'Dünyanın Esas Sahibi Böceklerdir'
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Böcek Müzesi'nde, Türkiye'nin çeşitli yerleri ve farklı ülkelerden getirilen yaklaşık 20 bin böcek yer alıyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Böcek Müzesi'nde, Türkiye'nin çeşitli yerleri ve farklı ülkelerden getirilen yaklaşık 20 bin böcek yer alıyor.
"Entomological Museum of Isparta Turkey" adıyla uluslararası böcek müzeleri arasına giren kurumda, yurt içi ve yurt dışından bilim insanları araştırma ile proje çalışmaları yapabiliyor.
Göller Yöresi'nin böcek çeşitliliğini ortaya çıkarmak üzere 2002'de kurulan müzede, Türkiye'nin çeşitli yerleri ve farklı ülkelerden getirilen böcekler bulunuyor.
SDÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozan Demirözer, yaptığı açıklamada, müzenin, böcek meraklıları için iyi bir veri bankası olduğunu söyledi.
Müzedeki böcekler hakkında bilgi veren Demirözer, "Müzemizde 11 böcek takımından yaklaşık 100 familya ve 600 teşhisli türden yaklaşık 20 bin böcek bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Böceklerin biyolojik çeşitlilik açısından vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayan Demirözer, "Ancak insanlar dünyayı sadece kendi evleri olarak görüyor. Şöyle bir gerçek var, böcekler bizden daha önceki zamanlarda dünyada var oldular ve bu var oluşları devam ediyor. Dünyanın esas sahibi böceklerdir." dedi.
İnsanların böceklerden yararlandığını dile getiren Demirözer, şöyle devam etti:
"İlk akla gelen şeyler ipek ve bal. Ziraat açısından düşündüğümüzde birçok yararlı türü, üretim içerisinde kullanmaktayız. Bu canlıları daha yakından tanıdığımızda birçok soruya yanıt buluyoruz. Onları korumamız gerekiyor. Bunları ortaya koymak adına böcek müzeleri çok önemli. Bunun yanı sıra insanların kendi ilgi alanlarını keşfetmesi, dünyaya farklı açıdan bakması da böcek müzesi sayesinde olabilmektedir. Böcekler, insan yaşamı için son derece önemlidir. Doğada bütün canlıların yaşam hakkı var. Bunu yeni nesle aktardığımız zaman çarkların daha düzgün döneceğine inanıyoruz. Bu gibi doğa ve böcek müzeleri, bu konularda önemli paya sahip."
"Çocuklar böcek korkularını müzede yeniyor"
Müzeye bilim insanlarının yanı sıra okul öncesi ve ortaokul öğrencilerinin ilgi gösterdiğini ifade eden Demirözer, böceklerle ilgili ön yargıları bulunan bazı öğrencilerin müzenin kapısından girmek istemediğini söyledi.
Öğrencilerin böcek korkusunu yenmelerini sağlamak için çeşitli aktiviteler düzenlediklerini anlatan Demirözer, şunları kaydetti:
"Öğrencilerin böcek korkusunu yenebilmeleri için önce teorik eğitimler veriyoruz, oyunlar oynuyoruz. Böceklerin biyolojik özellikleriyle ilgili bilgiler veriyoruz. Daha sonra farklı böceklerin fotoğraflarını gösteriyoruz. Onların özelliklerinden bahsediyoruz. Sonra böcek odasını ziyaret ediyoruz ve görüyoruz ki uyanan merak üzerine, korktuğunu söyleyen öğrenciler de buraya girmekten çekinmiyor. Hatta müzeyi ziyaret ettikten sonra ayrılmak istemeyen öğrencilerin olduğunu görüyoruz."
Demirözer, kapılarının her zaman ziyaretçilere açık olduğunu, doğa ve böcekleri yakından tanımak isteyenleri müzeye davet ettiğini belirtti.