- SDÜ’lü akademisyenlerden Ziraat Fakültesi'nin taşınmasına tepki
- SDÜ Ziraat Fakültesi’nden ‘Uygulamalı Bilimler Üniversitesi bünyesine taşınmak istemiyoruz’ açıklaması
- Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof.Dr.Tahsin Karadoğan:
- “SDÜ Ziraat Fakültesi olarak çiftlikte gerek DPT, gerek TÜBİTAK projeleriyle çok iyi bir alt yapı yaptık ve buna bağlı olarak da taşınmamızın mümkün olmadığını düşünüyoruz”
- “Biz yeni kurulan üniversiteye karşı değiliz, elbette, yeni üniversiteler kurulacak, fakat kurulan üniversitenin ölü doğmaması gerekir”
- "Kurulan üniversitenin ölü doğmaması gerekir"
Isparta’ya yeni kurulacak Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ni SDÜ bünyesindeki bazı fakülte ve yüksekokulların dahil edilerek, ayrılacağının gündeme gelmesinin ardından bir grup akademisyen basın açıklaması yaptı. Akademisyen adına açıklamalarda bulunan Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof.Dr.Tahsin Karadoğan, “Biz yeni kurulan üniversiteye karşı değiliz. Fakat, kurulan üniversitenin ölü doğmaması gerekir. Ziraatla uğraşan kişiler daha iyi bilir; bir bitkinin bir yerden bir yere taşınması mümkün değildir” dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Ziraat Fakültesi’nde görev yapan yaklaşık 40 akademisyen, cübbelerini giyerek, Isparta’da kurulacağı açıklanan Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ne bağlanacağı açıklanan fakültelerinin mevcut haliyle kalması gerektiğini savunarak, yaptıkları projeler için hazırlanan alt yapının yer değiştirmesinin mümkün olmayacağını ve bunun büyük maddi külfetleri olacağını açıkladı.
Isparta’da kurulmaya hazırlanılan ikinci üniversiteye karşı olmadıklarını, ancak daha önce 4 kez yer değiştiren kendi fakültelerinin 5. kez yer değişmesi ve taşınmasının ciddi kayıplara yola açacağını savunan akademisyenler adına konuşan SDÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof.Dr.Tahsin Karadoğan, “Biz yeni kurulan üniversiteye karşı değiliz. Elbette, yeni üniversiteler kurulacak. Türkiye’de birçok üniversitenin kurulması gayet normal bir şey. Fakat, kurulan üniversitenin ölü doğmaması gerekir. Mutlaka canlı bir üniversite kurulması gerekir. Isparta’ya canlı bir üniversite kurulursa, herhalde büyük bir katkısı olacaktır” diye konuştu.
“Ziraatla uğraşan kişiler daha iyi bilir; bir bitkinin bir yerden bir yere taşınması mümkün değildir”
Üniversite bünyesindeki fakültenin kuruluş aşamasından itibaren gelinen süreci özetleyen SDÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof.Dr.Tahsin Karadoğan, şunları kaydetti:
“Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak, Atabey’de eğitime başladık. Bunun arkasından 4 yer değiştirerek 5. Yere taşınmamız söz konusu olacak. Sürekli olarak laboratuarlarımızın yerlerinin değiştirilmesi söz konusu. Aynı zamanda Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak çiftlikte gerek DPT, gerek TÜBİTAK projeleriyle çok iyi bir alt yapı yaptık ve buna bağlı olarak da taşınmamızın mümkün olmadığını düşünüyoruz. Özellik deneme çiftliğimizde bulunan bazı ürünlerin taşınmasının mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Ziraatla uğraşan kişiler daha iyi bilir; bir bitkinin bir yerden bir yere taşınması mümkün değildir. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Onun için şu anda mevcut haliyle Süleyman Demirel üniversitesi bünyesinde eğitimimizi devam ettirmek istiyoruz. Yeni kurulan üniversitenin şu anda ölü doğduğunu düşünüyoruz. Çünkü, yeni kurulan üniversitelerde açılan fakültelere düşünürseniz; bu fakültelerin öğrenci sayılarının az olduğunu ve Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi üzerinde yeni bir uygulama olduğunu göz önüne alırsak, ileriki dönemlerde hızlı bir şekilde büyüme şansınız olmadığını ve alt yapının kolay bir şekilde kurulamayacağını düşünüyorum.
