Bahçeli, kameraların karşısına geçti ve uyardı!
MHP Lideri Bahçeli düzenlediği basın toplantısında Mescid-i Aksa'yı işgal etmeye çalışan İsrail'i çok sert sözlerle eleştirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, İsrail'in Mescid-i Aksa'yı işgal girişimine ilişkin "İsrail'in yöntemi terörden farksızdır" dedi.
Bahçeli, İstanbul’da sinagog kapısını tekmeleyip taş atan Alperen Ocakları üyelerine de tepki gösterdi. Bahçeli, "Musevi vatandaşlarımıza ait mabetlerin tahrip edilmesini kabul edemeyiz. İsrail gibi davranamayız. Yanlışa yanlışla karşılılık veremeyiz. Türkiye’deki sinagoglara yapılacak en ufak saldırı elimizi zayıflatmakla kalmayacak din özgürlüğüne saldırı olacaktır. Son günlerdeki bazı olayları endişeyle seyrettiğimi söylemek isterim" dedi.
İşte Bahçeli'nin konuşmasıdan satır başları
"İsrail'in Filistinli Müslümanlara yönelik yaklaşımı son günlerin en can yakan konusu. İsrail bu tutum ve tavrıyla büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır. Mescit-i Aksa'ya çıkan yollarda Filistinli kardeşlerimize ateş açılmış, barbarca yaklaşımlar sergilenmiştir. Siyonizm bir kez daha Kudüs'te vahşi bir komplonun hazırlayıcısı olmuştur. Bunu yaparken de yüce dinimizin kutsallarına zarar vermekten geri durmamıştır.
İSRAİL YÖNETİMİ TERÖRDEN FARKSIZ
Mescid-i Aksa'nın kısıtlamalara maruz kalması İsrail'in karanlık niyetini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Düşmanca muamele sadece Müslümanların değil, aslında tüm insanlığın nezdinde nefretle yankı bulmalıdır. İsrail, insan haklarını çiğnemiştir, bu konuda sicili oldukça kabarıktır. İsrail'in yöntemi terörden farksızdır.
ARAP BİRLİĞİ NEREDE?
Gaza, petrole, servete istikbalini terk etmiş çok sayıda İslam ülkesi ne zaman etkili bir çıkış yapacaktır. Herkes birbirinin kuyusunu kazmakla meşguldür. Karşılıklı empati, hassasiyet zayıftır. İslam alemi sığ gündemlerin kumandasındadır. İsrail büyük mescitlerimizden birisini istediği zaman kapatabilmektedir. Arap Birliği nerededir. Sayın Erdoğan vasıtasıyla Türkiye tarafını göstermiştir. Onur kırıcı dehşet, ülkemizde infial ve tepki ile karşılanmıştır. Türkiye, doğru ve olumlu bir noktadadır.
HERO' TİŞÖRTÜ GİYEN NAMERTLER KAZANAMAYACAKTIR
Türkiye'nin çok cepheden önü kesilmek istenmektedir. Tunceli'de şehit edilen Necmettin Yılmaz öğretmenimizin katili ile, Ömer Halisdemir'i ve 250 vatan evladını şehit eden canilerle mücadele sürmektedir. 'Hero' tişörtü giyen namertler kazanamayacaktır. İman ihaneti her zaman yenmiştir. Sadakat satılmışlığı her zaman rezil etmiştir. Türklükle uğraşan, Türk milletine tezgah kuran kim varsa, sonunda kaybetmeye mahkum olmuştur.
YPG İSİM DEĞİŞTİRİYORMUŞ...
