Başbakan Ahmet Davutoğlu, "(MHP ile görüşüleceği iddiası) Hiçbir tarafla teması kesmeyeceğimizi en başında söyledim. İhtiyaç hasıl olduğunda görüşülür. Tabloyu biraz değerlendirdikten sonra onu da biraz düşünebiliriz. Herkesin bu süreçte elini taşın altına koyacağı bir süreç yaşıyoruz. Ben de hükumeti kurmakla görevli olduğum için her şeyi yaparım" dedi.
Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, koalisyon görüşmelerine ilişkin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir açıklama yapmadan kendisinin bir açıklama yapmasının doğru olmayacağını ifade ederek, mutabık kalınan hususun tekrar bir araya gelmek olduğunu söyledi.
Başbakan Davutoğlu, "Bir süreç yürürken üzerinde kesin hükümlerle konuşmayı doğru bulmam. Bu görüşmelerde önümüzü görmek isteriz. Süremiz de çok değil ama 'Perşembe günü şu saatte, şöyle tarihi bir açıklama bekleniyor' gibi bir durum da olmaz. Hükumet kurmak için çalışmalar yürütülüyor" diye konuştu.
"SİYASETTE 24 SAAT BİLE UZUNDUR"
Davutoğlu, "Görüşmeleri Ağustos'un 23'üne kadar bitirebilecek misiniz" sorusuna,"Siyasette 24 saat bile uzundur. Netice alınmak istendiğinde yeterli süre de bulunabilir. Önemli olan Türkiye'nin hükumetsiz kalmaması" yanıtını verdi."Perşembe gününü görmemiz gerekir"
Davutoğlu, "Perşembe gününü görmemiz gerekir ama bu sürecin kendisi bir sonuç üretmiştir. O da Türkiye'de siyasi taraflar çok farklı siyasi geçmişlerden, kökenlerden geliyor olsa bile iyi niyetle yaklaşıldığında çok iyi bir iletişim ortaya konabiliyor. Bu bile başlıbaşına önemli bir sonuç. Çok samimi bir emek var ortada. Eğer o emek üzerine biz dün akşam 'oldu' ya da 'olmadı' diye bir şeyle ayrılsaydık o emeğe saygısızlık olurdu. Perşembe günü bu süreç daha da netleşecek. Önemli olan bir şey üretmek değil, üretilen neyse onun kalıcı ve süreklilik arzeden niteliğe dönüştürülmesidir" değerlendirmesinde bulundu.
HDP'YE TEPKİ
Bir gazetecinin, yaşanan terör olaylarının ardından toplumda karşılıklı bir gerginliğin, ayrışmanın olduğunu ifade etmesi üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Şu anda siyasette çok büyük bir gerginliğin olduğunu düşünmüyorum. Siyasette bir diyalog var, karşılıklı konuşmalar var. HDP dışında Türkiye'de şu anda siyasette gerginlik anlamında bir şey yok. Onun da sebebi bu terör olayları karşısında ikircikli bir tavır takınmaları. İkircikli bir tavır takınmaları, 'kınayın' diyoruz... Eş Başkan silahların bırakılması çağrısında bulundu ama bir milletvekili de Adana'da polisimizi şehit eden teröristin cenazesinde olmadık laflar ediyordu. Terörü, teröristi yücelten laflar ediyordu. Terör operasyonları bağlamında Türkiye'de çok geniş bir mutabakatın olduğunu düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nu da Sayın Bahçeli'yi de aradığımda tam destek beyan ettiler. Şu ana kadar da HDP dışında terör operasyonlarına dönük olarak olumsuz fikir beyan eden ya da bunu bir gerginlik sebebi gibi gören kimseye rastlamadık. Burada HDP yalnız başına ve ciddi bir muhasebeden geçmesi gerekiyor. Demokratik bir platformda faaliyet gösterdiğini söyleyen bir siyasi partinin alması gereken tavrı alması lazım."