ISPARTA BARO BAŞKANI : DÜNYADA AVUKATLAR SİYASAL İKTİDARLAR TARAFINDAN SEVİLMEZLER

Isparta Baro Başkanı Av. Gökmen Hakkı Gökmenoğlu, avukatlık mesleğinin dünyanın en zor mesleklerinden biri olduğunu belirterek, “Bu zorluk, avukatların, avukatlık mesleğinin statüko ile sorunu olmasından kaynaklanır. Onun için dünyanın hemen her tarafında avukatlar siyasal iktidarlar tarafından sevilmezler” dedi.

Isparta Baro Başkanı Av. Gökmen Hakkı Gökmenoğlu, 5 Nisan Avukatlar Günü ve Isparta Baro Başkanlığı’nın 59.yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Yıllardır sorunları dile getirmelerine rağmen herhangi bir adım atılmamasından dolayı üzüntülü olduklarını belirten Gökmenoğlu, avukatların sorunlarını sıraladı.
BİRÇOK SORUNU YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ
Gökmenoğlu’nun açıklaması şöyle; “Bu gün 5 Nisan 2017 Yılı Avukatlar günü ve aynı zamanda da Isparta Baro Başkanlığımızın Kuruluşunun 59. Yıl dönümü Kutlu olsun. Ömürlerinin en değerli zaman dilimlerini hukuka adayan değerli meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bugünlere erişemeden yitirdiğimiz sevgili meslektaşlarımızı, değerli Baro Başkanlarımızı ve Baromuzun her kademesinde görev almış olan büyüklerimizi Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmet ve şükranla anıyor, ruhları şad olsun diyerek, şahsım ve Yönetim Kurulum adına Avukatlar Gününüzü Kutluyorum. Ancak bu günde, geçmiş yıllarda olduğu gibi; hukukun üstünlüğü, İnsan hakları, demokrasi, yargı bağımsızlığı ve bununla yakından ilgili olan yargının ağır iş yükü sorunları ve Avukatlık mesleğinin sıkıntıları konusunda birçok sorunu yaşamaya devam ediyoruz. Bunca yıldır bu konuda ki tüm uyarılarımıza karşın istenen adımların atılmamasından dolayı da ziyadesi ile üzülüyoruz.

AVUKATLAR SİYASAL İKTİDARLAR TARAFINDAN SEVİLMEZLER
Dünyanın en onurlu ve fakat en zor mesleklerinden birisi Avukatlık mesleğidir. Bu zorluk, Avukatların, Avukatlık mesleğinin statüko ile sorunu olmasından kaynaklanır. Onun için dünyanın hemen her tarafında avukatlar siyasal iktidarlar tarafından sevilmezler. Bu zorluk, bizim gibi hukuka aidiyet bilincinin yeteri kadar gelişmediği toplumlarda daha da ağır koşulları beraberinde getirir.

KURULU DÜZENDEN YANA OLANLAR, ONUN DEVAMINDAN
YARAR SAĞLAYANLAR DA AVUKATLARI SEVMEZLER
Avukatlar, insanlığa; başkalarının hakkına, mülkiyetine, özgürlüğüne saygıyı öğreten, İnsan Hak ve Bildirgesini yazan, Kölelikten Kurtuluş Bildirgesini yayımlayan, çoğunluğun tiranlığına karşı duran, adaletsizlikle savaşan, kendini hakkaniyete adayan, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele eden, uzlaşmaya inanan insanlardır. Hak arama özgürlüğünün kullanılmasında ve korunmasında hukuki yardımda bulunan, bu amaçla bireyin yanında yer alan, bilgisini ve zamanını hak arayan kişi veya kişilere özgüleyen hak arama savunma mesleğinin onurlu temsilcileri Avukatlardır. Avukatlar ve Barolar, hukuk devletinin yerleşmesi,  demokrasinin kurumsallaşması, özgürlükler alanının genişlemesi, insan haklarının korunması konularında da çaba harcarlar. Dünyanın hemen her ülkesinde demokrasinin ve özgürlüklerin en yakın dostu ve teminatı avukatlardır.  Onun için avukatlar, totaliter yönetimler tarafından çok fazla sevilmezler. Avukatlar, statükoyla, statükonun korunmasından yana olanlarla sorunu olan bir mesleğin mensubudurlar. O nedenle, kurulu düzenden yana olanlar, onun devamından yarar sağlayanlar da avukatları sevmezler.

