SDÜ BASIN BÜLTENİ
Kore Büyükelçisi Yunsoo Cho’dan Tavsiyeler
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Stratejik Araştırmalar Araştırma ve Uygulama Merkezince "Kore-Türkiye İlişkileri: Büyükelçinin Gözlem ve Önerileri" isimli bir konferans düzenlendi.
Kore Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi H.E. Yunsoo Cho’nun katılımıyla İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını yapan İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Okçu, Büyükelçiyi ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Kore’nin Türkiye’yi, Türkiye’nin de Kore’yi sevdiğini belirten Okçu, Yunsoo Cho’nun eğitime, Ar- Ge ve teknolojiye önem verdiğini vurguladı.
Konuşmasına “1950’li yılında dedeleriniz bizlere yardım etmeseydi, bugünkü Kore olmazdı” diyerek başlayan Büyükelçi Cho, 1950’li yılların Kore’si ile 2000’li yılların Kore’si arasında büyük farklar olduğunu söyledi. “Kore deyince aklınıza ne geliyor?” sorusunu öğrencilere yönelten Cho verilen yanıtları büyük bir sempatiklikle karşıladı ve “Bu soruyu sorunca genellikle gençler Kore’ye özgü oyunlar, yaşlılar da savaşın akıllarına geldiğini söyler. Türkiye denilince benim aklıma Kore Savaşı’na katılan gaziler ve Atatürk gelir. Burada bulunduğum süre zarfında Türkiye’nin önemli bir yere sahip olacağını gördüm, potansiyeli var. Bu potansiyeli ortaya çıkaracak olanlar da sizlersiniz. Kore’deki öğrencilerden daha şanslısınız.” dedi.
Şuanda Kore’nin 11. güçlü ekonomiye sahip bir ülke olduğunun altını çizen Cho, bunun temelinin eğitime bağlı olduğunu belirtti. Değişimin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Cho, şunları kaydetti: “Ülkeler, devletler gibi bireyler de belli bir süre sonra değişim kaydediyor. Şuan 20'li yaşlardasınız bu yaşlarda şartları suçlayabilirsiniz ancak 30’lu 40’lı yaşlardan siz kendiniz sorumlusunuz.”
“Damlaya damlaya göl olur”, “ne ekersen onu biçersin” atasözlerimizi çok sevdiğini belirten Cho, “Sizin başarınız bu sözlerde saklı. Mesela Aziz Sancar, Mardin’in bir köyünde doğdu fakat şuanda onu tüm dünya tanıyor. Ban Ki-Moon da öyle. Kişinin kendi başarısı şartsız kendisine aittir.” diye konuştu.
Kore’nin mucizevi büyümesi hakkında bilgi veren Cho, Korelilerin Türkiye’ye olan ilgisini ise “Kore Savaşı gazileri”, “Türkiye’nin sahip olduğu Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu, Hitit- Truva gibi çok katmanlı tarih”, “yaşam tarzı ve duygularda benzerlik”, “6. yüzyılda başlayan tarihsel ilişki” şeklinde sıraladı.
Cho, Kore ile Türkiye arasındaki benzerlikleri de “misafirperverlik”, “arkadaş canlısı”, “itibar”, “dindar fakat ılımlı hayat tarzı”, “diş hediği, beştaş, bohça”, “düğün ve cenaze yardımı”, “mantı, işkembe”, “hikayeler” olarak değerlendirdi.
Cho son olarak öğrencilere “21. yüzyıl değişim lokomotiflerini bilmelisiniz. Hazırlıklı ve tutkulu olun. Kuşbakışı yerine böcek bakışı kullanın. Yazın ve tartışın. 10.000 saat kuralını takip edin. Uzmanlaşın ve kendinizi farklılaştırın. Dünya büyük ve yapacak iş çok.” tavsiyesinde bulundu.