi. Ergenekon’a darbe girişimlerine eyvallah etmedi. 17-25 Aralık’çıların darbe girişimlerine eyvallah etmedi. Millete gidip gücünü milletten aldı. Millet onun için çok güçlü. Onun için AK Parti çok güçlü. Küresel güçler de bundan rahatsız. Çünkü küresel güçler siyasal iktidar çok kolay teslim alıyordu. İlk kez burada açıklıyorum. Eski başbakanlardan birisi benimle yıllar önce ısrarla görüşmek istedi. Gittim. Uzunca sohbetten sonra bana şunu söyledi; Metin çok hızlı gidiyorsunuz. Sizin 5 yıllık sürede yaptıklarınız bu ülkenin 100 yılına tekamül ediyor dedi. Bu cümleyi bana bu ülkeyi yönetmiş başbakan söylüyor. Efendim bu yaptıklarımız daha bir şey değil dedi. 1924 Anayasası eşittir Türkiye’de her şeyin mesele haline getirilmesidir. Din, Kürtler, Aleviler, Anadolu sermayesi, dezavantajlı gruplar Cumhuriyetin meselesi haline getirilmiştir. Çünkü Cumhuriyeti 1924 Anayasasıyla belirleyen güçler Cumhuriyetin Cumhur’a ait olduğu esprisi üzerinden değil, Ankara’da otoriter bürokratizim bir egemenlik anlayışı inşa etmişlerdir. O otoriter bürokratizmin inşa ettiği egemenlik anlayış birincisi laiklik ikincisi askeri bürokrasi üzerinden şekillendirilmiştir. Laiklik üzerinden toplum İslamsızlaştırma için laiklik bir araç haline dönüşmüş, din bağlı olarak Cumhuriyetin meselesi haline getirilmiş, üniter yapı üzerinden Kürler bir bölücülük unsuru olarak kabul edilmiş, Kürt ve Alevi kardeşlerimiz bu topraklarda bir mesele haline getirilmiştir” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DE YENİ BİR ANAYASA YAPILMASINI İSTEMİYORLAR
Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, eski siyasetçilerin Türkiye’yi 1961 ve 1982 Anayasalarına sınırlandırdıklarını belirterek, ülke için yeni anayasanın şart olduğunu vurguladı.
Külünk, “Türkiye’ye büyük düşündürmediler. Türkiye’yi dondurdular. 100 yıl evvel dünyanın kuvvet merkezi Osmanlı’dan Londra’ya döndü. Londra bir finans kapital merkezi haline geldi. O merkez akıl dün ayda şuanda 1,5 katrilyon dolar parayı kontrol ediyor. 1,5 katrilyon dolar parayı kontrol eden o kuvvet merkezi, yeniden Osmanlı bakiyesi, Anadolu topraklarından yükselecek bir devleti Tanzanya, Somali’ye uzanmasının, Bağdat demiryolunun tekrar konuşulmasının kendileri için bir risk olacağına, kendi egemenliklerinin başka bir güç tarafından zorlanmasına tahammül edilemeyeceği için 1924’den itibaren sınırlandırmak istedikleri Türkiye, 1961 ve 1982 Anayasası ile sınırlandırdıkları Türkiye’nin yeni bir anayasa yapmasını istemiyorlar” diye konuştu. Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’nin en önemli konularından biri olan başkanlık sistemini Isparta halkına tanıtarak, başkanlık sisteminin ülke geneline olacak faydalarını sıraladı.
