Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Cizre'de yaşanan gerilimi konu aldığı bugünkü yazısında, HÜDA-PAR'ın bölgede PKK'yı bitirecek tek aktör olduğunu, 'özelde HÜDAPAR’lıların, genelde bölgenin bütün İslâmî cemaatlerinde, kanaat önderlerinde güçlü bir ümmet bilinci olduğunu' ileri sürerek, HÜDA-PAR'lıları . 'Yüreği yangın yerine dönen insanlar' olarak nitelendirdi.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
(...)
Bu ülkeyi bölünmenin ve kardeş kavgasının eşiğine sürüklenmekten kurtaracak şey, etnik bilinç değil, medeniyet fikrini yeşertecek ümmet bilincidir.
Özelde HÜDAPAR’lılarda, genelde bölgenin bütün İslâmî cemaatlerinde, kanaat önderlerinde güçlü bir ümmet bilinci var. Yüreği yangın yerine dönen insanlar bunlar!
Unutmayalım: Kardeşlik şiiri, ümmet bilinciyle hakikat şarkısına dönüşür. Bu kaçınılmaz olarak böyledir.
Eğer ümmet bilincinin yerini etnik bilinç alırsa, kardeşlik de biter, Türkiye de -Allah muhafaza!
(...)
"Camilerde Kuran dersi bile veremiyor"
Sık sık bölgeye gidiyorum. Oradaki insanlarla yerinde görüşüyorum. Bu konudaki hassasiyetim buradan geliyor.
Bakın bir kardeşimiz, twitter’daki yazışmamızda, PKK/HPD’nin yaptığı iğrençlikleri nasıl anlatıyor:
“Hocam oradaki kardeşlerimiz Camilerde Kuran dersi bile veremiyor. Ben bizzat buna şahit oldum. PKK gelip tehdit etti.”
Nedir bu?
Kelimenin tam anlamıyla Rezalet!
Bunlar Kemalist Jön-Kürtler!
Kemalizm, işte böyle ayağına kurşun sıktı ve bizi çıkmaz sokağın eşiğine fırlattı!
HDP VE PKK'lılar dünyayı ayağa kaldırırdı
HÜDAPAR’lılara yapılan zulümler, PKK/HDP’lilere yapılsaydı, dünyayı ayağa kaldırır, kıyameti koparırlardı! Ülkeyi ateşe verir, cehenneme çevirirlerdi!
HÜDAPAR’a, gösterdiği basiret ve feraset için teşekkür borcumuz var.
Yasin Börü’ye yapılan vahşet, gözümün önüne gelince, çıldırasım geliyor! O ne hunharca şeydi! Kimse görmedi: Ne BBC, ne de NYT!
"HÜDA-PAR'lıların sabırlarını taşırmak istediler"
Siyasî taraftarlığı bırakarak, şu hayatî gerçeği bir yere kazıyalım kalın harflerle: HÜDAPAR, bölgenin ve ülkenin “emniyet sübabı”dır.
Bu konuda, sadece bölgesel düzlemde, HÜDAPAR’ın oynadığı bu hayatî rolü, yine twitter’da yazıştığımız Serdar Ayhan isimli bir kardeşimiz, aynen şu sözcüklerle anlatıyor:
“Hocam bizde kendi bölgemizden şahidiz ki, evlerimizi bile onlar muhafaza etti. Bacılarımızı güvenli yerlere götürdüler... Farklı cemaate mensup olan tüm fertleri koruyup kolladılar.
Hakikaten Hüda Par’ı takdir etmemek elde değil...”
Unutmayalım: HÜDAPAR mensuplarının sabırlarını taşırmak, çıldırtmak istediler. Ama onlar oyuna gelmediler. Özelde HÜDAPAR, genelde bölgenin duyarlı Müslüman halkı, ümmet bilinciyle hareket ederek, oynanan oyunu püskürtecekler!
Teşekkür ve dua edelim.
HÜDAPAR’DAN PKK’YI BİTİRECEK SAĞDUYULU TAVIR
HÜDAPAR mensubu bazı insanlar, twitter’da, bu konuda önemli açıklamalar yaptılar bendenize. “@HudaParlilar” başlıklı hesaptan yapılan açıklamaları burada da paylaşıyorum sizlerle:
“HDP Saldıracak, Kan Dökecek, Kürdü Kürde Düşman Edecek. Ama Biz Hamdolsun Halkımız İçin Hep Sağduyu, Dedik”
“@HudaParlilar”ın şu açıklaması da çok önemli ve hayatî:
“Boyun Eğmeyeceğiz, Sabredeceğiz, Sükunetli ve Sağduyulu Davranacağız...”
Evet, çok önemli bir açıklama bu!
Her ne sûretle olursa olsun, HÜDAPAR, bu sağduyulu tavrını sürdürürse, PKK biter.
Benzer, sağduyulu açıklamaları HDP’lilerden de beklemek hakkımız. Ama ben pek fazla ümitli değilim.
HÜDA-PAR ARTIK SEMBOLLEŞTİ
Burada spesifik olarak HÜDAPAR’dan sözediyorum ama genelde bölgenin mazlum Müslüman halkını kastediyorum. HÜDAPAR, artık sembolleşti: Özellikle de Yasin Börü’nün hunharca katledilmesinden sonra gösterdiği sağduyuyla.
Bu nedenle özelde HÜDAPAR’ın, genelde bölgenin Müslüman halkının, bölgedeki İslâmî çevrelerin ve cemaatlerin, çözüm sürecinde tarihî bir rolleri ve sorumlulukları olduğunu hatırlatmak istiyorum.