Sidre Eğitim, Kültür Ve Sağlık Derneği Başkanı Halil Elitok “31 Mayıs 2015 Pazar günü Isparta Terminal Camiinde Öğle Namazını müteakiben başta Hz. Peygamber olmak üzere, Sahabe-i Kiram, Tabiin, Tebe-i Tabiin, Eimme-i Mezahibin, Ulema-i Kiram, Evliya-i İzam, Hususan Bediüzzaman Said Nursi, ahirete intikal eden Risale-i Nur Talebeleri ve Ümmeti Muhammed için Mevlid-i Şerif tilavet edilecekti” dedi.
Mevlid-i Şerif programına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Elitok, şu bilgileri verdi:
“Isparta Yeni Asya Temsilciliğinin ve Sidre Eğitim, Kültür ve Sağlık Derneğinin organizesiyle gerçekleştirilecek olan Mevlid-i Şerife bütün Risale-i Nur Talebelerini ve Ispartalı hemşehrilerimizi bekliyoruz. Mevlid öncesi Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Sami Cebeci tarafından vaaz verilecektir. Vaaz sonrasında Öğle namazını Emekli İl Müftüsü Halil Elitok kıldıracak, takdim konuşmasını yapacak ve Mevlid-i Şerif duasını yapacaktır. Mevlid-i Şerif sonunda da Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Vapurlu tarafından teşekkür konuşması ile son bulacaktır.
1926 Yılının Ocak ayında Burdur’dan Isparta nefiy edilen Üstad Bediüzzaman 1934 yılına kadar Barla’da kalıyor ve başta Sözler, Mektubat, Lem’alar’ın bir kısmı olmak üzere Risale-i Nurların telif edilmeye başlıyor. 12 yıllık Isparta hayatını geçirdiği Bediüzzaman adına okunacak Mevlid-i Şerif söz konusu olunca elbette Ispartalı kardeşlerimiz bu Mevlid-i Şerife gerekli ilgiyi, Risale-i Nurların telif edilmesinde ve yayımlanmasında gösterdiği fedakârlığı Nurların Müellifi Üstad Bediüzzaman’ın ruhuna ithaf edilecek Mevlid-i Şerif içinde aynı hassasiyeti göstermesini bekliyoruz. Çünkü; Üstad Bediüzzaman; Isparta’yı “Risale-i Nur’un bir Medresetü’z-Zehrasıdır”[1] diye vasıflandırmıştır. Emirdağ Lahikasında; “Nurları menbaı ve medresesi olan Isparta”[2] diye bahsetmiştir.
Üstad Bediüzzaman kendisinin “Benim vatan-i aslim, o Isparta olmak caizdir.”[3] Ayrıca “Madem Isparta benim hakiki bir memleketimdir”[4] diyerek her cihette Ispartalı olduğunu maaliftiharla ifade etmiştir: İki asker, kemal-i sevinçle, gayet dostane, “Sen Ispartalısın, bizim hem şehrimizsin.”
Ben de dedim: “Maaliftihar, her cihetle Ispartalıyım. Isparta taşıyla, toprağıyla benim nazarımda mübarektir, benim vatanımdır ve her biri yüze mukabil, yüzer ve binler hakikî kardeşlerimin meskat-ı re’sleridir.”
Üstad Bediüzzaman kendisini Ispartalı hissetmesi ve Isparta’yı her cihette meth-ü sena etmesi elbette Ispartalıların sorumluluklarını yerine getirme hususunda bir takım veballeri yüklemektedir. İşte bu Mevlid-i Şerif bu sorumluluklarından birisidir. İnşallah diğerlerinin de yerine getirilmesinde bir lokomotif olacağını temenni ediyorum.”