Sdü'den Kanserojen Etki Yaratan Gıdaları Tespit Edebilecek Sistem

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde (SDÜ), küflenmeye bağlı olarak toksik madde sentezleyen ve insan vücudunda kanserojen etki yaratan gıdaları herhangi bir kimyasal işleme gerek kalmadan tespit edebilecek sistem geliştirildi.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde (SDÜ), küflenmeye bağlı olarak toksik madde sentezleyen ve insan vücudunda kanserojen etki yaratan gıdaları herhangi bir kimyasal işleme gerek kalmadan tespit edebilecek sistem geliştirildi.

SDÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Habil Kalkan ve öğrencileri tarafından Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Destekli Projeler kapsamında 'Hiperspektral Görüntüleme Sistemleri' adlı proje geliştirildi. Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Habil Kalkan, incir, fındık ve fıstık gibi gıdaların küflenmeye bağlı bazı toksik maddeler sentezlediğini söyledi. Bu maddelerin tüketilmesinin insan sağlığı açısından kanserojen etki yarattığını vurgulayan Doç. Dr. Kalkan, özellikle kuru incirde abrotiksin ve okratoksin gibi kanserojen maddelerin ciddi boyutlara ulaştığını ve bu maddeler nedeniyle dünya kuru incir üretiminin yüzde 65'ini tek başına karşılayanTürkiye'nin ihracatını önemli derecede etkilediğini kaydetti.

'İNCİRİN RÖNTGENİNİ ÇEKİYORUZ'

Özellikle kuru incirde ortaya çıkan bu maddeler nedeniyle Türkiye'den ihraç edilen ürünlerin geri döndüğünü aktaran Doç. Dr. Kalkan, geliştirdikleri sistem sayesinde kuru incirin röntgenini çektiklerini anlattı. Doç. Dr. Kalkan, "Bu konuda ülkemizdeki en büyük incir üreticilerinden TARİŞ İncir Birliği ile ortak çalışmaya girdik. İncirin yüzeyinden yola çıkarak insan gözünün görebildiği ve göremediği dalga boylarında görüntüsünü alarak bu incirlerin ayıklanmasını yapmaya çalışıyorduk. Diğer nokta ise incirin içersinde yer alan küflenme. Bunun dışardan görünmesi mümkün değil. Biz geliştirmiş olduğumuz çalışma ile bir nevi incirlerin gerçek zamanlı röntgenini çekiyoruz" dedi.

'KULLANILAN IŞIK ZARARLI DEĞİL'

Geliştirilen sistemin sadece incir ve diğer kuru gıdalar için kullanılacak bir yöntem olmadığına dikkati çeken Doç. Dr. Kalkan, "Bisküviden tutun kuru kayısı, domates, ekmek ve et bunları sayabiliriz, bunların hepsinde bunu uygulayabiliriz. Burada kullanmış olduğumuz ışık kaynakları insan sağlığı açısından ve canlı sağlığı açısından zararlı ışık kaynakları değil, beyaz ışık kullanıyoruz. Zaten doğada var olan bir ışıktır. Biz sadece bunu yoğun şekilde gıdalara uyguluyoruz. ve oradan almış olduğumuz yansıma verileri ile gıda hakkında bilgi sahibi olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN DESTEKLENDİ

Geliştirilen proje dolayısıyla Avrupa Birliği üyesi ülkelerin oluşturduğu bir proje konsorsiyumuna davet edildiklerini belirten Doç. Dr. Kalkan, "Bu konsorsiyumda da proje desteklendi büyük bir bütçeyle. Bu projede benzer şekilde sadece incir ve fındık değil birçok kurutulmuş gıdadaki toksik sorununu ortadan kaldıracak bir sistemin tasarımını ve üretilmesini gerçekleştireceğiz. Bu çalışmayla insanlara daha sağlıklı ürünler sunmuş olacağız. Hem de ülkemizin özellikle toksik maddelerden kaynaklı yaşamış olduğu ihracatiptallerinin önüne geçmiş olacağız" dedi.