"Sivas'ta ve Erzurum'da gördüğüm coşku olağanüstü. Bütün Erzurumlulara Sivaslılara dadaşlara yiğidolara teşekkür ediyorum" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından önemli satır başları şu şekilde:
Başbakan olarak ilk seçimimim ama 2011 yılında Konya'da ve 15'e yakın yerde mitinglere katılmıştım. Fakat Başbakan olmak tabi ayrı bir sorumluluk. İlk şehrin Erzurum ve Sivas olmasına özel bir itina gösterdik. Bunun nedeni ise, üç adımda Cumhuriyetimizin kuruluşunun sembolik bir anlamı vardı.
Erzurum'da çok büyük bir katılım yaşandı. Sivas'ta da aynı şekilde. Katılım kadar önemli olan coşku. Yaklaşık bir saat öncesinden vatandaşlar toplanmaya başladı. Hiçbir yorgunluk emaresi olmadan coşku aynı şekilde devam etti.
CHP'NİN GİDECEĞİ YERLER SINIRLI
Heyecanlı bir kampanyanın ilk işaretlerini almaktan memnunum. CHP'nin seçimde gideceği yerler sınırlı . Miting yapacakları yerler kısıtlı, MHP için de öyle. HDP'de de aynı durum biz ise her yerde varız. Hangi siyasi parti mensup olursa olsun bu demokrasi mücadelesine girmiş olan herkes saygındır.
Miting için 72 ili planladık. Gönül isterdi ki 81 vilayete de gideyim. Fırsat olursa diğer illere de gitmek istiyorum. Bizim erken başlamamız örgütümüzün ve iddiamızın kuvvetinden.
Hepimizin barışçıl bir kampanya yürütmesi lazım. AK Parti barış karşıtı kampanyaların dışında olmuştur. dilerim ki onlar da da böyle olur. Bu seçim kampanyasını kazasız, belasız tamamlanmasını diliyorum. Bu seçimde inşallah daha fazla katılım bekliyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde 3 mayıs'ta almanyadayım
.MUHALEFETİN VAATLERİ
Kılıçdaroğlu'nun bir hesap problemi var. Türkiye'de 20 milyona yakın kişinin yoksulluk sınırlarının altında yaşadığını söyledi. Kılıçdaroğlu'nun bilmediği şeyi ben söyleyim. Yaklaşık 20 milyon vatandaş yoksulluk sınırının altındaydı. Kılıçdaroğlu'nun söylediği külliyen yalan. Öyle bir yoksulluk düşüncesi oluşturmaya çalışıyor ki, bunun hiçbir matematiksel karşılığı yok. Vaatlere gelince. Bu ilk defa olmuyor. 90'lı seçimlerde iki anahtar vaat edilmişti. 94 kriziyle hepsi gitti. O dönemde SSK'nın başına gelmişti Kılıçdaroğlu. Verdim dedikleri şey reel bir değere dayalı olmadığı için herkes elindekileri de kaybetti. Kaynağı nereden bulacaksın dediklerinde para çok diyorlar. Peki bu para nereden geldi. Bu parayı sana yedirir mi halk? O kaynakların hepsini kısa sürede tüketecek, aynen 90'lı yıllardaki çarkın içine gireceğiz.
GİZLİ GÜNDEMİMİZ YOK
AK Parti'nin gizli gündemiyle ilgili hususları paralel yapı görevi üstlendi. CHP'ye de ekonomi görevi verdiler. HDP'ye de marjinal gruplar üzerinden yürüme görevi verildi. Perde gerisinde din derslerini kaldırmaktan bahsediyorlar. Gizli gündemleri kendilerinin var zaten. Ekonomi gösterip, kafalarındaki tek parti zihniyetini getirmek istiyorlar. HDP'de öyle. Türkiye'de güvenlik sorunu oluşturacak bir yola girmek istiyorlar. Bizim gizli gündemimiz yok. Sosyal yardımlar konusunda bizden çaldığı fikirler için telif hakkı istesek bunu ödeyemez. Devlet demek tedbir demektir. Vizyoner bir politika takip ediyoruz. Bizim beyannamemizden kopyala yapıştır yapmışlar, Kılıçdaroğlu'ndan telif hakkı istesek ödeyemez.
