Erdoğan yeni hedefi açıkladı: İnsansız tank...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'deki 11. Kalkınma Planı Tanıtım toplantısında yeni hedefleri açıkladı ve Savunma Sanayii için müjde verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Afrin'deki zırhlı taşıyıcıların neredeyse tamamı bizim ve yerli. Biz bunu kendimiz üretiyor olmasaydık bir tane İHA'mız düşse düşünürdük ama şimdi ulan düşürürseniz düşürün be. Niye? İkincisi var, üçüncüsü var. Şimdi öyle bir yere gelmemiz lazım ki bizim insansız tankları da üretir hale gelmemiz lazım" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları;
Bugün açılış toplantısı vesilesi ile birlikte olduğumuz 11. Kalkınma Planı hazırlık çalışmalarının başarılı geçmesini diliyorum. Görev alan ve alacak olan herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
İnsanlık daha iyi bir hayatın arayışı içerisinde olmuştur. Kalkınma yarışı büyük bir rekabet içerisinde devam etmektedir. Biz de milletimize hizmete talip olurken adalet ve kalkınmayı iki temel önceliğimiz olarak belirledik.
Tüm potansiyeli ile milletimize inanarak yola çıkmıştık. Nitekim 15 yıllık iktidarımız boyunca elde ettiğimiz başarılar tüm Cumhuriyet tarihinin üzerine çıkmıştır.
FIRSATLARI VE RİSKLERİ EN İYİ ŞEKİLDE DENGELEDİK
Bu süreçte fırsatları ve riskleri en iyi şekilde dengeleyip, kaynakları azami ölçüde değerlendiren ülkeler hedeflerine ulaşabilecekler. Bunu yapamayan devlet ve toplumlar ise gerilemeye devam edeceklerdir. Amaçlarımıza ulaşmanın en önemli amacı, planlamadır.
Acil eylem planımız, 9. ve 10. kalkınma planımız, vizyon 2023 belgemiz en somut belgedir. Bugün bölgemizde ve tüm dünyada yaşanan gelişmeler bunun örnekleri ile doludur.
Sosyal ve manevi kalkınmayı da önemsiyoruz. İnsan odaklı, toplumumuzun tüm kesimlerini kucaklayan bir çerçeveye oturtmayı başardık. Hem fiziki altyapıya hem de insanımıza yatırım yaptık. Ulaştırma, enerji ve tarıma yönelik yatırımların yanı sıra birçok alanda da yatırımlarımız ile önemli bir sıçrama sağladık.
BU BİR TARİHİ BAŞARIDIR
Ülkemizde artık yoksulluğun adı çok değişti. Bugün artık yoksul demek yiyecek ekmek bulamamak değil, belirli bir refah düzeyinin altında kalmak demektir. Çocuk ölümlerinin azaltılması ve anne sağlığının geliştirilmesi olmak üzere birçok noktayı geliştirdik.
Tekstil ve tarım sanayisinden çıkıp teknolojiye doğru adımlar atıyoruz. Şimdi yüksek teknolojiye dayalı üretimin sanayi payını artıracak bir adıma ihtiyacımız var. Bir taraftan sanayileşmenin getirdiği enerji yatırımlarını yaparken, doğal kaynakları da geliştirmeye çalışıyoruz.
Kişi başı milli gelirimizi 11 bin dolar seviyesine ulaştırmamız tarihi bir başarıdır. Refah seviyemizi 15 yılda 3 kat artmasında ve gelir dağılımının daha adaletli bir yapıya bürünmesinde kalkınma adımlarımızın katkısı büyüktür.
2002 yılında 236 milyar dolar olan milli gelirimizi 2016 yılında 863 milyar dolara çıkardık. son 10 yılda 8.3 milyon ilave istihdam oluşturduk. Yüzde 11,3 olan bütçe açığını, 2017 yılında yüzde 1.5 seviyesine düşürdük.
2002 yılında yüzde 72'ye ulaşan kamu stokunun milli gelire oranını 2016 yılında yüzde 28'e kadar düşürdük. 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı, 2016 yılında 157 milyar doları aşmış vaziyette.
İşte bu ihracatımız ile buralara geldik geliyoruz.
Türkiye 2002 yılında 17 milyar liralık kamu yatırımı yapıyordu. Hükümetlerimiz döneminde bu rakamı 7 kat artırarak 2017 yılında 128 milyar liraya çıkardık.
Kalkınma için kaynakların çeşitlendirilmesi politikamızı muhalefet bir türlü anlamıyor. Oysa biz bütün yatırımları bu yöntemle gerçekleştirdik.
BU YILIN SONUNA KADAR TÜM İLLERDE OLACAK
Modern ülke, çağdaş ülke laf üretmekle olmuyor. Ülkenin dört bir yanını yatırımlarla donatırsın çağı yakalayabilirsin. Ülkenin her yerini doğalgazla döşersin modern ülke böyle olur. Modern olmak bu ya! Yaşam tarzına bunu yansıtmaktır modern olmak... Bu yılın sonuna kadar tüm illerde doğalgaz ulaştırmayı planlıyoruz.
