İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Siyasetin temeli ahlaktır doğruluktur. Kamu menfaatini kişisel hırsları üzerine koyabilmektir. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye bu konuda kıtlık yaşıyor.
''O KADAR İLERİ GİTTİLER Kİ...''
DAEŞ terör örgütünün yaptığı olay ile bunu tekrar acı bir şekilde tecrübe ettik. Geçen yıl aynı bahane ile 50 insanımızın hayatını kaybetmesine vesile olmasına neden olan siyasi parti o kadar ileri gitti ki yaşadığı ülkeyi terörist ülke ilan etmeye çalışan bir partinin Türkiye partisi olmak gibi bir iddiası olabilir mi? Bunlara gereken cevabı demokrasi içinde verebilmeliyiz.
''KENDİ ÜLKELERİNE YABANCILAŞTIKLARINI GÖRÜYORUZ''
Saldırganların Türkiye üzerinden geçtiğini iddia edebilecek kadar kendi ülkelerine yabancılaştıklarını görüyoruz. Bilhassa medya mecraları kullanılarak çok ciddi bir karalama kampanyasının icra edildiğini görüyoruz.
''ALÇAKLIKTIR NAMERTLİKTİR''
Pişkince devletten kendi asılsız iddialarını kanıtlamalarını bekliyorlar. Kalleşçe namertçe alçakca saldıranların İslamla, Müslümanlıkla, dinimizle hiç bir ortak noktaları yoktur olamaz. DAEŞ ile Türkiye'yi aynı parantez içine almak alçaklıktır namertliktir.
Son 5 ayda Kobani'ye 2 bin TIR'a yakın yardım malzemesi gönderdik. Kobani'dekisaldırılarda hayatını kaybeden kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum.
''ENİNDE SONUNDA HESABINI VERECEKLER''
Suriye'nin Kuzeyi'nde yeni bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. (Bu sözlerin ardından salonda alkış tufanı koptu) Şunu unutmayın; yel kayadan bir şey götürmez. Ama bu alçaklığa alet olanlar eninde sonunda hesabını verecekler bunu böyle bilsinler.
Bizim yaptığımız yardımlar karşısında, diğer ülkeler karşımıza çıktıkları zaman ''Bu işi sizler gibi yapan yok'' diyorlar ama hani para hani destek dediğimiz zaman para pul yok.