Kenan Biter'in haberi Erdoğan'ın her fırsatta hiç çekinmeden rest çektiği Avrupa Birliği Türkiye'den asla vazgeçemez. Bunun sebebini uzmanlar bir değil bir kaç sebebe bağlıyor. Avrupa Birliği üyelik süreçlerinde geri dönülmüş henüz tek bir örneğin olmadığına dikkat çeken uzmanlar işin maliyet boyutuna da işaret ediyor. Yalnız uzmanların dikkat çektiği çok önemli bir konu daha var. O da Türkiye'yi tam üyeliğe geçirecek kör düğüm halindeki kritik sorun...
14 Aralık operasyonun ardından Avrupa’dan gelen basın özgürlüğü ve demokrasi çağrılarına, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir organizasyonda Mısır, Ukrayna, Suriye, Irak ve Filistin'de yaşanan katliamlar ve kısıtlamalar üzerinden cevap vererek AB’ye yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'nın bu ülkelerde yaşananlara karşılık sustuğunu Türkiye’de ise sadece susmakla kalmayıp darbe girişimlerine de destek olduğunu hatırlatarak sert eleştirilerde bulunmuştu.
"AB'NİN KAPIKULU DEĞLİZ"
Erdoğan aynı konuşmanın devamında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne alım sürecine de değinmiş ve Türkiye'nin 55 yıldır oyalandığını vurgulayarak, "Hiç kusura bakmasınlar. Biz Avrupa Birliği'nin kapıkulu değiliz. Biz bir defa bir millet olma şuuru ve idraki içerisinde alacaksa alırlar, almayacaklarsa almazlar.’’ şeklinde konuşarak adeta AB'ye rest çekmişti.
REST SONRASI BRÜKSEL DAVETİ
AB’ye yönelik bu ağır açıklamalar daha sıcaklığını korurken bu seferde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Avrupa Birliği Komisyonu yeni Başkanı Jean Claude Juncker ve AB Konseyi Başkanı Donald Tusk arasında sürpriz bir telefon trafiği yaşanmış, bu görüşmelerde ise Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde ilerleme sağlama konusundaki kararlılığını hatırlatılıp, Erdoğan Brüksel'e davet edilmişti.
Erdoğan'ın "Avrupa Birliği'nin kapı kulu değiliz almayacaklarsa almazlar" şeklindeki resti üzerine AB'den gelecek cevap merakla beklenirken yaşanan telefon trafiğini ve gelen Brüksel davetini haber7 için yorumlayan konun uzmanı, Avrupa’nın Türkiye’den hiçbir şekilde vazgeçemeyeceğinin altını çizerek önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde yeni fasılların açılacağını belirtip tüm fasılların açılması için mucizevi çözüm bulunması gereken kritik bir soruna da dikkat çekti.
AB TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ GÖZDEN KAÇIRIYOR
AB’de sistematik bir bakış açısı olduğunu ve hiçbir şekilde çizgisini değiştirmediğine değinen Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, Avrupa’nın Türkiye’nin önemine her zaman işaret ettiğini ancak bazen nedense Türkiye’nin önemini de gözlerden kaçırdığını söyledi.
AMAÇ TÜRKİYE’Yİ ELDE TUTMAK
Avrupa Birliği’nin burada yapmaya çalıştığı şeyin Türkiye’yi elde tutmaya çalışmak olduğunu söyleyen Açıkmeşe, Türkiye ‘’Ben bu süreci bırakıyorum’’ gibi çok ciddi bir rest çekmediği sürece ufak restleşmelerden dolayı Avrupa Birliği’nin hiçbir zaman mevcut politikasını değiştirmeyeceğini de söyledi.
BRÜKSEL MESAJI
AB’nin yaşanan restleşmeler sonrasında Erdoğan’ın Brüksel ziyareti ile herkese bu süreci destekliyor mesajını vereceğini ancak fasıl açma noktasında yine AB’nin kendi bildiğini okuyacağını da belirten Açıkmeşe, bu ziyaretin mutlaka bir önemi olacağını ancak Avrupa Birliği’nin ise bu görüşme ile Türkiye’yi elinde tutmaya devam edeceğini aktardı.
AVRUPA TÜRKİYE’DEN VAZGEÇEMEZ
AB ile Türkiye ilişkilerinin 55 yıllık bir geçmişe dayandığına da vurgu yapan Açıkmeşe, AB’nin Türkiye’den neden vazgeçemeyeceğini ise şu sözlerle aktardı;
‘’Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasında yaşanan gelişmelerde bulunduğu konumu ile Avrupa Birliği’ne demokratik ve güvenli bir sınır oluşturuyor olması çok önemli. Bunun ötesinde tabi AB ile çok uzun bir süreç var. Bu sürecin geri dönüşü de ciddi bir maliyeti beraberinde getiriyor. Öte yandan ciddi ticaret ağının oluştuğu gümrük birliği de bulunuyor. Dolayısıyla her açıdan Avrupa ile ortak bir tarih oluşmuş durumda. Bu bir birliktelik süreci bu da vazgeçilebilecek bir süreç asla değil.
GERİ DÖNÜLEN ÖRNEK YOK!
Öte taraftan Avrupa Birliği’nin bu kadar önem verdikten sonra geri döndüğü bir örnek yok zaten. Bütün sancılı genişleme süreçlerin hiç birinde geri dönmedi. Türkiye bu süreçlerden en sancılısı olarak ön plana çıkıyor. Bundan da geri dönmek istemez çünkü bunun faturası çok yüksek boyutlarda olur.’’
ÖNÜMÜZDEKİ 1-2 YIL İÇİNDE YENİ FASILLAR AÇILABİLİR
Avrupa Birliği sürecinin önümüzdeki zamanlarda iki ileri bir geri şeklinde devam edeceğini ve yeni fasılların da 1-2 yıl içinde açılacağını söyleyen Açıkmeşe, ‘’ Aslında işlerin ilerlemesi için faslın açılmasına da gerek yok. Ama bunu da AB bir karne olarak görüyor 1-2 faslı mutlaka açacaktır. Zaten 2-3 fasıl kaldı.Türkiye’nin beklentisi de o yönde. Yalnız bunların da gerçekleşmesinin tek şartı var o da sürecin ivmesini koruyarak devam etmesi.’’ dedi.
DÜĞÜMÜ ÇÖZECEK KRİTİK SORUN!
Türkiye’nin dolaylı yollardan müdahil olduğu diğer fasılların Kıbrıs’a ve bir takım blokajlara bağlı olduğunu ve dolayısıyla işin o kısmında açılmaları mümkün olmayan fasılların Türkiye’nin karşısında olduğunu da aktaran Açıkmeşe, Kıbrıs konusunda mucizevi bir gelişme olursa birden bire tüm fasılların açılabileceğini de söyledi.kenan.biter@haber7.com
Kaynak : Haber7