Milletvekili Külünk, “Cumhurbaşkanımız 2 ay evvel Türkiye’de bir devrim yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmalarında inanılmaz cümleler söylüyor. Bir siyasi harekete düşen liderinin ifade ettiği kritik cümlelerin arkasından iz sürmek, o cümleleri alıp toplumsallaştırmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Kaymakamların gözünün içine baka baka ‘milletin meselesi önünüze geldiğinde gerektiğinde kanun ve yönetmelikleri bir kenara bırakın, vatandaşın sorununu çözün’ dedi. Bu cümle Türkiye’de idari sistem ruhunun devrimidir. Yani kanun, yönetmeliklere sıkışma, yazılı olmayan meşru hukuk üzerinden vatandaşın problemini çözün dedi. Ama üzgünüm. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediklerini CHP’liler anladı ancak bizim camia bu cümlenin üzerine hiç gitmedi. Bu bir devrimdi. Bu aynı zamanda 12 Eylül, 24, 61 anayasasının ruhuna da itirazdı. Çünkü 61, 82, 24 anayasasının ruhu ve aklı vatandaşın karşısında Ankara’yı korumaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yaklaşımı devletin, Ankara’nın karşısında vatandaşı korumaktır. Bu bir akıl devrimi değil midir? Ben teşkilat yöneticisi olsaydım o hafta Türkiye’deki 81 il ve ilçedeki teşkilatlarda tartışma konusu yaptırırdım. Başkanlık sisteminde öyle boyutlar var ki, başkan kadrosunu kongreden dahi onay durumunda kalabilir. Yurtdışına göndereceği büyükelçiler kongreden onay almak durumunda kalabilir. Başkanlık sisteminde yasama organı, komisyonlar üzerinden yürütmenin sürekli denetimindedir. Türkiye’nin terörle mücadelesi var. Diyelim ki içişleri bakanlığının önderliğinde bu işler yürütülüyor. Sistem başkanlık sistemi olsaydı o terörle mücadeledeki faaliyetlerin nasıl gidiyor noktasında yasama organının denetimi çok daha güçlü olurdu. Neden parlamenter sistem bu şekilde Türkiye’de kılınmış? Çünkü Türkiye istikrarsızlıklar üzerinden kontrol altında tutulmuştur. İstikrarsızlıkların sonucu ne olmuş? Ya ekonomik karakolda bitmiş IMF’de ya askeri karakolda bitmiş. Ya da siyasi istikrarsızlıkta sürekli koalisyonlar ya da erken seçimler baskısı yapıldı. Bu model artık bitsin. Başkanlık sistemi dediğimiz şey demokratik bir modeldir. Parlamenter sistem ne kadar demokratikse başkanlık sistemi de öyle demokratik. Modern devletler tarihi demokrasi tarihidir. Demokrasi de katılımcılığın esas olduğu modeldir. Katılımcılıkta da çoğunluğun iktidarıyla yönetilir. Demokrasi tarihinin 3 sistemi vardır. Parlamenter sistem, başkanlık sistemi ve yarı başkanlık sistemi. Yarı başkanlık sistemi cumhurbaşkanının yürütmenin içerisinde daha etkin olduğu halk tarafından seçilen Fransız halk modeli. Başkanlık sistemi Çin’de var bir model, ABD’de bir model var. parlamenter sistem Türkiye’de uygulanan sistem. Parlamenter sistemde siz dolaylı iktidarsınız. Siz başbakan sistemi seçtiğinizi sanıyorsunuz ama siz milletvekili seçiyorsunuz. Başbakanı cumhurbaşkanı atıyor. Parlamenter sistemde halk dolaylı iktidardır, belirleyici güç 2007’ye kadar cumhurbaşkanlığıdır. Merhum Demirel ne yaptı? Tansu Hanım Merhum Hoca koalisyonunda hükümet kurma görevini Tansu hanıma vermesi gerekirken, kriz çıkarma pahasına götürdü yetkiyi Mesut Yılmaz’a verdi. Cumhurbaşkanı, kanunları anayasa mahkemesine gönderebilir. Referanduma götürebilir, meclisi feshedebilir. Seçime götürebilir. YÖK başkanını atar, büyükelçileri atar, kanunları onaylar, rektörleri atar. Bunlar yetki. Başkanlık sisteminde halk doğrudan iktidar. Çünkü başkanlık sisteminde direkt siz seçiyorsunuz. Devletin yürütmesini siz belirliyorsunuz. Bugün cumhurbaşkanımız isterse meclisi feshedebilir. Ama bugün yasama isterse 276’yı buldu mu hükümeti düşürebilir. Başkanlık sisteminde bunların hiçbiri yok. Başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sisteminde temel özellik kuvvetler ayrılığı ilkesidir. Parlamenter sistemde kuvvetler ilkesi ayrılığı iç içedir. Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı ilkesi kesin çizgilerle belirlenmiştir. Başkanlık sisteminde başkanın süresi bitene kadar görevdedir. Başkanlık sisteminde başkan parlamentoyu feshedemez” diyerek sözlerini noktaladı.