Mali ciddi bir zarar var. DPT ve TÜBİTAK projelerine milyonluk yatırımlar söz konusu. Bunların zaten taşınması söz konusu değil. Çünkü, taşınmaz mallar bunlar. Özellikle, binalar vesaire ile bunları bir yerden söküp, diğer bir yere taşımanız mümkün değildir. Mevcut öğrenci sayımız bin 250 civarında, fazla bir öğrencimiz yok. Su ürünleri fakültesinin öğrencisi yok. Teknoloji Fakültesinin bu bünyeye atılmasının tek nedeni Mühendislik Fakültesi’nin o durumu istememesinden kaynaklandığı düşünüyoruz."
“Bazı yüksekokullara baktığımız zaman Süleyman Demirel Üniversitesi bünyesinde kalmış. ‘Neden’ diye sorgulamak gerekir” diyerek sözlerini sürdüren Karadoğan, “Bunlardan bir tanesi Adalet Meslek Yüksekokulu, diğeri de Havacılık Meslek Yüksekokulu. Madem yüksekokullar tamamen bu üniversiteye bağlanacaksa, bunları niye ayırdılar? Bunu da bilmek istiyoruz.
Bize göre, özellikle Isparta için uygulamaya ağırlık verilen bir üniversite kurulmaya çalışılıyorsa, uygulama yapan diğer fakültelerin de burada olması gerekiyor. Yani, 3-4 fakülteyi bir yere atıp da içine bir işletme fakültesi koyarak bu üniversitenin gelişme şansının olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
“Öğrenciler ve akademisyenler SDÜ’den ayrılmayı istemiyor”
Bu ayrılma durumunun gerçekleşmesi halinde ne yapacakları sorusu yöneltilen Prof.Dr.Tahsin Karadoğan, “Bu durum gerçekleşirse, devletin belli kanun ve kuralları var. Yapacağımız çok bir şey de yok. Ama tepki istifaları olarak dekanlığın yapacağını düşünüyorum. Esas tepkiyi dekanlığın göstermesi gerekir, bizler değil. Onlar istifa ederse, herhalde bölüm başkanları da istifa edebilir.
Öğrenciler de kesinlikle bölünmeyi istemiyorlar. Fakültemizin Süleyman Demirel Üniversitesi bünyesinde kalmasını istiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Biz yeni kurulan üniversiteye karşı değiliz”
Isparta’da kurulacak olan ikinci üniversiteye karşı olmadıklarını kaydeden Karadoğan, “Biz yeni kurulan üniversiteye karşı değiliz. Elbette, yeni üniversiteler kurulacak. Türkiye’de birçok üniversitenin kurulması gayet normal bir şey. Fakat, kurulan üniversitenin ölü doğmaması gerekir. Mutlaka canlı bir üniversite kurulması gerekir. Isparta’ya canlı bir üniversite kurulursa, herhalde büyük bir katkısı olacaktır” dedi.
Karadoğan, Orman ve Su İşleri Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı Isparta ziyareti sırasında, akademisyenlik tecrübesinden pay biçerek, mevcudu fazla olan üniversitelerin daha karmaşık bir duruma neden olabileceği yönündeki açıklamalarıyla ilgili yöneltilen soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Öğrenci sayısı az olduğu zaman elbette daha güzel bir eğitim olacağı aşikardır ama bu fakülteler mevcut haliyle zaten sıkıntılı fakülteler. Bir de ismi değişirse, aynı zamanda Ziraat Fakültesi unvanında da sıkıntı olursa, bu yeni kurulan üniversitenin ölü doğacağını düşünüyorum. Öğrencilerin tercihlerinde büyük bir sıkıntı olacağını düşünüyoruz.”
İHA