2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmeleri TBMM'de görüşülmeye başlandı.
CHP grubu adına Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinde konuştu. Yaklaşık bir saat konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sırasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın gülümsemesi ve sık sık Başbakan Davutoğlu ile konuşması dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Ahmet Davutoğlu'nun başbakan olduktan sonra Bakanlar Kurulu'nun çıkardığı ilk kararnamenin bu şirketlere yönelik olduğunu savunun Kılıçdaroğlu, "Bu şirketlerin tahsil edemediği alacaklar için dediler ki 'Çiftçinin bizden alacağı var. Ben o alacağı mahsup edeceğim. O parayı sana vereceğim, çiftçiye vermeyeceğim'. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Türkiye Cumhuriyeti Devleti yandaş işadamlarının tahsilatçısı konumuna getirildi" diye konuştu.
Bunun kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız. Bu hükümetin burada oturacak yeri bile yok. Yatacak yeri de yoktur bu hükümetin" dedi. Bu kararnamenin daha sonra oy birliği ile iptal edildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, devletin hangi gerekçe ile yandaş işadamlarının tahsilatçısı konumuna sokulduğunun açıklanmasını istedi.
"TARIM SEKTÖRÜ SIKINTI İÇİNDE" Tarım sektörünün büyük sıkıntı içinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, son 10 yılda iki Trakya büyüklüğündeki alanın artık ekilmediğini söyledi. Bunun hangi gerekçe ile yapılmadığının da açıklanmasını isteyen Kılıçdaroğlu, iktidarın tarım sektöründe üreticiye vermeyi vaat ettiği destekleri sağlamadığını iddia etti.
"BU HÜKÜMET SAMAN İTHAL ETTİ" İktidarın yanlış politikalar sonucu Türkiye'yi saman ithal eden bir ülke konumuna getirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Çekirdeksiz yaş üzüm geçen yıl 5 liraydı kilosu. Bu yıl 2,5 lira. Hangi gerekçe ile siz yaş üzümde 5 liralık fiyatı 2,5 liraya indirdiniz? Neyi ucuzlattınız siz? Ne ucuzladı? Mazot mu ucuzladı, gübre mi ucuzladı? Narenciye üreticisine sorun, 25 kuruşa alıcı bulamıyorlar. Ne olacak? Manavda kaç lira? 2-2,5 lira. Aradaki parayı kim alıyor? O şirketin kurucuları arasında acaba sizlerden birisi var mı? Bu dümen nasıl oluyor. Ben bunu sormak, üreticinin hakkını savunmak zorundayım. Benim görevim budur zaten."
ÇİFTÇİLERİN DURUMU Çiftçinin kullandığı mazot fiyatlarının yüksekliğini, tarımsal ürün ihracatının azlığını eleştiren, iktidarın kendi çiftçisini korumak yerine uluslararası şirketleri korumak adına şeker üretimini engellediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, ülkenin ortak akılla yönetilmediğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, memurların durumuna ilişkin de "Memurlar için bir şey demiyorum. Nedeni de şu; hükümetle Memur-Sen el ele, kol kola gittiler, memurlara en büyük kazığı attılar. 123 lira verdiler. Hayatlarından çok memnunlar öyle anlaşılıyor. Şimdi 'enflasyon farkı' diye bağırıyorlar. Hangi sendika 'biz enflasyon farkı istemiyoruz' diye gidip imza attı? Hükümetin önerisi kabul edilseydi bugün ellerine daha fazla para geçecekti. Eğer bir sendika memuru satarsa, onun adına sarı sendika denir ve siz satıldınız kimse kusura bakmasın" değerlendirmesinde bulundu.
Anayasal bir kurum olan ve üç ayda bir toplanması gereken Ekonomik Sosyal Konsey'in en son 2009 yılında toplandığını hatırlatan ve bu durumu eleştiren Kılıçdaroğlu, hangi gerekçe ile toplanmadığının da açıklanmasını istedi.
