Isparta Alperen Ocakları Başkanı Hidayet Şahin açıklamasında şu ayrıntılara yer verdi.
“23 yıllık tertemiz mazisi ile Büyük Birlik hareketinin savunucusu konumunda olan Alperen Ocakları olarak, ilk gün ki heyecan ve teslimiyetle her daim sorumluluğunu taşıdığımız yükümlülüklerimizi zerrelerimizde hissetmekteyiz. Bu hissediş tıpkı Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nda olduğu gibi gerektiğinde kötü olmayı göze alarak kınayanın kınamasına aldırmadan yolumuzda dosdoğru gitmeyi gerekli kılmaktadır.
Bu bağlamda 26 Haziran 2013 tarihinden itibaren bulunduğum il başkanlığı görevinde daha önce de zikrettiğim şekliyle Muhsin Yazıcıoğlu’nun temellerini attığı bu davada sorumluluklarımızın bilinciyle güzide şehrimizin ileri gelen yöneticileri sayı Vali, Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı ve S.D.Ü Rektörümüzün de aralarında bulunduğu bir dizi ziyaret gerçekleştirilmiştir. Vakfımızın isminden de anlaşılacağı üzere Sosyal aktivitelerin yanında öncelikli olarak ilmi aktivitelerin ön planda tutulmasının gerekliliği neticesinde ülkemiz gençliğinin içerisinde bulunduğu fikir kargaşasının, milli değerlere yabancılaşmasının, imanı ve itikadı noktada yozlaşmasının önüne geçebilmek namına tarafımızca aksiyoner ruhumuzu Hoca Ahmet Yesevi’nin dergahında pişirdiği Alperenlik ruhuyla en iyi tebliğin yaşayarak olduğunu göstermek için buralardayız. ,
SDÜ kulüplerinden Milli kültür topluluğu ile birlikte ‘Bir Fidandan Bir Çınara Muhsin Yazıcıoğlu’ adlı etkiliği, ocağımızda da 18 Mart Çanakkale şehitlerine yönelik konferans, Mimar Sinan camisinde Şehit liderimiz için mevlidi şerif ve yılsonunda da eğitim programlarımızın vazgeçilmezi yaz kamplarını gerçekleştirdik. Muhsin başkanımızın şahadet süreciyle alakalı davasına yapılan usulsüzlüklere karşı da sesimiz çığlığa dönüşürcesine basın açıklamamız ve aksiyoner eylemlerimiz olmuştur. Isparta’nın ilçelerinde bulunan meslek yüksek okulları ve fakültelerinde öğrenci kardeşlerimize ulaşarak bir takım temaslarda bulunup fikriyatımızı anlatmaya çalıştık. Bu faaliyetlere, bu dönemde de devam edip ek olarak Osmanlıca, İngilizce ve bağlama kursları şeklinde hem ilmi hem de kültürel etkinliklerimizi artırıp vatana millete ve dinimize faydalı birer birey olmak için mücadelemize devam ediyoruz.
Ülkemiz gündemini işgal eden sokak olaylarında ise IŞID ve PKK arasında yaşanan çatışmanın Türkiye olarak hiçbirinin tarafı değiliz ve olmamalıyız da. IŞID terör örgütü ile PKK arasında bizim gözümüz de hiçbir fark yoktur. IŞID ve AYN EL ARAP’ı bahane ederek sokağa dökülenlerin, sahte barış ve kardeşlik söylemleriyle beraber Türkiye’yi yangın yerine çevirenlerin canavardan farkı nedir? Bu canavarları sokağa dökenlerin faali HDP’dir. Hükümet de önlem almayarak, taviz vererek, sözde çözüm süreci, aslında bizim nezdimizde çözülme süreci buna zemin hazırlamıştır. İnsanları katlederek, sokağa döküp esnafın dükkanına zarar vererek, haklarını savunduğunu söyleyenlerin sözde cihad safsatalarıyla din ve özgürlük namına kaos ortamı oluşturanlar kadar, bunlara göz yumanları da bir kez daha uyarıyoruz. Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyenlere karşı, Türkmeniyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Alevisiyle, Sünnisiyle Ay-Yıldızlı bayrağımızın altında tek yumruk olarak vatanımızı ve milletimizi öz namusunuzu koruyorcasına savunmalıyız. Emperyal ABD’nin, Siyonist İsrail’in ve birçok batı ülkelerinin başlattığı İslama ve Türklüğe savaşta Alperen Ocakları olarak son nefes ve son nefere kadar hakkaniyet nazarında sevdamız olan Vatanımıza en iyi şekilde sahip çıkacağız. Düşünlerinin iktidar olmasını isteyen bir teşkilat mensubu olarak tüm kamuoyuna duyurulur.
