Özellikle gece uyumadan hemen önce ve uyku sırasında biberonla içilen süt, bebeğin dişlerinde “biberon çürüğü” gelişimine neden olduğunu ve bunun ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu ve beslenme bozukluğuna yol açtığını söyleyen Hospitadent Diş Hastanesi Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Handan Över, bu dönemde tedavi edilmeyen diş bozukluklarının, ileride diş çarpıklığı, çene gelişimi bozukluğu ve genel sağlık problemlerine sebep olabileceğine dikkat çekiyor. “Biberon çürüklerinde ebeveynlerin en sık yaptığı yanlış ‘Nasıl olsa yerine yenileri gelecek’ yanılgısına düşüp, tedaviyi geciktirmektir” diyen Hospitadent Diş Hastanesi'nden Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Över, sütün besleyici değerini arttırmak için, biberonlara doldurulan süte bal, pekmez ya da şeker gibi tatlandırıcılar katılmasının “biberon çürüğü” gelişimini hızlandırdığına vurgu yapıyor.
BEBEĞİNİZE UYKUDAN SONRA BUNLARI VERMEYİN
Özellikle gece uyumadan hemen önce ve uyku sırasında biberonla içilen süt, bebeğin dişlerinde “biberon çürüğü” gelişimine neden olduğunu ve bunun ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu ve beslenme bozukluğuna yol açtığını söyleyen Hospitadent Diş Hastanesi Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Handan Över, bu dönemde tedavi edilmeyen diş bozukluklarının, ileride diş çarpıklığı, çene gelişimi bozukluğu ve genel sağlık problemlerine sebep olabileceğine dikkat çekiyor. “Biberon çürüklerinde ebeveynlerin en sık yaptığı yanlış ‘Nasıl olsa yerine yenileri gelecek’ yanılgısına düşüp, tedaviyi geciktirmektir” diyen Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Över, sütün besleyici değerini arttırmak için, biberonlara doldurulan süte bal, pekmez ya da şeker gibi tatlandırıcılar katılmasının “biberon çürüğü” gelişimini hızlandırdığına vurgu yapıyor.
Süt dişler, kalıcı dişlerin sağlıklı ve düzgün çıkmasını sağlar
Süt dişlerinin en önemli görevi, çocuğun düzgün beslenmesini sağlamak olduğunu ifade eden Hospitadent Diş Hastanesi Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Över, “Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığıyla bağlantılıdır. Süt dişleri, kapladıkları alanla kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı dişler için yer tutmakta ve yine kalıcı dişler sürerken onlara rehberlik etmektedirler. Süt dişlerinin erken çekimiyle de, bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu ne yazık ki ortadan kalkmaktadır” diyor.
Biberon Çürüğü Nedir?
Özellikle gece uyumadan hemen önce ve uyku sırasında biberonla içilen süt, bebeğin dişlerinde “biberon çürüğü” gelişimine neden olduğunun altını çizen Doç. Dr. Över, “ Bazı aileler süte bal, pekmez ya da şeker gibi tatlandırıcılar katarlar. Bu durum “biberon çürüğü” gelişimini daha da hızlandırır. Biberonla verilen süt, uykuya geçildikten sonra dişler üzerinde birikmektedir. Uyku sırasında tükürük salgısı da azaldığından dişler hiçbir şekilde temizlenememekte ve ağızda dişlerin üzerinde daha önceden varolan çürük yapıcı bakterilerin asidik bir ortam oluşturmasına neden olmaktadır. Bu asitler dişlerin tüm yüzeyini kaplayan mine yapısını bozarak, önce tebeşirimsi beyaz renkte lekelerin görülmesine, daha sonra da “biberon çürüğü” olarak tanımlanan sarı-kahverengi renkte çürüklerin oluşmasına neden olmaktadırlar” diyor.
