CHP Isp. Mv. İrfan BAKIR' ın Elektrik piyasası kanununa ilişkin meclis konuşması
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan değerli Milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen kıymetli vatandaşlarım sizleri saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ikinci bölümünün geneli hakkında şahsım adına söz aldım.
Yetmiş dokuz milyon vatandaşımızı ilgilendiren, böylesine önemli bir kanun teklifinde, vatandaşlarımızın beklentilerinin karşılanmadığı gibi daha da zora sokacak, kamu yararından uzak bir uygulamayla karşı karşıyayız. Maddelerin çoğunda büyük çekincelerimizin olmasıyla birlikte, vatandaşlarımızın en merak ettiği ve düzeltilmesini istediği kayıp-kaçak bedellerini vatandaşın omuzlarına yük olmaya devam edecek. Yargı kararı sonucunda dağıtım şirketleri tarafından iade edilmek zorunda kalan kayıp ve kaçak bedellerinin tüm elektrik abonelerinden yeniden tahsil edilmesinin önü açılmıştır. Bu kanun teklifi ile elektrik kullanıcılarından tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin bugüne kadar açılan davalar nedeniyle iade edilen bölümü faturalara tekrar yansıtılacak. Böylece namusuyla vatandaşlık görevini yerine getiren, kullandığı elektriğin faturasını devlete ödeyen, hiçbir kusur ya da sorumlulukları olmamasına karşın, hırsızlık yapan, kaçak elektrik kullananların faturasını da vatandaşlarımız ödeyecek.
2006-2014 yılları arasında vatandaşlarımızdan kullanmadıkları enerjini için tahsil edilen 33 milyar lira kayıp-kaçak bedelinin kanunsuz bir şekilde alındığı kabul edilmiş, buna kılıf için kanunda ilk kez teknik ve teknik olmayan kayıp adı altında kayıp-kaçak elektrik tanımı yapılmıştır.
Ayrıca teklif ile, bugüne kadar dava sonucu iade edilen bedellerin yeniden faturalara yansıtılması sağlanmakta, bundan sonra açılan davalarda hukuksuz olduğu gerekçesiyle kaçak bedellerinin tahsilatına karşın yargının iade kararı vermesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Yani mahkeme ya da tüketici hakem heyeti kararıyla kayıp-kaçak bedelini geri alma hakkını elde etmiş vatandaşlara geri ödenecek bedelin dağıtım şirketlerinin kasasından değil, faturalara yansıtılarak tüm abonelerden tahsil edilecektir. Teklif vatandaşın yanında değil daha çok şirketlerin yanında yer almıştır. Halkımız üretim ve tüketimdeki maliyetlerin düşmesini beklerken, dağıtım şirketlerinin maliyet ve tazminatlarının kendi omuzlarına yük olmasıyla karşı karşıyadır. Yapılacak düzenlemelerle kayıpların azaltılması, kaçakların takip edilip önlenmesi için yeni modeller geliştirmek gerekirken, sorumluluk almayıp bu bedelleri vatandaşa fatura etmenin yolları aranmıştır.
Teklifin yasalaşmasıyla birlikte, yasal faizi 33 milyar lira olan kayıp-kaçak bedelleri artık yasa yoluyla vatandaşlarımıza ödetilecek, buna karşı açılacak yargı yolunun önü kapatılacak ve vatandaşlarımızın bugüne kadar ki ödemiş olduğu bu bedeller geri ödenmeyecektir.
Yine çıkarılacak yasa ile haksız olarak tahsil edilen kayıp-kaçak bedelleriyle ilgili davaların geriye dönük olarak durdurulması ve uygulamanın yapıldığı dönemdeki yasal mevzuatın değil sonradan çıkarılacak yasa ve hükümlerin önüne geçilmek istenmektedir.
Nükleer santraller başta olmak üzere uluslararası anlaşma ile yapılan üretim tesislerinin inşaat için gerekli izin, onay, lisans, ruhsat ve benzeri belgeler olmaksızın üretim lisansı alabilmesine, lisans almadan üretim tesisi ile ilgili olmayan yapıların inşaatına başlanmasına olanak tanımaktadır. Bu durumda yapılan inşaatlar nedeniyle özel ya da kamu mülkiyetinin ihlal edilmesi ile doğaya zarar verilmesi söz konusu olacaktır. Acele Kamulaştırma adı altında yapılan düzenlemeyle de vatandaşların mağduriyeti artacaktır. Özel mülkiyete konu taşınmazlar yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak belirlenmesi halinde, söz konusu alanlar üzerinde acele kamulaştırma yapılabilecektir.
Ayrıca tüketici lehine verilen kararlar sonucunda tahsili beklenen tüm kayıp-kaçak iade kararlarının hiçe sayılıp, ‘’teknik ve teknik olmayan kayıp, sistem işletim maliyeti, dağıtım şebekesi, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti, dağıtım sistemi yatırım harcamaları, perakende satış tarifeleri, son kaynak tedarik tarifesi’’ gibi tanımlarla kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciden alınmaya devam edeceğini yargı kararlarının hükümlerinin sınırlanacağının bir göstergesidir.
Bunun yanında kanun teklifi ile nükleer tesis kurmak için farklı kanunlara istisnai hükümler getirilerek kıyı ve sahillere, askeri arazilere ve zeytinlik sahalarına girilebilmesinin önü açılacaktır. Bu durumun ne gibi sonuçlara yol açacağı açıktır.
Çıkarılan yasaların amacı vatandaşlarımızın beklentilerine karşılık vermek, sıkıntılarına, sorunlarına çözüm olmaktır. Kamu yararının gözetmek bizlerin en asli görevlerindendir. Ancak görüştüğümüz kanun teklifinde kamu yararı geri planda bırakılmış, başka beklentiler ön plana alınmıştır. Vatandaşlarımız için yapılacak tüm gerekli, olumlu ve vatandaşlarımızın yararlarına olan uygulamaların her zaman destekçi olacağız. Ancak bu yasa teklifine destek vermek vatandaşlarımıza karşı olan sorumluluğumuzu görmezden gelmektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak vatandaşlarımızın beklentilerini hiçbir zaman görmezden gelmedik ve gelmeyeceğiz.
Saygılarımı sunuyorum.