İNSANSIZ TANK ÜRETECEĞİZ
Gurur duymamız gereken bir başka konu da Savunma Sanayiinde gerçekleştirdiğimiz hamleler. Savunma sanayimizdeki hamleler, 2002 yılında ülkemizde 66 savunma projesi yaklaşık yüzde 20 yerlilik oranı ile yürütülüyordu. 2017 yılında 600 projeyi yüzde 65'in üzerinde yerlilik haliyle sürdürür hale geldik.
Kötü komşu ev sahibi yapar. En sonunda bizi silahsız ve silahlı İHA sahibi yaptılar. Şu anda Afrin'deki zırhlı taşıyıcıların neredeyse tamamı bizim ve yerli. Bu aracı üreten dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bu olay sıradan bir olay değil. Bunu kendimiz üretiyor olmasaydık bir tane İHA'mız düşse düşünürdük ama şimdi ulan düşürürseniz düşürün be. Düşürürseniz düşürün ikincisi de var, üçüncüsü de var gelin. Geçen bir helikopterimiz düştü üzüldük iki pilotumuz gitti. Oradaki bu sistemlerin sorumlusu olan arkadaşımızın dediği şu İHA'da insan yok ki düşerse düşer. Bunu daha ileriye taşıyacağız. Bizim insansız tankları da üretir hale gelmemiz lazım bunu da yapacağız. O tür şeyleri düşünmeyeceğiz. Birçok silahlarımızı üretir haldeyiz.
Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için, daha uzun soluklu hedefleri benimseme aşamasındayız.
Dünyamız giderek daha hızlı değişim yaşıyor. Teknolojik ve ekonomik gelişmeler, siyasi oluşumları da hızlandırıyoruz. 2033 hedeflerimiz daha sonraki vizyonlarımıza ulaşma bakımından bir sıçrama noktasında olacaktır. En az 3 çocuk derken bunu, genç nüfusumuzun yaşlanmaması için diyorum. Ki biliyorsunuz ekonominin kaynağı insandır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Onun için de özellikle doğumlara bizim çok büyük önem vermemiz lazım. Gençlerimizin eğitim öğretim kalitesini ve işgücü seviyemizi artırarak kalkınma seviyemizi gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmakta kararlıyız.
Biz bu nüfusunun kıymetini bilmemiz lazım. eğitim sanayi işbirliği programlarımızı daha da geliştirerek, hedeflerimize adım adım ulaşacağız. Bu noktada asla geri durmayacağız. Yeni kalkınma planımız çerçevesinde hız, verimlilik ve kaliteye odaklanacağız. Bu süreçte insanımızın sağlıklı gıdaya ulaşabilmesini de temin edeceğiz.
DÜN GÜNEYDEN BİR ÇIKIŞ YAPMAK İSTEDİLER.... TOPLARIMIZ, SİHA'LARIMIZ GEREĞİNİ YAPTI"
Afrin’de eğer biz birilerine muhtaç konumda olsaydık şu anda geldiğimiz konum böyle olmayacaktı. Ama hamdolsun kendi göbeğimizi kestik, yola çıktık ve bu sabah itibariyle 1780 teröristi etkisiz hale getirdik. Tabii kendi silahı, kendi zırhlı taşıyıcısı, tankı olunca askerin de ne oluyor cesareti artıyor. İşte dün güneyden öyle bir çıkış yapmak istediler. Toplarımız, SİHA’mız gereğini yaptı. Geri döndüler. Durmayacağız, pek çok savunma sanayi ürünümüzü ihraç eder konuma da geleceğiz.
GDO HASSASİYETİNİ ARTTIRMAK GEREK
Kanser gibi rahatsızlıkların temelinde de ben, bütün bu rahatsızlıkların temelinde doğal üretimin olmayışının olduğuna inanıyorum. Bence hocalarımızın bu konunun üzerinde durması lazım. Biz kimyasaldan doğala mı gideceğiz, doğaldan kimyasala mı gideceğiz bu konuda da karar vermemiz lazım. Bu GDO’lu ürünler konusundaki hassasiyetimizi arttırmamız gerek."
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmalarından satır başları;
Ekonomik krizlerin sıkça yaşandığı bir dönemeden geçiyoruz. Birbirimize destek olarak her zamankinden daha çok kenetlendik. Geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Demokrasi güçlü bir ekonomisiyle Türkiye adeta göz kamaştırıyor. Türkiye gelecek için güçlü bir liman olmaya devam ediyor. Darbe teşebbüsleri ve ihanetler bizi yıldıramadı. Aksine bütün şoklara karşı direncimizi artırdık
Türkiye güçlendikçe kenetlendikçe tuzaklar artıyor ama biz birer birer bozduk bu güne geldik. Zeytin Dalı Operasyonu planlandığı gibi sürüyor. Teröristlere destek verenleri tarih unutmayacak. Terör belası tamamen sona erene kadar sürecek.
Eğitim tarafından öğretmen ve öğrenciler açısından fırsat eşitliğinin daha da artırılmasını mutlaka sağlayacağız. 2019 yılı sonunda Türkiye genelinde tekli öğrenime geçeceğiz.
Enerji alanında yerli kaynakların payını artırmaya devam edeceğiz. Rezervlerimizi daha çok kullanıp, cari açığın azaltılmasına yoğunlaşacağız.