Yargıtay'dan Tartışma Yaratan Karar: WhatsApp Üzerinden Sakın Borç İstemeyin
Yargıtay'ın, WhatsApp yazışmalarının artık tek başına delil sayılabileceği kararı, alacak davasında dengeleri değiştirdi. Ankara'da sulh hukuk mahkemesinde görülen bir alacak davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Mahkeme, WhatsApp yazışmalarını delil olarak kabul etmeyerek davanın reddine karar verdi. Mahkeme, "Borç, senetle veya imzalı başka belgeyle ispat edilmeli" diyerek, davacının dosyaya eklediği Yargıtay kararını dikkate almadı ve tanık dinlemeye dahi gerek duymadan davayı sonlandırdı.
Olay, M.Ö ve E.S arasındaki bir borç-alacak meselesiyle başladı. M.Ö, zor durumda olduğunu belirterek E.S'den birkaç kez borç para aldı. Toplamda 15 bin lira borç birikince, E.S alacağının ödenmesini talep etti. Ancak M.Ö, çeşitli bahanelerle borcunu ödemekten kaçındı.
E.S, durumu WhatsApp üzerinden yazışarak takip etmeye başladı. M.Ö'nün borcunu ödeyeceği yönünde verdiği sözleri yazılı olarak aldı, ancak zamanla bu sözlerin inkar edildiğini fark etti. Bunun üzerine icra yolunu tercih eden E.S, M.Ö'nün avukatı aracılığıyla yapılan itiraz sonucu durumu mahkemeye taşıdı.
Ancak asliye hukuk mahkemesi, WhatsApp yazışmalarını delil olarak kabul etmeyerek davayı reddetti. Mahkeme, "Senet veya imzalı başka belge olmadığı" gerekçesiyle, davacının tanıklarını dahi dinlemeye gerek duymadı. Bu karar üzerine E.S, temyize başvurdu ve bölge adliye mahkemesi, Yargıtay'ın benzer bir kararına atıfta bulunarak asliye hukuk mahkemesinin kararını bozdu.
Yeniden görülen davada ise asliye hukuk mahkemesi, WhatsApp yazışmalarını delil kabul ederek tanıkları dinledi ve sonunda E.S'nin lehine karar verdi. Böylece alacaklı E.S'nin, borçlu M.Ö hakkında başlattığı icra takibi devam etme kararı verildi.
Yargıtay'ın, WhatsApp yazışmalarının artık tek başına delil sayılabileceği kararı, alacak davasında dengeleri değiştirdi. Ankara'da sulh hukuk mahkemesinde görülen bir alacak davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Mahkeme, WhatsApp yazışmalarını delil olarak kabul etmeyerek davanın reddine karar verdi. Mahkeme, "Borç, senetle veya imzalı başka belgeyle ispat edilmeli" diyerek, davacının dosyaya eklediği Yargıtay kararını dikkate almadı ve tanık dinlemeye dahi gerek duymadan davayı sonlandırdı.
Olay, M.Ö ve E.S arasındaki bir borç-alacak meselesiyle başladı. M.Ö, zor durumda olduğunu belirterek E.S'den birkaç kez borç para aldı. Toplamda 15 bin lira borç birikince, E.S alacağının ödenmesini talep etti. Ancak M.Ö, çeşitli bahanelerle borcunu ödemekten kaçındı.
E.S, durumu WhatsApp üzerinden yazışarak takip etmeye başladı. M.Ö'nün borcunu ödeyeceği yönünde verdiği sözleri yazılı olarak aldı, ancak zamanla bu sözlerin inkar edildiğini fark etti. Bunun üzerine icra yolunu tercih eden E.S, M.Ö'nün avukatı aracılığıyla yapılan itiraz sonucu durumu mahkemeye taşıdı.
Ancak asliye hukuk mahkemesi, WhatsApp yazışmalarını delil olarak kabul etmeyerek davayı reddetti. Mahkeme, "Senet veya imzalı başka belge olmadığı" gerekçesiyle, davacının tanıklarını dahi dinlemeye gerek duymadı. Bu karar üzerine E.S, temyize başvurdu ve bölge adliye mahkemesi, Yargıtay'ın benzer bir kararına atıfta bulunarak asliye hukuk mahkemesinin kararını bozdu.
Yeniden görülen davada ise asliye hukuk mahkemesi, WhatsApp yazışmalarını delil kabul ederek tanıkları dinledi ve sonunda E.S'nin lehine karar verdi. Böylece alacaklı E.S'nin, borçlu M.Ö hakkında başlattığı icra takibi devam etme kararı verildi.