Dolmabahçe Başbakanlık ofisinde Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çözüm Sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi. Davutoğlu yaptığı konuşmada Kobani Eylemlerini, İstanbul'da başta Rumlara olmak üzere azınlıklara yönelik tahrip ve yağma olaylarının yaşandığı 6-7 Eylül olaylarına benzetti.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
AKİLLERİN TOPLANTILARI KARŞILIKSIZ KALMADI
Akil İnsanların toplantıları karşılıksız kalmadı, raporlar rafa kalkmadı. Akil insanların raporları demokratikleşme paketinde yer aldı. Artık Çözüm Süreci Türk yasama sürecini de bağlayan bir süreçtir.
ŞİDDET TÜM ÇABALARI YOK SAYIYOR
Sosyal medyada şiddet içeren, şiddete davet eden söylemler var. Provakatif bir söylem ve grup tüm çabaları yok sayan bir sonuç doğurabiliyor.
KÜRTLERİN DEVLETİ TÜRKİYE
Bizim yapmamız gereken Sosyo-kültürel zemini güçlendirmek. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Ya bu sınırlar barışçıl yollarlar kaynaşacak, bütün akrabalar birarada olacak yada insanlar çatışacak. Bizim yapmak istediğimiz şey buydu. Biz bunun için vizeleri kaldırdık.
12 YILDIR KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN HER YOLU DENEDİK
Ya birleştirici yol çizeceğiz. yada modern görünümlü baskıcı grupların tesiri altında kalacağız. Çözüm süreci millidir, yerlidir. 12 yıldır bu meseleyi çözmek için her yolu denedik. Ne olacaksa bu insanların arasında olacak. Oturup konuşacağız dedik.
KİMSE TOPU KARŞI TARAFA ATMAYA KALKMASIN
Bütün siyasi riskleri göze alarak biz bu süreci başlattık. Hükümetten devletten bir şeyler bekleyenler tabularımızı nasıl yıktığımızı görsünler. Kimse topu karşın tarafa atmaya çalışmasın. Bu yol çocuklarımızın elele yürüyeceği bir yol. Çözüm Sürecinin muhatabı milletin kendisidir. Çözüm Süreci bir tarafı ikna süreci değildir. Toplumun her kesimini kuşatan bir süreç. Bu süreci korumalıyız.
BİZE VERİLEN SÖZLER TUTULMADI
Süreç sağlıklı şekilde ilerlemedi, birileri sözünü tutmadı ve silahlı güçler içeride tutuldu. Bütün uyarılarımıza rağmen IŞİD'le yanyana durdular. IŞİD zulmü mazur görüldü. Birileri sözünü tutsaydı, Kobani ve PYD'ye bakışımız farklı olurdu. Biz hiç bir zaman ikili bir dil kullanmadık. Bize verilen sözler tutulmadığı halde Çözüm Sürecine bakışımız hükümet programlarında açık bir şekilde yer aldı.
ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN HERŞEYİ YAPACAĞIZ
Çözüm süreci bizim için tarihi bir süreçtir, bu bölgenin tek başarı hikayesidir. Bunun başarıya ulaşması için her şeyi yapacağız. Süreci Başbakan başkanlığında yürüyen bir mekanizmaya oturttuk.
TIPKI 6-7 EYLÜL GİBİ OLAYLARI GİBİ
"Yepyeni ve olumlu bir ortama giriyoruz, artık çözüm süreci yasal zeminiyle, Bakanlar Kurulu esasıyla, varılan mutabakatlarla büyük bir ivme kazanacak beklentisi içerisindeyken Kurban Bayramı'nın 3'üncü günü 6-7 Ekim'de tıpkı 6-7 Eylül olayları gibi talanın, baskını, vandalizmin, şiddetin, gaspın, cinayetin her türlüsü işlendi"
ŞUAN DA FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER VAR
Biz özeleştiriden kaçmıyoruz. Şuanda faili meçhuller var. Gelin şu puslu havayı dağıtalım. İşte burada Akil İnsanlar devreye girecek. Herkes şunu bilsin ki Çözüm Süreci devam edecek.
VALİLERE TALİMAT VERİLDİ
Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değil. Kamu düzeni sağlanacak. "Bütün valilerimize talimatlar verildi; Kamu düzeni sağlanacak. Bu ülkede son 100 yılda her kesim zulüm gördü, birçok kesim. Eğer herkes aynı yöntemi benimsemiş olsaydı Türkiye Suriye'den beter olurdu.
Çözüm süreci tarihi bir süreçtir, başardığımızda prangalar boşalacak. Kanaatlerinizi almak, tecrübelerinizden faydalanmak istiyoruz. Sosyal vicdanı harekete geçirmek için sizlere ihtiyacımız var.
Kaynak: Haber7