isparta-ozel-guvenlikisparta-oto-ekspertiz
Ispartalı Kızlar Baht Çömleği Açardı
TÜRKİYE 0
ISPARTA DÜĞÜN SALONLARIisparta-oto-ekspertiz-raporu
Ispartalı sedirde yatmaz yerde yatardı.
Ispartalılar bugünkü anlamda yatak odaları olsa da hazır karyola da yatmazlardı. Yatma saati geldiğinde ki bu saat yatsı namazından sonra içilen çay – kahve arkasından çok uzamadan gelirdi, yere döşek serilir ve onun üzerinde yatılırdı. Öyle kahve uyku falan kaçırmazdı, organik beslenen halk erken kalktığı için, gün içinde de kadınlar ve beyler hamarat olduğu için zaten tamam saatiydi onlar için. Isparta evlerinde duvar içine gömülü halde yüklük adı verilen ahşaptan dolapları olurdu. Bu dolapların içlerinde duvarlar görünürdü. Bu yüklüklere her sabah kaldırılan döşek, yorgan ve yastıklar özenle dürülür kaldırılırdı. Eve misafir gelsin gelmesin çalışkan Ispartalı kadın ve kızlar özenle toplardı yataklarını. Çarşaflar fitilli dokuma ya da ketenden olurdu. Yorgan yüzleri ise yemeni ya da ipekten, zekine göre çeşit atlaslardan yapılırdı.
Isparta evlerinin damları lesbi denilen çamurdan olurdu. Her yağmurdan sonra düzeltmek gerekirdi.
Mutfak kısmına aş damı da denirdi. Aslında aş damı demek daha mantıklıydı. Çünkü Ispartalıların aş damında organik ve kendi ürettikleri erzaklar tavanda asılı olurdu. Ispartalıların yemek takımları bakırdan olurdu ve her yıl Ramazan ayı öncesi bu bakırlar kalaylanırdı.
Yemek yenmeden önce sofra altı serilir ve üzerine kasnak konur, onun üzerine sini gelirdi. Tüm aile sofra başında mutlaka bir çorba olurdu. Tarhana çorbası, kuşbaşılı toyka çorbası, irmik ve un çorbası en meşhurlarıdır.
En çok tüketilen yemeklerin başında patlıcan basdısı, kıymalı fasulye, biber ve yaprak dolması gelirdi.
Pilavlar bulgur aşı, zerdali aşı, erik aşı, kabune gibi çeşitlerden oluşurdu.
Özel günlerde ve haftada bir kez de olsa, tahinli, haşhaşlı, cevizli nokullar, peksemet, susamlı gevrek ve katmerler de vazgeçilmezlerdendi.
Hele o bayramlarda, sarı burmalar, baklavalar, kabak tatlıları, sütlü tatlılar, çeşit çeşit helvalar yapılırdı. Ispartalılar vefâya, dostluğa, komşuluğa önem verdiği kadar yeme içmeye de, lezzete de önem verirlerdi.
Ispartalılar merhametliydi, yardımseverdi. Hayır için oda adını verdikleri evler yapılırdı. Bu odalardaki amaç sadece Allah rızası için Tanrı misafiri ağırlamaktı. Odaya bir misafir geldiğinde hemen ona yemekler yapılır, tatlısını ayrı bir mahalleli yapar, bazen de evde yedirilir öyle yatıya gönderilirdi.
Menfaat gözetilmezdi, çünkü üç günlük dünyada birbirine yardım etmedikten sonra, iyi insan olmadıktan sonra, malın mülkün gelip geçici olduğu tüm evlatlara nasihat ederdi Ispartalılar.