YPG isim değiştiriyormuş, Suriye Demokratik Güçleri olacakmış. İsmin ne önemi vardır. İsim değişikliği cinayet ihanetlerini nasıl örtecektir. Terörist her yerde şerefsizdir. YPG, SDG, FETÖ, PKK bunların farkı yoktur. ABD'nin YPG'ye silah desteği artık, milli güvenlik sorununa dönüşmüştür. Terör örgütlerine karşı bakışın çifte standart oluşu, küresel huzurun da aleyhinedir
TÜRKİYE'NİN TESLİM BAYRAĞINI ÇEKMESİ AMAÇLANMAKTADIR
ABD, son sevkiyatlarla birlikte 434 kez PKK/PYD bölgesine silah ve mühimmat teslimatı yapmıştır. İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi'nin YPG ile işbirliği yaptıklarını itiraf etmesi, elbette sözün anlamını kaybettiği noktaya işarettir. İttifak içinde hareket eden terör örgütlerine Batılı devletler omuz vermektedir. Tam anlamıyla çirkinlik ve çirkeflik olduğu nettir. Hergün şehit haberleri gelmektedir. Barzani yanlıları Diyarbakır'da sözde Kürdistan referandumu için çalıştaylar düzenlemektedir. Türkiye'nin teslim bayrağını çekmesi amaçlanmaktadır.
ALMAN BAKAN SABIR GÖSTERMESE KAÇ YAZACAKTIR?
Türk milleti efendilik taslayanları, parmak sallayanları her zaman, her zeminde şaşkına çevirecektir. Haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşayacağız. Bağımsızlıktan mahrum bir milletin uşaklık mevkiinden yukarı çıkması düşünülemeyecektir. Almanya ile gerilen ilişkileri bu çerçevede ele almak isabetli olacaktır. Büyükada'da gözaltına alınan daha sonra tutuklanan sözde aktivistler arasında bir Alman vatandaşının da bulunuyor olması, Türkiye-Almanya ilişkilerinde bir dedik daha açmıştır. Acaba bunların Büyükada'da ne işi vardır? Toplanacak başka yer mi bulamamışlardır? Türkiye, yol geçen hanı mıdır? Bu artist ve aktivist makyajlı işbirlikçiler neye ve kime hizmetle görevlidirler. Almanya niye bu kadar asabidir? Hangi ilişki ağlarının açığa çıkmasından endişe duymaktadır. Madem ki Alman vatandaşının tutuklanmasından rahatızdır, o halde Türkiye'nin rahatsızlığı niye dikkate alınmamaktadır. Alman Bakan boyunu aşan laflar etmiştir. Yatırımlarının engellenmesi ile ilgili beyanet vermiştir. Bu Bakan sabır göstermese kaç yazacaktır. Almanya bugüne kadar terör örgütlerine kucak açmıştır.
ALMANYA TERÖRİSTLERİ ÖN ŞARTSIZ TESLİM ETSİN
Almanya'nın geri adım atmaya niyetli olmadığı gelişmelerle sabittir. Mevcut şartlarda Türkiye ile gümrük birliği anlaşmasının uzatılmasının tartışacaklarını söylemesi krize yeni bir boyut getirmiştir. Diyorum ki; elinizden geleni ardınıza koymayın. Türkiye köle değildir, icazetli değildir, tutsak hiç değildir. Almanya'nın politikaları yapıcı, tutarlı ve dostane değildir. Almanya sözde aktivistleri bıraksın, ülkesindeki teröristleri ön şartsız teslim etsin. Fazla laf gaf olacak, her gaf bir pot kıracaktır.
TEKRAR DENİZE DÖKÜLME İSTEYEN VARSA SEVE SEVE DÖKERİZ
Tam da Lozan’ın yıldönümüne denk gelen bir dönemde Yunanistan yetkililerin Bulamaç adasına çıkması açık bir kışkırtmadır. Üstelik bu adalar ve diğer 15 Ege adası Yunanistan tarafından haksız ve hukuksuz bir şekilde işgal edilmiştir. Yunanistan ricalinin gövde gösterisi yapar gibi adalara çıkmasına izin verilmemelidir. Bugün Bulamaç Adasına çıkanlar yarın Aydın’a çıkmak isteyeceklerdir. Sabrımızı sınamasınlar vakarımızı yanlışa yormasınlar.Tekrar denize dökülme isteyen varsa seve seve dökeriz. Onun bunu güzüne girmek beğenisini almak amacıyla tarihi haklarımızı pazarlık konusu yapmayız."