YARGIÇ VE SAVCININ SAYGINLIĞININ OLMADIĞI VEYA
KORUNMADIĞI BİR ÜLKEDE AVUKATIN SAYGINLIĞI OLMAZ
Avukatlar yargının kurucu unsuru olarak savunma görevini yerine getirerek hukukun üstünlüğüne yaşamsal önemde katkı sunarlar. Kuşkusuz özverili çalışmaları ile insanı ve insani değerleri temel alarak gece gündüz demeden yedi gün yirmi dört saat, bu kutsal görevi her türlü özveriyi göstererek yerine getiren tüm meslektaşlarımla, Bir gün Avukatlığı tadacak olan Tüm Hâkim ve Savcılarımıza da sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yargılama faaliyetinin merkezine savunmayı, yani avukatı koymadığınızda, onun adı yargılama olmaz, yargısız infaz olur. Yine avukatın saygınlığının olmadığı veya korunmadığı bir ülkede, yargıç ve savcının, aynı şekilde yargıç ve savcının saygınlığının olmadığı veya korunmadığı bir ülkede avukatın saygınlığı olmaz. Türk Avukatları olarak; eksiksiz demokrasiye, insan haklarına, bağımsız yargıya ve hukuk devletine olan inancımız doğrultusunda çalışma ve çabalarımızı sürdürürken, Devletlerin yaşaması için devlet savunması ne kadar önemli ise adaletin yaşamasında da savunma o kadar önemlidir diyoruz.  Onun için avukatı ve avukatlık mesleğini bağımsız, özgür, özerk kılmak, yargılama sürecinde etkili ve işlevsel yapmak yaşamsal değerdedir.

BİLGİ VE BELGELERE ULAŞMADA SIKINTI ÇEKMEK İSTEMİYORUZ
Ancak, Ülkemizde bugün hukuk devletinin tüm kurumlarıyla işlediğini söylemeye olanak yoktur. Bu nedenle Avukatlar, hukuk devleti olmada sorunları olan bir ülkenin hukukçuları olarak bu durumun acılarını sancılarını ve sorumluluklarını, tıpkı avukatlık cüppeleri gibi yıllardır omuzlarında taşımaktadırlar. Bizler artık yargılamayı tamamlayan değil engelleyen bir unsur olarak görülmek istemiyoruz, silahların eşitliği prensibine saygı duyulmasını istiyoruz, bilgi ve belgelere ulaşmada sıkıntı çekmek istemiyoruz, CMK uyarınca görevlendirilen müdafilerin ücretinin süresinde ödenmesini ve Avukatlık asgari ücret seviyesine yükseltilmesini istiyoruz, Yasa gereği eşit haklara sahip olan Hakim Savcılar ile Avukatlar arasında ita amiri ilişkisi kurulmaya çalışılmasını istemiyoruz, Hakim Savcı ve Personel açığının giderilmesini istiyoruz, Yargıya Bağlı Adli Kolluk kurulmasını istiyoruz, Hakim Savcı gibi Kamu Görevi Gören, Kamu Avukatlarımızın Özlük haklarının iyileştirilmesini istiyoruz, Baroların Denetiminin TBB’ce gerçekleştirilmesini istiyoruz, Avukatların müvekkil vekil ilişkisini düzenleyen vekaletnamelerini kendilerinin tanzim etmesini istiyoruz, Avukat Stajyerlerine de Hakim Savcı Stajyerleri gibi sosyal haklar ve ücret verilmesini istiyoruz, Hukuk Fakültelerinin açılmasının sıkı kurallara bağlanmasını, Avukatlığa Kabul ve Stajyerlik sınavlarının ivedi olarak getirilmesini istiyoruz, Avukatlığın ekonomik sıkıntısının giderilmesi için Mesleki faaliyet alanının genişletilmesini istiyoruz, Savcılık Kurumunun Adliyelerden ayrı konumlandırılmasını, Meslek içi Eğitimin Zorunlu hale getirilmesini istiyoruz, Hakim ve Savcılarımızın “Savunma Yargının kurucu unsurudur” cümlesini içselleştirmelerini istiyoruz, Savunma görevi nedeni ile savunduğumuz kişi ve kurumlarla özdeşleştirilmek  İstemiyoruz, Görevimizin asli unsurunu icra ederken, yargılamayı etkilemeye teşebbüs Ettiğimizin iddia edilmesini istemiyoruz, Kanunu bilmemenin vatandaş olarak bile kabul edilmediği ülkemizde, yasa Tekniğine aykırı olarak yasaların değiştirilmemesini istiyoruz,

MÜLK TEMELSİZ KALMAK ÜZEREDİR DİYORUZ
Sonuç olarak Savunmasız Devletin Esir, Savunmasız yargının yetim olacağını vurgulayarak. Adalet Mülkün Temelidir ancak Mülk temelsiz kalmak üzeredir diyoruz; Bütün yetkilileri yargıya karşı duyarlı olmaya, yargının sorunları için çaba göstermeye çağırıyor hukuk güvenliğinin olmazsa olmazı olan Avukatların  yılgınlığa düşmeden birlik, beraberlik içinde demokratik kurallar içerisinde çalışmalarını  sürdüreceklerini belirtiyor, Sadece devletin en temel işlevlerinden birisi olan adalet hizmetlerini başarıyla ve özveriyle yürüttükleri için değil, insanların, insanlarımızın ortak iyiliği uğrunda çalıştıkları için Başta Meslektaşlarıma ve aynı zamanda Yargıçlarımıza, Savcılarımız ile Avukat Dostlarına sevgi ve saygılarımı sunuyor baromuzun kuruluşunun 59. yıl dönümü ve 5 nisan avukatlar günümüzün kutlu olmasını dileyerek, Isparta Barosu adına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”