O zamanlar Isparta’ya tuz Ankara Şerefli Koçhisar’dan develerle gelirdi. Gelen tuzlar dericilere, fırıncılara ve tuz satan esnaflara toptan satılırdı. Tuzcular Isparta’da üç günde bu satışı ve işlerini anca tamamlardı. Bu üç gün boyunca zaten zor şartlarda develerle Ankara’dan gelen bu tuzcular yazın bir şekilde yaşarlarken, idare ederlerken kış mevsiminde çok büyük zorluk yaşıyorlardı. Tuzcular hasta oluyor hatta bazende bu hastalıklar dönemde tedavi edilemediğinde ölenler bile oluyordu.
Bu zor durumdaki tuzcular tuzun bir okkasının Koçhisar’dan Isparta’ya on paraya taşıyordu. İki yüz okka tuz getiren bir deveci ancak elli kuruş kazanabiliyordu. Dönemdeki hayat şartları kazançlar çok az ve zorlayıcıydı. İşte bu zavallıları zor durumdan kurtarmak için hayırsever Defterdar Abdürrahim Efendi Mimar Sinan camiinin karşısına bugünkü Vakıf Han’ını yaptırmıştır.
Isparta’da kış mevsimi sert ve uzun geçerdi.
Kış bitince baharlar birlikte Hıdırellez günü Ispartalılar da mesirelik alanlara gider ve kuzular keserdi.
İşte tam da bu zamanda kızlar Baht Çömleği oynarlardı.
Buna göre kızlar bir çömleğin içine birbirine benzemeyen bileklik, inci, düğme, yüzük, boncuklar gibi çeşit nesneleri toplarlar ve yarısına kadar su dolu çömleğe koyarlar. Çömleğin ağzını bir kumaş ile kapatıp bağlarlar ve küçük bir asma kilit ile kilitlerler. Sonra bu çömleği evlerinin önündeki gül ağacının altına özenle saklarlar. Çünkü inanca göre Hıdırellez günü Hızır Aleyhisselam ilk kamçısını gül ağacına atacaktır.
Niyet sahipleri Hıdırellez günü sabah kuşluk vaktinde çömleğin olduğu o evde toplanırlar. Gül ağacının altında geceleyen çömleği de alırlar toplantının tam ortasına koyarlar.
Herkesin gözü çömleğe bakar. Çok iyi mani söyleyen iki yaşlı ayağa kalkar. Bu yaşlılardan biri gelinlik çağa gelmiş kızın eline baht çömleğini verir. Başına da al renkli işlemeli bir Krep örter.
Diğer yaşlı kadın ise, kızın elindeki baht çömleğinin kilidine anahtarı sokar, tam açacağı sırada, yaşlı olan diğer kadın sorar.
-Ne açıyorsunuz?
Yaşlı kadın gelinlik çağdaki çömleği tutan kızı göstererek onun adıyla cevap verir.
-Hatçe’nin kilitlenmiş bahtını açıyorum.
-Aç! Açılsın. Aç!
Bunun üzerine kadın kilidi açarken maniyi söyler.
Bahtiyarım bahtiyar
Bahtiyarın tahtı var
Çekdim Hatçe’nin niyetini
Talibi var, bahtı var. Der ve kilit açılır.
Şimdi sıra bağlı olan düğümü açmaya gelmiştir.
- Ne çözüyorsunuz?
- Bağlı bahtları çözüyorum
- Çözzz çözülsün!
Yaşlı kadın ipi çözerken maniye başlar.
Bahtiyarım bahtiyarım bahtiyar.
Bahtiyarım beyler gibi tahtı var
Bahtiyarım tazelendi
Çifte kısmet dizelendi
Ortalıklar bezelendi
Bahtiyarlar tazelendi.
Diyerek ipi çözer.
Açılan çömlekten artık içindeki niyetli nesnelerin çekilmesine sıra gelmiştir. Yaşlı kadınlardan biri yine mani söyler.
Elmas yüzük parmakta
Murad seni almakta
Her yiğidin kârı değil
Dudaklı kız almakta.