Kılıçdaroğlu ayrıca, Başbakan Davutoğlu'nun "Siyaseti erdem ve ahlak meselesi olarak görüyorum. Siyasetimizin ahlakı, Şeyh Edebali'nin ahlakıdır" dediğini aktaran ve bu sözlere katıldığını ifade etti.
YANLIŞSA ÖZÜR DİLEYECEĞİM "Vatandaş refah içinde mi? Kredi kartı borçları 2002'de, 4,3 milyar lira. Ekim 2014'te 73, 9 milyar liraya çıkmış. Artış, yüzde 1604 oranında. Hangi refahtan söz ediyoruz. 2002'de tüketici borcu 2,3 milyar dolar. Ekim 2013'te 273 milyar liraya çıkmış. Vatandaş borç batağında. Evde tencere kaynayacak mı vatandaşın derdi bu. Bu rakamlar yanlışsa çıkıp özür dileyeceğim."
DAVUTOĞLU'NDAN SUSUN UYARISI
Kılıçdaroğlu'nun bu hareketi sonrası AK Parti sıralarından sesler yükselmeye başladı. Tam o esnada Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı el işaretiyle milletvekillerine müdahale etmesi kameralara yansıdı.
HDP grubu adına Hakkari Milletvekili Adil Zozani'nin konuşmalarından öne çıkan başlıklar;Türkiye'nin 2014 yılı 3. çeyrek büyümesi OVP'de yüzde 2.9-3 aralığında bekleniyordu. Bugün açıklanan yüzde 1.7. Başından itibaren söylenenlerin ifade edilenlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etmiş olayım. Genel Kurul bir ödeneği artıramayacak. Ya kabul edecek ya ret edecek. E sonu baştan belli bir tabloyu konuşuyoruz. Kabul edeceksiniz bu şekilde gidecek. Plan ve bütçe komisyonu sağlayabilir. 40 üyeli komisyonun parlamento aritmetiği ne olursa olsun 25 üyesi iktidar partisinin. 25 üyeli bir komisyonda hükümetin komisyonun önüne getirdiği bir bütçede bir yazı var mıdır? Yoktur."
KADIN YOK SAYAN BİR BÜTÇE
GAP bölgesinde kişi başına düşen yıllık milli gelir 4 bin 500 dolar. Bu bütçe, cinsiyet eşitlikçi bir bütçe değil. Kadını yok sayan, kadın emeğini yok sayan bir bütçedir. Kadına sadece ev işlerini reva gören bir siyasi zihniyet ile karşı karşıyayız.
Kadının toplumsal yaşamdaki görünürlüğünü hak ettiği yere gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Toplumsal özgürlüğün temel dinamiği kadının kendisidir.
Türkiye’de şuanda fiili başkanlık sistemi uygulanıyor. Sayın Başbakan kendisini bu sistem içinde ne olarak ifade ediyor; merak ediyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokaktaki polise kadar talimat veriyor.
Bina fetişizmi ile hiçbir işim olmaz. Bizim esas önemsediğimiz Recep Amca’nın ayağındaki kara lastiktir. Sistemi baştan tartışma arzusundayız.
HDP grubu adına ikinci konuşmayı yapan Hasip Kaplan'ın açıklamalarından öne çıkanlar başlıklar;
Kapital’in yazarı Thomas Piketty, diyor ki Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliği var. Ama gaip ne bilsin ki para ile imanın kimde olduğunu.
Bu devletin yükünü emekçi çekiyor, işçi çekiyor. Ama bu bütçe onların değil. Darbeciler bile sizden daha insaflıydı (vergi konusunda). Sayenizde 50 milyon yurttaşımız açlık sınırının altına düştü. HES’lerde sınır tanımadınız. Zeytinlere kıydınız. Şu ağaçlara bakın (elindeki fotoğrafı göstererek). Turgutlu’da Çaldağında İngiliz Kraliyet Ailesi için binlerce ağaç kesiyor. Gediz ovasında hayat gidecek. Soma'da, Ermenek'te ocağı sönenlerin sorumlusu sizsiniz.