Ramazan’da Sağlıklı, Dengeli ve Yeterli Beslenme Rehberi
SDÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, açlık süresi 17 saati bulan Ramazan içerisinde sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmek için bir dizi kurallara uyulması gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Korkmaz, diyabet olan kişinin, Tıp Doktoru’nun gerçekleştirdiği analizde ‘düşük’ ya da ‘orta risk’ seviyesi sonucu çıktı ise oruç tutarak ibadetini eda edebileceğini belirtti.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, Ramazan’da sağlıklı, dengeli, ve yeterli beslenmenin çok önemli olduğunu söyledi. İftar ve sahur kurallarına tam uyum, 2.5 litre sıvı tüketimi ve hareketli bir yaşamın Ramazan’ı sağlıklı geçirme açısından önem arz ettiğini ifade eden Korkmaz, şöyle dedi: “Ramazan’da ortalama 17 saatlik bir açlık süresi oluşuyor. Diyabet sorunu yaşayanlar ve normal kişilerin Ramazan’da da sağlıklı, dengeli, yeterli beslenmesine dikkat etmesi gerekmektedir. Normal zamanlarda biz her kişiye 3 ana öğün önermekteyiz. Diyabetli olanlara ise 3 ara öğün önermekteydik.
Diyabeti olan kişiler ne yapmalı?
Diyabetli kişilerin 2 ana öğün, 3 ara öğün almasını özellikle öneriyoruz. 2 ana öğünden kasıt iftar ve sahur… Bunları asla kaçırmamaları gerekiyor. İftar vakti tabiî ki 17 saatlik açlıktan sonra hızlı ve fazla tüketim kan şekerinde ani bir değişim, yükselmeler olabilir. Özellikle diyabetik hastalarda bunu çok görmekteyiz. Bu nedenle iftarda çok fazla besin tüketilmemesi gerekmektedir. Yani çok aşırı miktarda besin ile yüklenilmemelidir.
Çorbadan sonra 15 dakika ara verin
İftara çorba, 1 dilim kepekli ekmek, salata ile başlanmalıdır. Kesinlikle bir 15 dakika ara verilmelidir. Daha sonra da ana öğüne geçilebilir. Ana öğünde de çok aşırı kaloriden kaçınılmalıdır. Yağ ve karbonhidrattan çok aşırı zengin gıdaları önermiyoruz. Daha hafif, etli sebze yemekleri tercih edilmelidir. İftardan sonra da 1,5 saat ara ile 3 ara öğün tavsiye ediyoruz. Özellikle diyabetik hastalar için bu ara öğünler çok önemlidir. 1 bardak süt, meyve, kuruyemiş, yoğurt ile beslenilmesi önemlidir.
Sahurda yapılan hata kilo artışına yol açar
Onun dışında sahurda yapılan bazı yanlışlıklar, hatalar var. Örneğin bazı durumlarda kişi ‘yemeği yiyip uyuyor’ sahur yapmıyor. Bu yanlış ve sağlıksız bir yaklaşımdır. Ya da kişi sahura kalkıyor, 1 bardak su içip tekrar uyuyor. Bu da yanlıştır. Ya da hiç kalkmıyor kişi… Bu tip yaklaşımlar oldukça yanlıştır. Tüm kişilerin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle diyabetik hastaların sahura çok daha fazla önem göstermesi gerekmektedir. Sahurda çok ağır beslenilmemelidir. Daha çok kahvaltı tarzı beslenme yapılması gerekir. Yumurta, peynir, zeytin, yeşillikten oluşan bir salata ve çorba tüketilebilir. Çok yağlı, tuzlu yemeklerden kaçınmak gerekir. Çünkü sahurda yapılan ağır bir beslenme sonrası metabolizma yavaşlayacağı için kilo artışına yol açar.”
