"Sağlık Bakanlığı ortaya koymuş olduğu her yeni uygulamada kervan yolda düzülür anlayışı ile hareket etmektedir. İyi bir işgücü planlaması yapmadan, mevcut personel sayısını iyi değerlendirmeden bir uygulama yapmayı alışkanlık haline getirmiştir.
Bir tarafı yapayım derken öbür tarafı yıkıyor. Sonra da tahribatı ve olumsuzlukları düzeltme adına da tüm olumsuz şartlara rağmen büyük bir özveri ile hizmet veren sağlık çalışanlarının zaten fazla olan iş yüküne yeni iş yükü ekleyerek çözmeye çalışıyor.
Hastanelerde iş yükü artıyor. Acil servisler doluyor, sorumlusu Aile Hekimleriymiş gibi çözüm onlarda aranıyor.
Şu bilinmelidir ki: Hastaneler ve Acil Servislerdeki yığılmaların sorumlusu ve çözüm adresi Aile Hekimliği çalışanları değildir.
Bu yığılmanın sorumlusu; 15 senedir bu ülkeyi yöneten siyasi iktidar ve onun Sağlık Bakanıdır. Popilist yaklaşımlarla oluşturulan bir sağlık politikası sonucu hastaneye müracaat eden hasta sayısı ile övünen bir anlayışgün geçtikçe önemini yitiren birinci basamak sağlık hizmetinin geldiği nokta sorunun ta kendisidir.
Bu sistem, sağlık hizmetinin vatandaşiçin vaz geçilemeyecek bir hak olarak görmeyen bir anlayışın ürünüdür. Vatandaşına ihtiyacı kadar eşit ve ücretsiz sağlık hizmetinden faydalanmasıyerine, paran kadar sağlık anlayışına mecbur eden bir sistemdir."