- Sıcak havaya dikkat: "Güneş çarpmaları hayati risk taşıyabilir"
- Doç. Dr. Mustafa Karabacak:
- "Yüksek hava sıcaklığına bağlı kalp hastalıklarında artış var"
- "Kalp hastalarının, daha fazla meyve-sebze yenilmesi ile daha ince ve beyaz giysiler giyilmesini öneriyoruz"
- Doç. Dr. Mustafa Karabacak, yaz aylarında vücutta çok fazla sıvı kaybı yaşanması ve güneş çarpmalarına maruz kalınması durumunda ölümcül tabloların ortaya çıkabileceği konusunda uyararak "Yaz aylarında özellikle yüksek hava sıcaklığına bağlı olarak kalp hastalıklarında artış var. Yalnızca kalp hastalarında da değil, rahatsızlık olmayanlarda da hava sıcaklıkları ciddi bir risk oluşturuyor. Yaşanan sıvı, elektrolit ve damardaki kan miktarının azalması, damardaki kanın pıhtılaşmasını artırıyor. Bu da insanı ölümcül bir tabloya doğru götürüyor" dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karabacak, yaz aylarında özellikle sıcakların yükseldiği dönemde maruz kalınan güneş çarpmalarının kalp hastaları ve sağlıklı insanlarda birçok farklı semptom ortaya çıkarabileceğini belirtti. Doç. Dr. Mustafa Karabacak, vücudun normal çalışma mekanizmasının bu tür durumlarda farklılaşabileceğini ifade ederek, dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyarılarda bulundu. Sıcak havalarda güneşin altında fazla kalınması durumunda yaşanan sorunların hafife alınmaması gerektiğini kaydeden Karabacak, özellikle kalp rahatsızlığı bulunanların bu dönemde şikayetleri olması halinde ilaç dozlarında değişim yapılabileceğini hatırlattı.
"Güneş çarpmaları hayati risk taşıyabilir"
Mevsimsel olarak sıcak ve soğuk havalardaki kalp rahatsızlıklarında artış olduğunu belirten Doç. Dr. Karabacak, "Kış aylarında dolaşımın yavaşlaması ile birlikte, yaz aylarında özellikle etken yüksek hava sıcaklığına bağlı olarak kalp hastalıklarında artış var. Yalnızca kalp hastalarında da değil, rahatsızlık olmayanlarda da hava sıcaklıkları ciddi bir risk oluşturuyor" dedi.
"Kalp hastalığı olsun, olmasın, kişi uzun süre sıcak havalarda dolaşmışsa belli semptomlar, ani şekilde bilinç bulanıklığı oluşması, özellikle 40 dereceyi bulan düzeyde ateşin yüksek olması durumları söz konusuysa bu hastaların acil servislere başvurmaları gerekiyor" diyen Doç. Dr. Mustafa Karabacak, "Bu tür durumlarda güneş çarpmaları ile karşılaşılabilir, hayati risk taşıyabilir. Böyle bir durumda ilk olarak daha serin bir ortama geçilmesi, mümkünse soğuk bir mendille kendimizi rahatlatabilir, bir klimanın altına geçebiliriz. Çünkü bu tablo ilerlerse ve eğer kalp hastalığı varsa, bunu daha ciddi bir şekilde ortaya çıkarabilir. Bunu, bir arabanın radyatörüne benzetebiliriz; eğer ki nasıl motorun sıcaklığı arttığında araç hareket ediyorsa, vücut da aynı şekilde hareket ediyor. Vücudun çalışabilmesi için belli bir sıcaklık gerekiyor. Bu da 36.0-36.5 santigrat derece civarında. Vücut, yüksek sıcaklıklarda bunu sağlayabilmek için cildimizdeki damarları genişletip, oraya kan akımını arttırarak terleme ya da başka bir yolla vücuttaki sıcaklığı belli bir oranda tutmaya çalışıyor. Vücut, bu şekilde mükemmel mekanizmayla olayı götürüyor, fakat eğer bizim kalp hastalığımız varsa buraya fazla miktarda kan gönderildiği için damar içerisindeki kan miktarı azalıyor. Ayrıca, kaybettiğimiz yüksek oranda sıvı var. Ek olarak da, vücudumuz için çok önemli olan elektrolit dediğimiz molekülleri de kaybettiğimiz için kalp hastalıklarından bazılarının oluşması durumu artıyor ve sıkıntılı bir tabloya yol açıyor. Böyle durumlarda en sık görülen rahatsızlık, kalp krizidir. Kalp krizi, dünyada en çok ölüme neden olan hastalıktır. Bunlar, yaz aylarında artışa geçiyor. Yaşanan sıvı, elektrolit ve damardaki kan miktarının azalması, damardaki kanın pıhtılaşmasını artırıyor, bu da insanı ölümcül bir tabloya doğru götürüyor" şeklinde konuştu.