İftar ile sahur arasında ortalama 2,5 litre sıvı alınması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, “Ayran,süt, çorba gibi gıdalarla da takviye edilebilir” dedi. Egzersizin Ramazan’da çok önemli olduğuna vurgu yapan Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oruçlu durumda iken egzersiz çok fazla yapılmamalıdır. Özellikle iftara yakın bir dönemde yapılan çok ağır bir egzersiz kan şekerinde hızlı bir düşüşe sebep olur. Onun için iftardan 1 sonra egzersiz öneririz.”
Hangi tip durumlarda oruç tutulamaz
Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, her dönem Ramazan’dan 2 ay önce Diyabetik kişileri analize davet ettiklerini söyledi. Bir takım analizler aydınlığında diyabetik hastalar için ‘düşük, orta, yüksek, çok yüksek’ şeklinde risk sınıflandırmaları yaptıklarını anlatan Korkmaz, şu saptamalarda bulundu: “Hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğü ve hiperglisemi dediğimiz kan şekeri yüksekliği riskine göre bu gruplandırmayı yapıyoruz. Yüksek riskli ve çok yüksek riskli hastaların oruç tutması oldukça tehlikeli olabilmektedir. Bu gruba Tip I Diyabetliler girer. Yani insülin bağımlılığı olan diyabetik hastalar oruç tutamaz. Onun dışında gebeler, emzirme döneminde olan anneler, son 1 ay içerisinde çok sıklıkla kan şekeri düşüklüğü yaşayanlar ve ya kan şekeri düşük olduğu halde sinir hasarına bağlı bu düşüklüğü algılayamayanlar oruç tutamaz. Bu Tip I’de çok görülmekle birlikte Tip II Diyabet’te de karşılaştığımız bir durum. Bu hastalar da çok yüksek riskli gruba dâhil edilmektedir. Kan şekerlerine bakılarak risk gruplandırması yapılırsa kişinin açlık kan şekeri 300’ün üzerindeyse veya 3 aylık kan şekeri ortalamasını gösteren değer 8’in üzerindeyse bunlar da yüksek ve çok yüksek risk grubuna dâhil edilmektedir. Bunların oruç tutması riskli olabilir.”
Diyetisyen Aliye Cerus: 15 dakika ara verilmeli
SDÜ Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Diyetisyeni Aliye Carus da iftarda hızlı gıda tüketmenin önemli bir sorun yaratacağını söyledi. Su, hurma, zeytin, çorbadan sonra mutlaka 15- 20 dakika iftara ara verilmesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Aliye Carus, şöyle konuştu: “Uzun bir açlık süresinden sonra hızlı gıda tüketimi çok zararlıdır. Genellikle çok iyi çiğnenmeden yemek tüketilir. Çok çiğneme olmazsa doygunluk uyarılmıyor. Dolayısıyla çok tüketiliyor. Bu da zararlı. Yavaş yemek ve iyi çiğnemek gerekiyor. İftarda aradan sonra etli sebze yemeği, pilav, makarna tüketilebilir. Özellikle deniz ürünleri de iftar açısından çok sağlıklı bir besin kaynağıdır. Sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Şunu unutmayalım: İftar ile sahur arasında en az 2,5- 3 litre sıvı alınmalıdır.”
Diyetisyen Aliye Carus, Ramazan ibadetini eda edenlerin kesinlikle sahura kalkıp kahvaltı tarzında yiyecek tüketmeleri gerektiğini söyledi. Diyetisyen Carus önerilerini şöyle tamamladı: “Protein kaynağı olarak yumurta tüketilmeli. Zeytin, peynir, ceviz yenilebilir. Bağırsak hareketleri için mutlaka kuru meyve öneriyoruz. Örneğin kuru kayısı. Karpuz, komposto da olabilir. Sahurda börek, yağlı/ kızartmalı hamur ürünleri olmamalı. Zira reflüyü artırır, gastrite neden olur. Ramazan’da hareketli yaşam, spor kültürünü de unutmamak gerekiyor. İftardan belirli bir zaman dilimi sonrası yürüyüş yapılabilir.”