Çeşme suyunu gülsuyu diye satıyorlar
Gül hasan döneminin yaşandığı şu günlerde GÜLBİRLİK Genel Müdürü Hasan Çelik’in açıklamaları kafalarda soru işareti bıraktı. Çelik, Türkiye’de üretilen Gülsuyunun yüzde 80’inin sentetik olduğuna işaret ederek tüketicileri uyardı. Çelik, “Çeşme suyunu gülsuyu diye satanlar var” dedi.
Gül, Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (GÜLBİRLİK) Genel Müdürü Hasan Çelik, “Türkiye’de tüketilen gül suyunun yüzde 80’i sentetik, doğal olmayan gül suyu” dedi. Çelik, yaptığı açıklamada, dünya gül yağının yüzde 60’ını sağlayan Isparta’da her yıl yaklaşık 500 ton doğal gül suyu üretildiğini bildirdi.
ÇEŞME SUYUNU GÜLSUYU DİYE SATIYORLAR
Çelik, doğal olmayan gül suyu satışında hem haksız kazanç hem de müşterinin aldatılmasının söz konusu olduğuna değindi. Üreticilerin yasalardaki boşluklardan yararlandıklarını anlatan Çelik, “Ambalaja sadece ‘Gül suyu’ yazıyor ya da ‘Güllü su’ diyor ama çoğu sentetik olduğunu yazmıyor” dedi. Çelik “Bazıları da yıllık 3-5 ton doğal gül suyunu satın alıyor 50 ton olarak satıyor. Bunun takibini yapmak elbette bakanlığın sorumluluğunda. Bildiğiniz şebeke suyuna gül esansını sıkmak suretiyle belli bir oranda kokulandırarak piyasaya sürüyorlar, yaptıkları işlem bu. Çeşme suyunu gül suyu diye satıyorlar.” Dedi.
DOĞAL GÜL SUYU İLE SENTETİK ARASINDAKİ FARKLAR
Bir firmanın yüzde 100 doğal gül suyu üretebilmesi için gül yağı üretebiliyor olması gerektiğine işaret eden Çelik, bunun için de fabrikaya veya tesise ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Doğal gül suyunun, gül yağı üretimi sırasında yan ürün olarak ortaya çıktığını dile getiren Çelik, şöyle konuştu:
“Siz doğrudan doğruya ‘Ben gül suyu üreteyim’ diyemezsiniz. Gül yağı üretimi sırasında hiçbir katkı maddesi olmaksızın sadece buhar distilasyonu ile çiçek ve suyun karışımı, buharlaşması ve sterilazasyonundan çıkan bir ürün. Bunun için de bir gül yağı fabrikası olması şart.”
Çelik, doğal gül suyu ile sentetiği birbirinden ayırmak için öncelikle ambalajda, “Doğal gül suyu” ifadesinin yazıp yazmadığına ve firma ismine bakılması gerektiğine işaret etti.
SADECE AMBALAJLARA ALDANMAYIN
Tüketicilere tavsiyelerde bulunan Çelik, şunları kaydetti:
“Üretici firma gül yağı üreticisi değilse o ürünün doğallığından bahsetmek zaten mümkün değil. İkincisi doğal gül suyunun kokusu ile sentetik gül suyunun kokusu çok farklıdır. Sentetik gül suyunu kokladığınızda tamamen bir parfüm, esans ya da kolonyaya yakın bir koku hissedersiniz. Sizi ferahlattığını düşünürsünüz. Oysa doğal gül suyunda kendine has biraz ekşimsi diyebileceğimiz bir koku vardır. Doğal gül suyu renk olarak da çok berrak değildir. Tüketicinin büyük bir kısmı ambalajın üzerinde Isparta yazıyorsa, doğal ifadesi varsa bunu gül suyu zannediyor. Kesinlikle böyle bir şey yok.”
“DOĞAL GÜL SUYU İÇİLEBİLİR”
Yapılan araştırmalarda doğal gül suyunun çok sayıda faydasının ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, “Gül suyunun antiaging ve antioksidan özellikleri var. Bizim ürünlerimiz içilebilir özelliktedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından içilebilir olduğu tescillidir” dedi.
Gül suyunun bebeklerde pişik önleyici etkisinin altını çizen Çelik, ayrıca en hızlı ateş düşürücü olarak kullanıldığını da anlattı.
Gül suyunun tıraş sonrası losyon olarak kullanıldığını anlatan Çelik, şunları söyledi:
“Cildinizin gün boyu nemli ve bakımlı kalmasını sağlıyor. İçilebilir olduğu için mide ve bağırsak rahatsızlıklarına karşı iyi bir düzenleyici özelliği var. Kanı inceltici özelliği olduğu için kalp ve damar hastalıklarına iyi gelen, kalbin çalışmasına katkısı olan özelliği var. Bunlar hem kokusu yönüyle hem de ihtiva ettiği maddeler yönüyledir. Doğal gül suyuna bu fayda özelliğini katan şey içindeki yağdır. Bunun önemi ve kıymeti de ondan geliyor.”