Müslüman coğrafyasındaki katledilen 12 milyon kişi olduğunu kaydeden Görmez, “Bir tarafta son 10 yılda İslam coğrafyasında acılarla kıvranan 12 milyon insan katledildi, yok edildi ama geçen hafta Paris’te, yine hiçbir şekilde hiçbir müminin, hiçbir aklıselimin kabul etmeyeceği, 12 insan hunharca katledildi. 12 milyon insan katledildiğinde ses çıkarmayan insanlığın, sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izledik” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 30’ncu İl Müftüleri İstişare toplantısına katılmak için Edirne'ye geldi. Bir otelde düzenlenen toplantıya Görmez’in yanı sıra Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük ve 81 ilin müftüleri katıldı.
“AYNI TEPKİYİ VERMİYORSAN, İNSANLIK ÖLMÜŞTÜR"
Müslüman coğrafyada son 10 yılda yaklaşık 12 milyon kişinin katledildiğini belirten Görmez, “Son 6 ay içerisinde Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de Nijerya’da, Lübnan’da, Pakistan’da nice insanlar nice Müslümanlar hayatlarını kaybetti. Masumca ve sessizce nice insanlar hayatını kaybetti. Herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı şekilde geçen hafta Fransa’da meydana gelen saldırı dolayısıyla bütün insanlığın, insanlık aleminin acısını paylaştığımızı dünyaya ilan ettik. Ve İslam dünyasında meydana gelen acı hadiselerin İslamofobia olarak başta topraklara, başka coğrafyalara nasıl yansıdığını ve buralarda başka terör hadiselerine nasıl sebep teşkil ettiğini acı acı hep birlikte idrak etti. Öncelikle bu vesile ile ben birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Dini mübini İslam’a göre her can değerlidir. Her masum insanın yok edilmesi bütün bir insanlığın yok etmeye eşdeğerdir. Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle. Ölümler arasında ayırımı yapmak insanlığa yakışmaz, katliamlar arasında ayırımcılık yapmak insanoğlunun karı değildir. Şiddet ve terörün seküler temellere dayanmasıyla sözde dini temellere dayanması arasında fark gözetmek ayırımcılık yapmak doğru değildir. Vahşete dayalı ölüm, vahşete dayalı ölümler, Şam’da, Bağdat’ta olmasıyla Paris’te olması arasında hiçbir fark yoktur. Dehşet ve katliamın Karaçi’de, Nijerya’da, Yemen’de meydana gelmesiyle Berlin’de Londra’da, Washington’da, New York’ta meydana gelmesi arasında herhangi bir fark gözetilmemelidir. Eğer dünya bu ölümlerin hepsine ama hepsine bu katliamların tamamına din, mezhep, coğrafya ve bölge ayırımı yapmazsızın aynı tepkiyi vermiyorsa işte asıl insanlık o zaman tümüyle ölmeye mahkumdur” dedi.
“PARİS’TEKİ YÜRÜYÜŞÜ İBRETLE İZLEDİK"
Paris’te öldürülen 12 kişi için düzenlenen terör karşıtı yürüyüşü ‘ibretle’ izlediklerini kaydeden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Son günlerde bunu acı acı yaşıyoruz. Ve ibretle bütün dünyayı çağdaş dünyayı izliyoruz. Bir tarafta 12 milyon son yıllarda son 10 yılda İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında 12 milyon insan katledildi. Yok edildi. Ama geçen hafta Paris’te yine aynı şekilde hiçbir bir müminin hiçbir aklıselimin kabul etmeyeceği bir şekilde 12 insan hunharca katledildi. Ama 12 milyon insanının katline sessiz çıkarmayan insanlık sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkması da bize hep birlikte ibretle izledik. Ve insanlığın bir an önce bu noktada kendine gelmesi gerektiğini ifade etmek isterim.
