Vatan Gazetesi yazarı Murat Çelik bugüne kadar AK Parti'ye Abdullah Gül tarafından yapılmış bir başvuru olmadığını söylüyor. Hatta bu konuda yapılmış bir girişim de bulunmuyor. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken yaptığı konuşmayı hatırlatan Çelik, şunları yazdı:
Gül’ün yeniden aktif siyaset yapıp yapmayacağını merak edenler, eski Cumhurbaşkanı’nın görevinden ayrılmadan önce yaptığı net açıklamaları hatırlatıyorlar.
“Cumhurbaşkanlığı görevim bittikten sonra benim partime, politik kimliğime dönmemden daha doğal bir şey olamaz. Bunu söyledim. Tecrübelerimi, birikimlerimi devletime, milletime, içeride, uluslararası faaliyetlerde aktarmak için bundan sonra da bu şekilde hareket edeceğim.”
Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 20 Ağustos 2014 tarihinde, Çankaya Köşkü’nde verdiği veda resepsiyonunda işte böyle konuşmuştu.
**
Gül aynı resepsiyonda, AK Parti’ye yeniden üye olup olmayacağına ilişkin soruya da şu yanıtı vermişti:
“Şöyle söyleyeyim. Allah rahmet etsin, Ertuğrul Bey, son Osmanlı şehzadelerinden. Vefat edeli iki-üç sene oldu. Ertuğrul bey, çok uzun süre Amerika’da, Venezuela’da yaşıyordu.
Ertuğrul Bey’in pasaportu yoktu. Ben Dışişleri Bakanı olduğumda New York’ta Ertuğrul Bey ile buluştuk bir otelde.
Bana arkadaşlar, Türk vatandaşlığına geçmediğini ve pasaportu olmadığını, hala seyahat belgesi ile dolaştığını söylediler.
‘Bu nasıl olur, cihanşümul bir devletin kurucu ailesine mensupsunuz siz. Geçmişte yanlışlar olmuş olabilir ama ondan sebep neden pasaportunuzu almıyorsunuz?’ dedim.
Bana, ‘Almak için müracaat etmek ve Türk olduğumu söylemek gerekiyor. Ben hepinizden daha çok Türküm’ dedi.
Sonra öğrendik ki kendisi müracaat etmeyi kendine yediremiyormuş. Sonradan talimat verdim, onun bilgilerini biz doldurduk. O şekilde tekrar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Pasaportu da aldı ve geldi. Burada söylemek istediğim, formaliteler önemli değil, yani. Gidilir de, doldurulur da, edilir de. Nihayette ben partinin kurucusuyum.“
Gül, veda ederken “Ben hepinizden daha çok AK Partiliyim” mesajını bu sözlerle vermiş ve ‘dönüş için davet beklediğini’ böyle ifade etmişti.
GÜL CEPHESİNDE SESSİZLİK
Sordum, soruşturdum; dün itibariyle AK Parti’ye herhangi bir üyelik başvurusu yok Abdullah Gül’ün.
Bu yönde bulunulmuş başka bir girişim de yok. Zaten üyelik için formlarını başkası doldursa bile, sonuçta Gül’ün imzası gerekiyor.
Ancak bu noktada, önemli bir ayrıntı var. O da şu...
Herhangi birinin, bir siyasi partiden milletvekilli adaylığına başvurması için, o partiye üye olması şart değil. Parti, o kişiyi aday gösterirse, üyelik o aşamada otomatik olarak gerçekleşiyor. (Aday adaylığı değil, ‘adaylık’ aşamasında.)
Yani, Haziran seçimlerinde, kurucusu olduğu partiden milletvekili adayı olmak için başvurur, AK Parti yönetimi de kendisini aday gösterirse; Abdullah Gül’ün partiye yeniden üyeliği konusu, rutin bir imzadan ibaret hâle geliyor ve formaliteye dönüşüyor.
Partideki merak sürüyor.
Gül cephesindeki sessizlik de öyle.