"EKONOMİK PASTA BÜYÜMESİNDEN TÜRKİYE HİÇ PAY ALMADI"
90'lı yıllarda dünya ekonomisi olağanüstü büyüdü. Bu ekonomik pasta büyümesinden Türkiye hiç pay almadı. Çünkü istikrar yoktu, terör vardı, parçalanma vardı, 28 Şubat vardı. Şimdi 2000'li yıllarda ise dünya ekonomisi daralma trendine girdi. G20 zirvesinde alınan karar, dünya ekonomisinin yüzde 2 trendini yeniden yakalamak. Avro bölgesinde kalkınma yüzde 2 civarında. Etrafımızda kriz kuşağı var. Bunlara rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 3 civarında büyüdü. 2009 krizinden bu yana yüzde 5 büyüme sağlandı. Bütçe disiplini bozulmadı. Finansal sistemimiz çok sağlam. Bütün bunlar göz önüne alındığında, yine böyle bir dalgalanma yaşıyoruz. Dünyada bir istikrarsızlık hali var. Bizim ekonomimiz buna bir şekilde refleks gösteriyor, doğaldır. Rusya'da kriz olduğunda hepimiz etkileniyor. FED'in faizlerinin artması etkiliyor.KOALİSYON Muhalefet tek başına iktidarı göremediği için üst akılın koalisyon önerisini konuşuyor. Akılları ancak koalisyona yetiyor, HDP ile MHP'nin koalisyondan ne çıkar. Simülasyon yapılsa sanal olarak çöker.
SEÇİM BEYANNAMESİ
İnsan onurunu merkeze alan bir metindir, devlet insan onuruna saygı duyduğu zaman ayakta kalır. Hayal ettiğim Türkiye'yi kaleme aldım . 12 yıl içinde ne yaptık ve bundan sonra da ne yapacağız. Tek tek revize ettik. Önümüzdeki 8 yılı kuşatan bir metin. Sağlıkta ne yapacağız, eğitimde ne yapacağız, köyleri, ne yapacağız.
YENİ TÜRKİYE SÖZLEŞMESİ
Yeni Türkiye sözleşmesini Türkiye'deki aydınlar ve köşe yazarlarının aksi haber yapacağını düşündüm ben. Çünkü ilk defa Türkiye'de bir siyasi parti lideri kendisi kendi kalemiyle bir sözleşme teklif ediyor. Gözlerini kapattılar bizim aydınlarımız. Ne eleştiri geldi ne de tehit geldi. Sanki yok böyle bir sözleşme. Buradan aydınları ve hukukçuları bu sözleşme konusundaki fikirlerini açıklamaya çağırıyorum. Özgürlükçü bir metin ancak zihinlerdeki AK Parti imajıyla örtüşmediği için bazı çevreler gözlerini kapatıyorlar.BAŞKANLIK SİTEMİ Başkanlık sistemi ile ilgili temel ilkeler var bu konuda bir ihtilaf söz konusu değil. 3260 km civarında yüksek hızlı tren yapmayı planlıyoruz. Şehirlerimizde metroyu yaygınlaştıracağız. Halkımızın genel refah seviyesini yükseltmeyi hedefliyoruz. Muhalefet bizim 12 yıldır yaptıklarımızı yeni vaatmiş gibi deklare ediyor. Halk kimin neyi yapabileceğini görüyor, ona göre oy veriyor. Seçim beyannamemizde çok iddialı millileşme hedeflerini ortaya koyuyoruz.1915 OLAYLARI Doğu kolektif suçludur. Benim isyanım buna. Ermenilerin acılarını anladığımızı defalarca ifade ettik.