1 yaşından itibaren gece boyunca su hariç her türlü gıda kesilmeli
Bu çürüklerin önce üst çenedeki kesici dişlerin ön yüzeyinde başladığını daha sonra yayıldığını söyleyen Doç. Dr. Över, “Burada unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri, sütün doğal bir şeker olan laktoz nedeniyle gece boyunca tüketildiğinde yine çürük gelişimine neden olabileceğidir. Bu nedenle bir yaşından itibaren gece boyunca su dışında anne sütü dahil bebeğin (süt, meyva suyu vb) herhangi bir şey tüketmesine izin verilmemelidir. Ayrıca emziğin, bala reçele ya da pekmeze batırılarak verilmesi de “biberon çürüklerinin” gelişimi açısından etkilidir” diyor.
Biberon Çürüğü Tedavi Edilmezse İleri Dönemlerde Ne Gibi Problemler Ortaya Çıkabilir?
Biberon çürüğünün oluşmasına neden olan bakterilerin zararlı etkileri ile süt dişlerinin yapıları gereği kısa sürede ağrılı bir durum almasına ve iltihaplanmasına neden olduğunu, gelişen bu diş enfeksiyonlarının, çocuğun ağrı duymasına, özellikle yemek yerken huzursuzlanmasına, düzenli uyku uyumamasına neden olacağını söyleyen Hospitadent’ten Doç. Dr. Över, “Bu enfeksiyon ayrıca uzun süre devam ederse zaman içersinde süt dişlerinin altında gelişmekte olan sürekli diş tomurcuklarına da zarar verebileceğini ve bu duruma bağlı olarak kalıcı dişler sürdüğünde renk ve şekil bozukluğu ile görülebileceğini iletti.
Özellikle üst çenedeki kesici dişlerden başlayan, biberon çürüğünün bu dişlerde büyük madde kayıplarının meydana gelmesine neden olduğunu, bu durumun çocuğun ağız sağlığının yanı sıra, aynı zamanda çocuğun konuşmasında ve estetik görünümünde problem yarattığının altını çizen Doç. Dr. Över,” Biberon çürüğü olan çocuk, hiç hazır olmadığı erken dönemde yaşına göre oldukça zor bir tedavi olan kanal tedavisi, dolgu, çekim gibi tedavilerle karşılaşır. Çoğu zaman küçük yaşlarda bu tedavilerin normal diş ünitelerinde yapılabilmesi mümkün olmadığından genel anestezi altında yapılması gerekecektir” diyor.
Biberon çürüğünün engellenmesi için yapılması gerekenler:
*Bir yaşından itibaren bebeğin biberonla veya anne memesinde uyumasına izin verilmemelidir. Biberondaki süte şeker, bal, pekmez gibi tatlandırıcılar ilave edilmemelidir.
*Dişler, ilk sürmelerinden itibaren beslenme sonrasında temiz ve hafif nemli bir gazlı bezin işaret parmağına sarılmasıyla ya da parmak fırçası yardımıyla temizlenmelidir.
*Bebeğin özellikle ilk yaşından itibaren düzenli olarak pedodonti uzmanına ( çoçuk dişleri uzmanı) götürülmesiyle dönem çocukluk çağı çürüklerinin ( biberon çürükleri) önlenmesi açısından önemlidir.
*Ara öğünlerde, mümkün olduğunca dişler üzerinde yapışıp kalan karbonhidrat ağırlıklı beslenme yerine lifli besinler sebze, meyve, kuruyemiş tercih edilmelidir.
*3,5-4 yaşına kadar tükürme refleksi tam gelişmediğinden diş macunsuz ya da pedodonti uzmanının önereceği diş macunları ile dişler fırçalanmalıdır. Diş fırçası mümkün olduğunca küçük başlı ve yumuşak kıllı olmalı ve sıklıkla yenilenmelidir. Fırçalama okul dönemine kadar anne-baba kontrolünde ve onların yardımıyla yapılmalıdır.