Hürriyet yazarı Akif Beki, bugün köşesinde Hayrettin Karaman hocanın, yolsuzluk konulu yazısının hükümet karşıtları tarafından nasıl çarpıtıldığını yazdı.BU SAKIZI DAHA NE KADAR ÇİĞNEYECEKSİNİZ?
Beki, Karaman hocanın aslında ne yazdığını ve nasıl çarpıtıldığını şöyle anlattı;Yolsuzluğa fetva vermiş güya Hayettin Karaman, İslam fıkhı dalında hocaların hocasıdır, ilahiyat camiasında çok muteber bir isimdir. Yazdıklarını sağa sola çekerek artık nasıl bezdirdilerse, perşembe günü Yenişafak'taki yazısına şu başlığı atmıştı: "Bu sakızı daha ne kadar çiğneyeceksiniz?"
KARAMAN ASIL İSYAN ETTİREN NE?'Sakız' dediği, "AK Parti'nin ahlak ile imtihanı" başlıklı daha önceki bir yazısı' diyen Beki, hocanın yazısının nasıl çarpıtıldığını da şöyle anlattı;
İçinde iktidara açık uyarılar vardı, iktidarla meselesi olanlar da hemen üstüne atladı. Hayrettin Karaman Hoca'nın bile sonunda dayanamayıp patladığı, iktidarı yolsuzlukla suçlamaya başladığı şeklinde yansıttılar... Hoca bilakis, samimi uyarılarının çarpıtılıp karalama kampanyalarına alet edilmesine dayanamadı ve sonunda asıl buna isyan etti. "Yolsuzluklara karşı etkin mücadele sürdürmesi konusunda iktidarı uyarmak, iktidarı yolsuzlukla suçlamak değildir" demek zorunda kaldı. Fakat bunu söylerken yolsuzlukla hırsızlığın ayrı şeyler olduğuna dair de bir not düştü yazısına. "Elbette yolsuzluk da ayıptır, günahtır ve suçtur, ama bu suç, (hem seküler hukuk hem de İslam fıkhına göre) hırsızlık suçu değildir" dedi. Sen misin nüanslara giren, inceliklerine dalıp hukuk felsefesi yapan... Sen misin yalan yanlış, kabataslak ithamların haksızlık ve iftira olacağı ikâzında bulunan? Yazdığına yazacağına pişman ettiler. "Duyduk duymadık demeyin, Hayrettin Karaman Hoca yolsuzluğa fetva verdi, hırsızlık değildir dedi"ye çevirdiler. Yolsuzlukları Allah ve kitap üzerinden aklamadığı mı kaldı, çalıp çırpmayı meşrulaştırmadığı mı? Din adına rüşvete ruhsat, haksız kazanca icazet çıkarmadığı mı? Örgütlendikleri karalama mecralarında demediklerini bırakmadılar...
ÇATIR ÇATIR HAKKI SÖYLÜYORBeki yazısının son bölümünde ise Hayrettin Karaman'ın yanlış anlaşılmaların oldukça çok olduğu bir dönemde doğrusunu söylemekten asla vazgeçmeyen bir isim olduğunu söyledi;
Dosdoğru söylenmiş sözlerin eğilip bükülmeden, anlam değişikliğine uğramadan adresine ulaşmasına izin verilmiyor. Doğru anlaşılma zemininin kaybolduğu yerde doğrusunu anlatmaya çalışmak da büyük cesaret işi... Fakat bu ortam, müsebbiplerine de yaramayacak. Kötüye kullanılacağını, istismarcıların ağzına sakız olacağını bile bile kim çatır çatır hakkı söyler?