BİR SORU BİR CEVAP
İş yerinde namaz kılmasına müsaade edilmeyen kimse namazını ima ile kılabilir mi?
Kur'an-ı Kerim’de, "Allah herkesi ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef tutar." (Bakara. 2/286) buyrulmaktadır. Bu ayete dayanılarak “Tâat, takata göredir." (Merğînâni, el-Hidâye, ll, 83) şeklinde temel bir ilke ortaya konmuştur. Asıl olan, namazın şartlarının ve rükünlarını eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesidir. Baş ile işaret edilerek (ima ile) namaz kılınması, ancak normal şekilde namaz kılmanın mümkün olmadığı hâllerde caizdir. Hz. PeygamberCsas), “Eğer yere secde edebiliyorsan et. Yere secde edemiyorsan başın ile ima et. Secde için imâ yaparken, başını rükû için eğdiğinden daha aşağı eğ." (Ebû Ya‘la, el-Müsned, lll, 345-346) buyurmuştur. Namazların ima ile kılması, ancak hastalık durumunda başvurulması gereken bir yol olarak ele alınmış ve fıkıh kitaplarında “hastanın namazı" konusu içerisinde incelenmiştir. (Serahsî, el-Mebsût, 1, 212)
İş yerinde namaz kılınmasına müsaade edilmemesi ise kişinin namaz kılma kudretini değil, kudreti olduğu hâlde fiilen namaz kılma imkânını ortadan kaldırmaktadır. Sağlığı yerinde olduğu halde fiilen namaz kılma imkânı bulamamak, [ima ile namaz kılmayı caiz kılan durumlar arasında yer almamaktadır. Bu sebeple namaz kılmasına izin verilmediği bir ortamda bulunan kimse namazını ima ile kılamaz.
Böyle bir ortamda çalışan kimse, öncelikle ibadetlerini rahatça yerine getirebileceği başka bir iş araması uygun olur. Böyle bir iş bulamaz da mevcut işinden ayrıldığı takdirde kendisi ya da bakmakla yükümlü olduğu kimselerin maişetini karşılayamama durumu ile karşı karşıya kalırsa, mümkünse namazlarını usulüne göre cem ederek kılar. Yani, öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun istisnai bir hüküm olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır. Eğer bu da mümkün değilse ilk fırsatta kılmak üzere kazayı bırakabilir. Nitekim Hz Peygamber (sas) de savaş nedeniyle kılamadığı namazını daha sonra kaza etmiştir. (Buhâri, Cihad.98)
Ayet-i Kerime ve Meali
"Biz insana ana-babasına iyilik etmesini emrettik. Şayet onlar seni, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak bana olacaktır ve ben yapmakta olduklarının size haber vereceğim." (Ankebut, 29/8)
Hadis-i Şerif ve Manası
İbn Mes'ud'un (r.a) anlattığına göre, bir adam Peygamber Efendimize (s.a.s), “Amellerin en üstünü hangisidir?” diye sorunca Efendimiz şöyle cevap verdiler: “Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik etmektir. Sonra da Allah yolunda cihat etmek gelir." (Buhâri. Tevhîd, 48)
Dua
“Onlar. 'Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah‘a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle' diyenlerdir." (Furkan. 25/ 74)