SDÜ'den ''Alageyiklerin Neslinin Devamı İçin'' Bilimsel Çalışma
SDÜ, gen merkezi Anadolu olan ve Türk kültüründe efsanelere, destanlara, filmlere, şarkı ve türkülere konu edilen alageyiklerin habitatında korunması, geliştirilmesi ve artarak devamının sağlanmasına yönelik TÜBİTAK desteği ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü işbirliğinde bilimsel bir proje yaptı. Proje yürütücüsü Dr. Yasin Ünal, alageyiklerin Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda yoğun olarak bulunduğu habitatın insan giriş ve müdahalelerine kısıtlanması, yöre halkı ve ilgi gruplarına yönelik eğitim - bilinçlendirme etkinlikleri yapılması ve Ülkemizde daha önce yayılış gösterin yok olduğu potansiyel yayılış alanlarına yeniden yerleştirme çalışmalarına hız verilmesi gereğini savundu.
SDÜ'den TÜBİTAK destekli ''alageyik projesi'' tamamlandı
Antalya Düzlerçamı’nda yayılış gösteren alageyiklerin neslinin devamı için Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü'nün çalışmaları sayesinde, 1966'da 7'ye kadar düşen alageyik sayısı 350'ye yükseldi. Gen merkezi Türkiye olan alageyikler için ayrıca Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı ve Ekolojisi Ana Bilim Dalı'ndan Dr. Öğretim Üyesi Yasin Ünal ve bir grup akademisyen 30 aylık çalışma gerçekleştirdi.Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekli araştırma projesi kapsamında, alageyiklere ev sahipliği yapan Antalya Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda (YHGS) yapılan çalışmalardan çarpıcı sonuçlar çıktı.Alageyiğin Türk kültüründeki önemine dikkati çeken Ünal, tarihi resim, kalıntı ve fosillere bakıldığında bu türün Türkiye'de birçok yörede yaşadığının tespit edildiğini söyledi.
Ünal, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde 19. yüzyılda doğal olarak yaşadığı bilinen alageyiğin özellikle usulsüz avlanma ve yaşama ortamlarının bozulması sonucunda günümüzde sadece Antalya Düzlerçamı yöresinde bulunduğunu belirtti.
Alageyiğin Anavatanı Akdeniz Bölgesi
Akdeniz Bölgesi'nin alageyiğin anavatanı olduğunu kaydeden Ünal, "Alageyikle ilgili inanışlar, arkaik dönemlerden şekillenerek günümüze kadar gelebilen ve toplumlar arasındaki kültürel devamlılığı yansıtan en önemli değerlerden biridir. Alageyik kültürümüzde kutsal bir canlı, yeryüzünün simgesi, motifi, dilimizde, edebiyatımızda, halımızda, kilimimizde ve sosyal hayatımızda birçok alanda farklı renk ve şekillerde yer almaktadır. Kırsal kesimde halk arasında yöreden yöreye değişiklik gösterirken, tasavvufi inanç dairesinde ise hem şehirli hem de kırsal kesimden insanlar tarafından benimsenmiş ve yazılı olarak nesilden nesile aktarılmıştır. Anadolu'da geyik ile ilgili inanışların çeşitli tasavvufi hikayelerde de varlığını sürdürmesi, geyik kültünün şehirde yaşayan eğitimli insanları da içine alan ortak bir değer olmasında etkili olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Alageyik üzerine akademik çalışma
Ünal, alageyiğin neslinin korunması ve geliştirilmesi amacıyla TÜBİTAK destekli "Alageyik Popülasyonlarını ve Habitatını Koruma Geliştirme Yöntem ve Stratejilerinin Araştırılması" çalışmasını gerçekleştirdiklerini söyledi. Çalışmayla alageyiğin önemine dikkati çekmek istediklerini dile getiren Ünal, şöyle devam etti:
"Proje alageyiğin dünyada son kalan doğal popülasyonuna ev sahipliği yapan Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda (YHGS) gerçekleştirildi. Çalışmanın ana amacı, bu alanda yayılış gösteren alageyik popülasyonlarının doğal habitatında korunması, geliştirilmesi, artarak devamının sağlanmasına yönelik optimal yöntemlerin araştırılması ve bu amaçla envanter ve izleme çalışmaları ile problemlerin tespiti, çözüm önerilerinin ortaya konulması olarak belirlenmiştir." Ünal, çalışma bulgularında alageyik popülasyon büyüklüğünün, yoğunluğunun, saha dağılımının ve mobilitesine çözüm önerileri getirdiğini belirterek, bu amaca ulaşmak için proje alanında ve civarında bulunan yöre halkıyla anket yaptıklarını anlattı.
Çalışmayla alageyik hakkında vatandaşları bilinçlendirmeyi hedeflediklerini ifade eden Ünal, "Fotokapan yöntemi ile doğrudan sayım teknikleri içerisinde değerlendirilen spot ışıkla sayım yöntemi, noktada sayım yöntemi ve dışkı sayımları envanter yöntemlerinin esasına uygun arazi çalışmaları gerçekleştiridi" dedi.
İki çarpıcı sonuç
Habitat paylaşımı ve tercihleri ile yetişme ortamı envanterinden elde edilen bulguların çok yönlü bir değerlendirilmeye tabi tutulduğuna işaret eden Ünal şu bilgileri verdi:
"Hedef tür alageyiğin habitat uygunluk modellemesi, potansiyel uygun habitatların haritalanması, nihai değerlendirme ve hedef tür alageyik için koruma değer haritası oluşturulmuştur. Projemiz sonunda alageyik sorunlarına çözüm olabilecek birkaç temel çözüm önerisi ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlisi, Düzlerçamı YHGS Alageyik 1. Derece Koruma Alanı'nın 'Koruma ve Gen Merkezi' olarak insan kullanımına kapatılması. Diğer önemli çözüm önerimiz ise alageyik türünün aktüel dağılım alanlarının dışında belirlenen potansiyel dağılım alanlarına yerleştirme çalışmalarına hız verilmesidir."