Başbakan Yıldırım: Duyunca sigortam attı
FETÖ'nün darbe girişimi hakkında canlı yayında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz'da yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlattı.
Başbakan Binali Yıldırım darbe girişimi ile ilgili detayları atv- ahaber ortak canlı yayınında anlattı.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından önemli başlıklar;
O gece hemen İçişleri Bakanlığını ve Genelkurmay'ı aradım. İçişleri Bakanı uçaktaymış. Generlkurmya Başkanı'nın ise elinden telefonu almışlar. Telefonuna ulaşamadım
Bu milli iradeye karşı bir kalkışmadır. Sayın Cumhurbaşkanımızla kararlaştırdı. Artık bu mücadeleye milletimizi katmamız gerekir diye. Meydanlara halkı davet ettik. İnsanlarımız akın akın işgaliclerin olduğu yere gitti. Üniformalı teröristler insanları taradı. 15 Temmuz gecesi Tuzla'dan çıkıp Ankara istikâmetine giderken tanklara rastladık, dur işareti yaptılar. Hızla uzaklaştık.
'GİDERKEN TANKLARA RASTLADIK'
Önce 'Sabiha Gökçen'e gidelim' dedik, sonra arkadaşlar 'Burası hedef yeri' dediler, 'Oraya gitmemiz çok sakıncalı Ankara istikametine gidelim'. Nihayet Ankara'ya gideceğimiz için öyle karar verdik. Ama giderken, evden çıktık, devam ederken tanklara rastladık, onlar 'durun' diye bize işaret ettiler, durdurmaya çalıştılar, bir müddet durduk, riayet ettik. Azıcık gittikten sonra yol genişledi, oradan da süratle uzaklaştık vesaire atlattık
'DUYUNCA SİGORTAM ATTI'
Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımız ayrılma planı yapıyor, bulunduğu yer güvenli değil. Biz de bu hava akımlarını durduralım dedik. Hava Kuvvetlerinden Kuvvet Komutanı'nı aradık. Eskişehir'de hava savunma bölgesinde generallerle konuştum. Onların anlattıkları daha vahim. Diyarbakır, Balıkesir, Akıncılardan izinsiz kalkan uçaklar bombalıyorlar dediler. Neden bunları baskılamıyorsunuz dedim. Araçlarımız yüklü değil diyenler oldu. Bu benim çok canımı sıktı. Size emrediyorum, derhal bu saldırıları püskürtmek üzere uçakları kaldırın dedim. Durdurun bu kepazeleği dedim. Komutanın biri yazılı emir yollayın dedi. Benim sigortam attı. Bunun hesabını soracağım senden dedim.
'SUÇ MAKİNESİNİ TESLİM EDİN'
Bu işin azmettiricisi ABD'dedir.Bu terörist ama hasta bir terörist. Dini kullanıyor ve suçuna ortak etmek için her şeyi yapıyor. Amerika Başkan Yardımcısına bu adamı daha fazla muhafaza edemezsiniz dedim, bir an önce bu suç makinesini teslim edin.
Cumhurbaşkanımız o sırada havalimanında halka hitap etti. Milletin yüreğini ferahlattı. Vatandaş meydanlara indi tankları durdurdu. Bu iman takdire şayan. Vatandaşı hesap edemediler.
MİT NEDEN CEVAP VERMEDİ?
MİT Başkanı’nın bir ihbarla haberi olmuş. Genelkurmay Başkanlığı’na aktarmış. Genelkurmay gerekli talimatları vermiş. MİT Başkanı da gitmiş oraya, bir iki saat beraber çalışmışlar. Bütün bunlara rağmen önlem alınamamış. Üstüne üstlük kuvvet komutanlarının tamamı ve Genelkurmay Başkanı’nı derdest ederek Akıncı’ya götürmüşler.Onun cevabını ben de arıyorum. Cumhurbaşkanımıza sürekli her şeyi haber verirler. Maalesef süreçten haberimiz olmadı.
KOMUTANLARIN DÜĞÜNDE OLMASI
Bunların hepsi rastlantı mıdır, yoksa planın bir parçaları mıdır bu sorular haklı olarak soruluyor. Bunlar ortaya çıkacak, bunların hepsi detaylı olarak araştırılacak. Herkes düğüne gidiyor, yıllarca kendisinin komutanlık yaptığı, nikah şahidi olarak davet edildiği insan gitmiyor. İzmir'de tatildeyken tatilini kesiyor Ankara'ya gelme ihtiyacı duyuyor. Garip olacak birçok olay arka arkaya geliyor. Düğün basılıyor, o komutanlar derdest ediliyor. Bütün bunlar, hepsi bir şeylerin ters gittiğini ve bir şeylerin çok öncesinden planlandığını, hazırlıkların yapıldığını gösteriyor.
GENELKURMAY CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLANMALI
Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmayacak. Başkanlık sistemine geçildiğinde de Cumhurbaşkanlığına bağlanmalı. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı artık olmayacak.
Akıncı Üssü'nü bombalama emrini verdik. Genelkurmay Başkanımız beni aradı ve beni bıraktılar dedi. Buradan aldırın dedi. Orada Akar'a sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen'le görüştürelim dediler.
Başbakan Yıldırım, Yüksek Askeri Şura'nın 28 Temmuz'da Çankaya Köşkü'nde toplanacağını bildirdi.