Başkent Kahire'deki Polis Akademisi'nde Muhammed Mursi ve 35 kişinin "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi. Duruşmada konuşan Mursi, darbenin ardından götürüldüğü ve alıkonulduğu yerler hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Darbenin ardından yaşadıklarına ilişkin Mursi, şunları söyledi:
"Cuma günü (5 Temmuz 2013), Cumhuriyet Muhafızları komutanı gelerek binadan ayrılmam gerektiğini söyledi. Binadan ikindi vaktinde çıktım. Komutana 'Başkalarına değil Cumhurbaşkanına bağlı olması gerektiğini, yaptıkları nedeniyle yargılanacağını' söyledim. Komutan cevap vermedi. Daha sonra beni zorla götürmek için askerler geldi."
"5 Temmuz'dan 4 Kasım'a kadar hiç kimseyle temasa geçmedim"
Helikoptere bindirilerek Süveyş Kanalı'na doğru yöneldiklerini, Süveyş'deki Atage Dağı'nda birkaç dakika durduktan sonra Fayed Havaalanı'na gittiklerini belirten Mursi, şöyle devam etti:
"Havaalanında yarım saat kaldık. Daha sonra İskenderiye'ye gittik. İskenderiye'de bulunduğumuz yerin Ebu Kayr'deki Deniz Üssü'ne bağlı Sualtı Taarruz Birliği olduğunu anladım. 5 Temmuz'dan 4 Kasım'a kadar orada kaldım. Bu sürede ortalıkta bir sürü haber yayıldı. Bu süre zarfında hiç kimseyle temasa geçmedim."
"Yalnızca Başsavcı Vekili İbrahim Salih, 8 Cumhuriyet Muhafızı ve bazı yargıçlar ile görüştüm" diyen Mursi, hakime hitap ederek, "Savcı Vekili, İttihadiyye davasında maalesef, 'İçişleri Bakanı'nın, askeri üssün (Ebu Kayr'deki Deniz Üssü) bakanlığa bağlı hapishane olarak kabul edilmesine karar verdiğini' söylüyor. Daha fazla ayrıntı vermeyeceğim. Mısır'ın ulusal güvenliğine zarar gelmesinden endişe ediyorum. Gerçeği öğrenmek istiyorsan, sana gerçekleri ancak Sisi (Mursi dönemi Savunma Bakanı ve darbenin ardından göreve gelen Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi), Sami Annan (Eski Genelkurmay Başkanı) ve Hüseyin Tantavi'nin (Eski Savunma Bakanı) bulunduğu sırada söyleyeceğim" ifadelerini kullandı.
Mursi sözlerini, "Bütün bunlar, Annan ve Tantavi'nin darbeyle alakası olduğu anlamına gelmiyor ama onların söz konusu bilgilerle alakası var. Yaşananların iç yüzünden söz edebilmem, Mısır'ın güvenliği ve Filistin konusunda yaptıklarımı anlatabilmem için oturumların gizli yapılmasını rica ediyorum" diyerek tamamladı.
Ses kayıtlarının incelenmesi istendi
Öte yandan savunma heyeti avukatlarından Muntasar ez-Zeyyat, basına sızan dönemin Yüksek Askeri Konsey (YAK) ve İçişleri Bakanlığı üyeleri arasında yapıldığı iddia edilen telefon görüşmelerine ait ses kaydının incelenmesini talep etti.
Zeyyat, mahkeme heyetine, ses kayıtlarının olduğu bir CD ile Google Earth sitesinden alınmış, Mursi'nin uzun süre tutulduğu Ebu Kayr'deki Deniz Üssü'nün İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir hapishane ya da tutukevi gibi gösterilmesi için yapılan değişikliklerden önceki ve sonraki halini gösteren fotoğraflarının bulunduğu bir dosya verdi. Zeyyat, "Mursi'nin tutulduğu yerin hapishane olmadığı ispat edilirse, bütün bu davalar geçersiz sayılır" şeklinde konuştu.
Savcı Vekili de söz konusu ses kayıtlarının incelenmesi için soruşturma başlatılacağını söyledi.
Mısır'da 3 Temmuz 2013'te gerçekleşen darbenin ardından bilinmeyen bir yere götürülen Mursi, ilk defa aynı yıl 4 Kasım'da Kahire'deki Polis Akademisi'nde görülen "İttihadiye olayları" davasında hakim karşısına çıkmıştı.
Mısır'da yayın yapan Mikemmelin Kanalı, dün dönemin YAK ve İçişleri Bakanlığı üyeleri arasında yapıldığı iddia edilen telefon görüşmelerine ait ses kaydını yayınlamıştı.
Ses kaydına göre, dönemin YAK üyesi Tümgeneral Memduh Şahin, Mursi'nin alıkonulmasından sorumlu Deniz Kuvvetleri Komutanı Üsame el-Cündi ile yaptığı telefon görüşmesinde "İttihadiye olayları" ve "casusluk" davalarının, Mursi'nin yasadışı yollarla bilinmeyen bir yerde tutulması nedeniyle bozulacağını söylüyor. Şahin, "Dava evrakında sahtecilik yapılması için Müsteşar Mustafa Hatır ve İbrahim Salih'i gönderen Başsavcı, Mursi'nin tutulduğu yerin hapishane olduğu yönünde İçişleri Bakanlığı'ndan bir karar çıkarılmasını istiyor ki davaya sonradan bu gerekçeyle itiraz edilmesin" diye konuşuyor.
Kaynak : AA