Dışişleri Bakanlığından, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) adadaki ekonomik bölgede hidrokarbon kaynaklarının araştırılmasına yönelik çalışmalarını tek taraflı olarak sürdürmesinden endişe duyulduğu belirtildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada,
"DERHAL DURDURUN"
"Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının ortak hedefi ve önceliği, 50 yılı aşkın süredir devam eden Kıbrıs meselesinin, adadaki iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve adanın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasıdır. Garantör Türkiye bu amaca ulaşılması için bugüne kadar olduğu gibi yapıcı desteğini sürdürme kararlılığındadır. Ancak Rum tarafının, adanın kaynaklarının tek sahibi gibi hareket etmekten vazgeçmesini, tek yanlı arama faaliyetlerini durdurmasını ve yeni bir ortaklık kurma anlayışını benimsemesini bekliyoruz.
GKRY'nin bu sorumsuz tutumunun 11 Şubat 2014 tarihinde kabul edilen ortak açıklama temelinde yeniden başlayan ve yakın zamanda sonuç vermesini beklediğimiz kapsamlı müzakere sürecine olumsuz etkileri olmamasını umuyoruz. KKTC'ye yıl sonuna doğru götüreceğimiz suyun, adanın doğal kaynaklarının ve çözüm sonrasında ortaya çıkacak diğer fırsatların iki tarafa da daha müreffeh bir gelecek sağlaması hedefinin herkes tarafından paylaşılmasını temenni ediyoruz. Ancak defaatle açıklamış olduğumuz üzere, Rum tarafının önceliği, ortaklık ve hakça paylaşım yerine, doğal kaynaklar üzerinde de tek başına hareket etmek ise bu hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Rum tarafının tahrikkar ve tek yanlı adımlarının engellenmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu yapılana dek KKTC'nin bu kaynaklar üzerindeki asli haklarını koruması için gerekli olan sismik araştırma faaliyeti ile sondaj platformu temini ve belirlenecek bölgeye gönderilmesi yönünde atacağı tüm adımlara tarafımızdan her türlü destek sağlanacaktır."
KKTC Dışişleri Bakanlığından 3 Ekim'de yapılan yazılı açıklamada Rum yönetiminin Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin ada üzerindeki hakları gözetilmeden yasal dışı şekilde hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunması eleştirilmiş, sözde münhasır ekonomik bölgesindeki parseller arasında yer alan 9 numaralı parselde Bahama bandıralı SAIPEM 10000 isimli gemiyle sondaj çalışmasına başlanması "endişe verici gelişme" olarak nitelendirilmişti.
Kaynak: AA