Dünya kamuoyunca teröre, şiddete ve vahşete sadece öldürülenlerin kimliğine ve coğrafyasına göre tepki oluşturuluyorsa bu ölümlere bulmak maalesef mümkün değildir. Bugün son haftada yaşanan tüm ölümlerden insanlık vicdanının bir ders çıkarmalıdır. Bütün dünyada yaşanan acıların ve ızdırapların üzerine şefkatle, merhametle, hakkaniyetle, adaletle gitmelidir. Birlikte yaşanabilir bir dünyayı ancak o zaman tesis edebiliriz. Sömürgeler, işgaller, saldırılar karşısında maddi işkencelerle büyük travmalar yaşayan Müslümanların kutsalını aşağılayarak manevi işkenceler, cinnet haline birer davetiye niteliği taşımaktadır. İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında önce cinnet hallerini oluşturmak sonra da kutsal değerlerini aşağılayarak cinnet hallerine davetiye çıkarmak hiçbir insana, çağdaş dünyaya yakışmaz. Hele hele bunların ifade özgürlüğü adı altında yapılmış olması kabul edilemez. Her halükarda Müslümanların vicdanı, şiddeti, terör ve vahşeti kınayarak amasız ve fakatsız hiçbir gerekçeyi kabul etmeden her türlü terör, vahşet ve dehşeti kınayarak ahlaki bir tavır içerisinde olmak Müslüman’ın en önemli vazifelerindendir.
Burada bir kez daha bütün insanlığın vicdanına seslenmek istiyorum. Şiddet, şiddetle ortadan kalkmaz. Kan, kanla temizlenmez. Dünyanın güvenliği inançlar üzerine baskı ile sağlanamaz. Güvenlik ve özgürlük asla birbirine alternatif şeyler değildir
“AVRUPA’DA 3 KİŞİDEN BİRİ İSLAMOFOBİA"
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, zaman içerisinde İslamofobianın tüm dünyayı sardığını ve Avrupa’da yaşayan her 3 kişiden birinin İslamofobia hale geldiğini söyledi. Avrupa’da camilere yapılan ırkçı saldırıları da hatırlatan Görmez, “İslamofobia gelecek yıllarda daha çok konuşulacak. İslamofobia kelimesini 11 Eylül’den sonra ilk kez Hollanda Başbakanı telaffuz etti ve daha sonra da sık duyulmaya başlandı. Zaman içerisinde İslamofobia tüm dünyayı sardı. Fobi ve korku olmaktan çıktı. Önce bir nefrete dönüştü, o nefret bir düşmanlığa dönüştü. O düşmanlık şiddet üretmeye başladı, kötülükler üretmeye başladı. Arkadaşlarımızın sadece 2014 yılında Avrupa’da camilere yapılan, camilere yazılan ırkçı yazılar, camilerin kapısına bırakılan domuz kafaları gibi nefret suçlarını sadece Avrupa’da görev yapan arkadaşlarımızın camilerine yapılanları topladığımızda çok büyük bir yekün oluşturduğunu ifade etmek isterim.
Araştırmalar Avrupa yaşayan her 3 kişiden birinin bu korkuya kapıldığını, gençler yüreklerde bütün insanlığa rahmet getiren İslam’a karşı bir korkunun ve nefretin oluştuğunu gösteriyor. Elbette bunu biz Müslümanlar büyük bir özeleştiriyle değerlerimiz üzerinde ve İslam coğrafyası üzerinde ele almalıyız. Sebeplerini ortaya koymak bize herhangi bir şey kazandırmaz. Elbette bunu bileceğiz, araştıracağız. Ancak biz Müslümanlar hele hele İslam’ın rahmet mesajını insanlara yaymakla mükellef olan Diyanet camiası için 3 insandan biri değil, bir tek insanın, yeryüzünde bir tek insanın kalbine yaratıcının yeryüzüne rahmet olarak gönderdiği İslam’ı bir korku ve nefret olarak yerleşmesi bizim en büyük sorunumuzdur. Bu bizim en büyük derdimiz olmalı. Hep birlikte biz bu korkuyu, nefreti kalplerden, yüreklerden nasıl silebiliriz? Hep birlikte buna kafa yormalıyızö şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından 81 il müftüsünün katılımıyla 3 gün sürecek olan istişare toplantısına geçildi
Kaynak : DHA