Sudan'da 9 ay boyunca gönüllü doktorluk yapan İzmirli Üroloji Uzmanı Deniz Arslan, mülteci kampında yaşayan bir gencin böbreğinden, gergedan figürüne benzeyen bir taş çıkardı. Arslan, 3 buçuk milyon nüfusa sahip bölgedeki tek ürolog olduğunu ve su sıkıntısı nedeniyle çocuklarda bile böbrek taşı hastalığı görüldüğünü kaydetti.İzmirli Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Deniz Arslan, 2006 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla inşaatına başlanan ve 2013 yılında hizmete giren Sudan Nyala Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 9 ay gönüllü doktorluk yaptı. Yedi gönüllü doktorla birlikte, çoğunluğunu Darfur Otaş Mülteci Kampı'nda kalan kişilerin oluşturduğu binlerce hastayı sağlığına kavuşturan Arslan'ın en dikkat çekici ameliyatı ise bir hastasının böbreklerinden taş çıkardığı operasyon oldu. Sudan'daki su sıkıntısı nedeniyle, bölgede böbrek taşı rahatsızlığının çok sık görüldüğünü belirten Arslan, 23 yaşındaki hastasının böbreğinden yaklaşık 5 santimetre büyüklüğünde, gergedan figürüne benzeyen bir taş çıkardı.ÇOCUKLARDA BİLE TAŞ VAR Su sıkıntısı nedeniyle, mülteci kamplarında yaşayan çocuklarda da böbrek taşı olduğunu söyleyen Arslan, yaşadığı olayı şu sözlerle ifade etti: “O kadar değişik taşlar gördük ki eğer o taşları getirmiş olsaydım, bir bavulla daha gelmem gerekecekti. Gergedana benzeyen taş da ilginç taşlardan biriydi. İlk çıkardığımızda hemen fark ettik. 'Yavru gergedan gibi' dedik. Bu kadar büyük taş, Türkiye gibi imkanları olan ülkede nadir rastlanan bir durum ama orada doktor imkanı olmadığı için, taş olduğu zaman hasta ağrısına katlanıyor. Çünkü yakın bir hastaneye ulaşması mümkün değil. Onlar da mecburen beklemişler. Bekleyince bu kadar büyümüş. Orada bu tarz şeyleri görmek şaşırtıcı değil ama Türkiye için şaşırtıcı bir durum. Hasta da taşı vermek istemedi. 'Kolye yapıp hatıra olarak saklayacağım' dedi.”3 BUÇUK MİLYON NÜFUSLU BÖLGEDE TEK ÜROLOG Gönüllü doktor Opr. Dr. Deniz Arslan, üç aylığına gittikleri Sudan'da doktor eksiği olduğunu görünce, sürelerini 9 aya çıkardıklarını belirtti. Sudan'daki koşulların Türkiye'dekinden çok farklı olduğunu söyleyen Arslan, “Orada çok fazla doktor yok. Yaklaşık 3 buçuk milyon nüfusluk bölgede tek ürolog bendim. Bizim orada olmamız, insanların hayatını kurtarma açısından çok önemliydi” dedi.AMELİYAT ETMESEYDİK ÖLECEKTİ Opr. Dr. Arslan, şöyle devam etti: “Hayatımda ilk defa 9 aylık bir bebeğin iki tarafında taş olduğunu gördüm. Böbreğinin iki tarafı da tıkalıydı ve onu ameliyat etmeseydik 3-5 gün içerisinde ölecekti. Şu anda hayatta ve sağlıklı. 300 bin insan o kamplarda yerleşik ve yarısından çoğu çocuk. Bu çocukların su ve yemek kaynaklarına erişimi, bizim ülkemize kıyasla son derece kısıtlı. O yüzden o çocuklarda bulaşıcı hastalıklar, böbrek hastalıkları, bağırsak hastalıkları gibi birçok hastalık görülüyor.”HASTANE AÇAN TEK ÜLKE TÜRKİYE Bölgede hastane açan tek ülkenin Türkiye olduğunu ve hastanede çeşitli branşlarda 17 doktorun görev aldığını ifade eden Arslan, 300 bin kişinin kaldığı Darfur Otaş Mülteci Kampı'ndaki hastaların 5 yıl boyunca hastanede ücretsiz tedavi göreceğini, diğer hastaların da çok düşük ücretle tedavi olabildiğini kaydetti. 150 yatak kapasiteli ve 10 dönümlük alana kurulan hastanenin, bölgenin önemli bir ihtiyacını karşıladığına dikkat çeken Arslan, “O kadar modern bir hastane açılmış ki Orta Afrika'dan, Çad'dan, Sudan'ın başkenti Hartum'dan hasta geliyor. Kapalı böbrek ameliyatları ve kapalı safra kesesi ameliyatlarını Orta Afrika'da ilk defa bizim hastane başlattı. Şu anda bile hala o ameliyatların başka bir hastanede yapılma şansı yok. Bu hastane bu hizmetlerine devam ettiği sürece eminim Türkiye, Orta Afrika bölgesinde adından sıkça söz ettirecektir” diye konuştu.
Kaynak : İHA