"Yüksek hava sıcaklıklarında şikayetler artıyorsa doktora başvurulmalı, ilaç dozunda değişim yapılması gerekebilir"
Hava sıcaklığının yüksek derecede olduğu dönemlerde, vücuttaki elektrolit ve sıvı kaybı nedeniyle kalp rahatsızlıklarından ritim bozukluğunun da artabileceğine değinen Doç. Dr. Karabacak, "Bu nedenle, kişilerin şikayetlerinde artma olacaktır ve bu dönemlerde ilaçların dozlarını artırmak gerekebilir. Ritim bozukluğu olanlarda şikayetler artıyorsa, mutlaka doktora başvurmaları gerekiyor. Hipertansiyon hastalarında da benzer durumlar yaşanabilir ve hava sıcaklıklarına bağlı olarak durumlarında kötüleşme olabilir. Bu hastaların diüretik tarzı ilaç kullanmaları dolayısıyla, ilaçların sıvı kaybı oluşturması sonrasında bu hastaların böbrek fonksiyonlarında da bozulma olabilir. Böyle olduğu için bu hastalarımızın daha fazla su ve sıvı tüketmesini öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
"İlaçlar aksatılmamalı, su tüketimi artırılmalı"
Sıcak havalarda kalp hastalıkları bulunanlar tarafından ilaç kullanımının aksatılmaması gerektiğine dikkat çekerek, su ve sıvı tüketiminin artırılması gerektiğini ileten Doç. Dr. Karabacak, şöyle devam etti:
"Genel olarak kalp hastalıkları olanların, sıcak havalarda daha fazla dikkat etmeleri ve ilaçlarını kesinlikle kesmemeleri gerekiyor. Yaz aylarında özellikle güneşin altında uzun süre durmamalarını öneriyoruz. Normalde insan vücudunun günlük 2 litre civarında su almaya ihtiyacı var ama bu yaz aylarında 3 litreye kadar çıkabiliyor. Kalp hastalıkları bulunanların, muhakkak su tüketimine önem vermelerini ve ilaç kullanımını aksatmamalarını öneriyoruz."
"Daha fazla meyve-sebze yenilmesi ile daha ince ve beyaz giysiler giyilmesini öneriyoruz"
Kalp rahatsızlıkları bulunanların özellikle sıcak havalarda giyim ve beslenmelerine de dikkat etmeleri gerektiğini kaydeden Karabacak, "Beslenme çok önemli, tuzlu besinlerden uzak durulması gerekiyor. Daha çok hafif yemekleri tavsiye ediyoruz, ağır yemekleri tavsiye etmiyoruz. Genellikle meyve-sebze ağırlıklı, yeşillik tarzı beslenmeyi tavsiye ediyoruz. Yaz aylarında bunlar çok önemli. Özellikle giysi konusunda da genel bir öneri olabilir. Kalp rahatsızlıkları bulunanlar, daha kalın değil, daha ince ve vücudun denge mekanizmasında terlemesine izin vererek, daha beyaz giysiler giymelerini öneriyoruz. Bunlar önemli" ifadelerine yer verdi.
"İleri yaşlardaki insanlar daha fazla risk altında"
Karabacak, kalp rahatsızlıkları konusunda dikkat etmesi gereken yaş grubunun genellikle ileri yaşlar olduğunu belirterek, "Bizim verdiğimiz ilaçlar, böbrekler üzerinden atılan ilaçlar daha çok ve böbrek fonksiyonları da yaş ilerledikçe bozulmaya daha fazla meyilli oluyor. Bu yüzden ileri yaşlarda etkilenme durumu daha fazla oluyor. Kalp hastalıkları da ileri yaşlarda etkili olduğu için biz 70 ve üzeri yaş grubu için bu durumu vurguluyoruz. Yaş grubu için net bir şey söylemek çok doğru değil ama bu öneriler genel kalp hastalıkları için geçerli. Belirttiğimiz gibi, özellikle başlıca 4 kalp hastalığı olanların dikkat etmesi gerekiyor. Böbrekleri veya farklı şikayetleri olanlar, gelebilir ama tabii ki daha çok ileri yaştaki gruplar daha önemli" dedi.
"Ölümcül olabilir"
Sıcak havalarda güneş çarpmalarının ölümcül olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Karabacak, "Sıcaklığın kalp hastalığı olup olmaması karşısında etkisi çok farklı değil, uzun süre sıcak havada kaldığınız zaman baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, sersemleme ve bazen bulantı-kusma gibi etkileri ortaya çıkabiliyor. Bunları hissediyorsak, bir kenara çekilip gölge bir yerde kendimizi serinletmeye çalışmamız lazım ki vücut ısısı düşsün. Ama daha ileri aşamada ateşinizi ölçtüğünüz zaman 40 santigrat derece ise; bilinç bulanıklığı, baş dönmesinde daha ileri aşama ve bulantı-kusmalar ile kendimizi kötü hissediyorsak, o zaman hiç vakit kaybetmeden acil servise başvurmamız gerekiyor. Çünkü, artık güneş çarpması dediğimiz olay bu olmuş oluyor. Bu durum ölümcül de olabilir, kalp hastalığı olsun veya olmasın fark etmez, bu durumda acil servise mutlaka ulaşmamız gerekiyor."
İHA