Trabzon Şehit Aileleri Derneği Başkanı İsmail Karaca, bedelli askerlik kanununun çıkmasının ardından, "Bu uygulama asker kaçakları ve zenginlere parayla tezkere vermek anlamına gelmiştir. Bu yasa en çok maddi durumu iyi olmayan evlatlarımızın ve şehit ailelerinin içini yakmıştır. Amaç milletimizi askerlikten soğutmak mı, yoksa ekonomik bir sıkıntı mı var? Her Türk asker doğar sözü yerini artık her fakir Türk asker doğar almıştır. Şimdi peygamber ocağı olan asker ocağında şehit düşen askerlerimizin kemikleri sızlıyordur. Evlatlarını vatana şehit veren ailelerin yürekleri ise kanıyor" demişti.
BEDELLİ YAPTIM
Bu açıklamasının ardından Karaca'nın da 1999 yılında çıkan bedelli askerlikten 15 bin mark (dönemin 4 bin 500 lirası) ödeyerek yararlandığı ortaya çıktı. Başkan Karaca, "Benim kardeşim 1998 yılında Güneydoğu'da vatani görevini yaptığı sırada kaybolmuştu. Zaten böyle konularda şehit yakınları askerlikten muaf tutuluyordu. Fakat o dönemde kardeşimin şehit olup olamayacağı tartışmaları sürüyordu. Bu nedenle annemin psikolojisi bozulmuştu. Benim de askerlik çağım gelmişti. Onu yalnız bırakamazdım. O dönem çıkan bedelli askerlikten yararlanmak zorunda kaldım" diye kendini savundu.
DÜŞÜNCELERİM AYNI
Bedelli askerlik yaptığı dönemde kardeşinin henüz şehit unvanı almadığını belirten Karaca, "Yapılan araştırma soruşturma ve bürokratik işlemler uzun sürdü. Sonuçta kardeşim 2002 yılında şehit sayıldı. Onun şehit ünvanı almasından sonra, diğer kardeşim askerlikten muaf tutuldu. Benim bedelli askerlik işim o dönem bir zorunluluktu. Bu benim bedelli askerliği içime sindirmemi gerektirmez. Bu konudaki görüşlerim ve düşüncelerim farklı değil. Bedelli tasarısını kabul etmem mümkün değil" diye konuştu.
Kaynak : Habertürk