Bu esnada çömleği tutan kız çömleğin içindeki nesnelerden birini çeker. Mesela yüzüğü çeker. Yüzüğü niyet tutarak o çömleğe kim koyduysa mani ona söylenmiş olur ve o mani deki anlatılanlar o yıl o kızın hayatında gerçekleşecektir inancı vardır.
Daha sonra al yanaklı iki kız çocuğu çıkarırlar ve çömlekteki nesneleri niyet sahiplerine çekerek maniler okunur.
Tabi bu manilerdeki anlatılara göre niyet sahipleriyle latifler edilir, kahkalar atılır, eğlenirler.
Esmer bir kıza şöyle bir mani çıkarsa:
Kalkın kızlar gezelim
İnci, mercan dizelim
Gücenmeyin kızlar;
Ben hepinizden güzelim.
Kahkahalar yükselir, vallahi güzelsin, billahi güzelsin daha güzel olmak ihtimalinden de güzelsin iltifatlarıyla, okşamalarıyla kızı terletirler.
Ve yine : Ah benim niyetim hâlâ çıkmadı diye sabırsızlandığı yüzünden sezilen bir kıza :
Şu gönlümün direği
Ferahlansın yüreği
Varın sevdiğine söyleyin
Kabul oldu dileği.
mânisi çıkınca : Bir ay ay'dır başlar, Cemilenin niyeti umduğuna vurdu. Sevin kızım sevin!... Muradın hasıl olacak lltifatıyla niyet sahibini okşarlar. severler, sevindirirler.
Ve yine (Al) giymiş gelinlik bir kızın niyetine :
Al giydim alsın diye
Mor canadana sarsın diye
Kimselere varmadım
Sevdiğim alsın diye.
isabetli bir mâni çıkınca : Kızı ve mânicileri alkışlara gark ederler. Yine böyle bir delikanlı isteyipte henüz söz kesilmemiş bir kız için söylenen :
Develer tuzdan gelir.
Suyu bizden gelir
Bir yiğit hasta olsa
Şifası kızdan gelir, tam maksadın üstüne vurdurulan bu mâni ile iki taraf arasındaki tereddüd zail olur.
Toplantıdaki büyük analar bu iş üstüne elkoyup iki tarafı birbirine yaklaştırır ve hemen orada söz kesilir. Böyle başarılar hasıl olduğu zamanlarda sözün kesinleşmesi için şu güzel mani ile işi perçinlerler :
Canım, kuzum Telekler
Yeşil donlu melekler.
Gidin yarine deyverin
Kabul oldu dilekler!...
iş aydınlanmış, söz kesilmiştir.
Baht çömleğinden çekilen niyetle söylenilen manilerin öyle isabetlileri görülmüştür ki: bağlı bahtlar çözülmüş, nasibi kesik denilen gençlerin kısmetleri ayaklarına gelmiştir. Cennetten duvağı henüz çıkmamış olanlarında, telli pullu duvakları başlarına örtülmüştür.
Bu baht çömleği nice mecnunları leylalarına kavuşturmuş, nice geçimsizliklerle bunalan bedbahtların ahengini düzenlemiş, bahtiyar etmiştir.
Bu adetlerimizin içinde bu ve bunun gibi bazı törenlerimiz vardır ki; yıllarca küs olanları barıştırmış, nice kinli kavgaları yatıştırmıştır. Bizim baht çömleğimizin daha bir çok hayır ve sevap yapıcı rolleri vardır. Çok görülmüştür ki; çatılamıyan çöpleri çatmış, yıkılan yuvalan yeniden yapmış ve nice nice yuvalar kurmuştur.

BEKİR MANAV 06.12.2021
Bir değerdir Isparta, bir kültürdür Isparta…. (Katırcıoğlundan)

Tarihimize, kültürümüze sahip çıkalım, başka Isparta Yok.
 
Yorumlar0
Onay Bekleyenler0
Dikkat! Yazılan yorumlar hiçbir şekilde sitenin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.