Saadet Partisi 'Hayır' dedi ama...
Saadet Partisi'nin açıkladı referandumda 'hayır' kararı Necmettin Erbakan'ın başkanlık sistemine olan görüşlerine ters düşüyor.
TBMM Genel Kurulu'nda Anayasa değişikliği teklifinin 2. tur görüşmeleri devam ediyor. Teklifinin Meclis'ten geçmesi ardından anayasa değişikliğine ilişkin kanunun halk oylamasına en erken 26 Mart Pazar en geç de 16 Nisan Pazar günü sunulması bekleniyor.
SAADET PARTİSİ 'HAYIR' DEDİ AMA...
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, mevcut haliyle referanduma sunulması durumunda parti olarak "hayır" oyu kullanacaklarını açıkladı ama SP lideri Erbakan'ın da başkanlık sistemi istediği biliniyor.
MİLLİ NİZAM PARTİSİ PROGRAMI, 1969
Başkanlık sistemi ilk defa Erbakan Hoca'nın Milli Nizam Partisi'nin programında yer almıştı. Açıklamada "Daha hızlı kalkınmaya mecbur olan Türkiye'mizde devlet hizmetlerinin verimli, süratli ve kudretli yürütülebilmesi ve ve Anayasamızın bünyemize intibakı bakımından daha mütekamil bir yapıya kavuşturuşması ve tatbikattaki aksaklıkların giderilmesi için Başkanlık sisteminin getirilmesini zaruri görüyoruz." denmişti.
Beyannamede, "İcra organının daha kudretli olması ve süratli çalışabilmesi için Reisicumhurun tek dereceli olarak halk tarafından seçilmesi ve icrai organın düzenini BAŞKANLIK (Presindentielle) sistemine göre tanziminin yapılması gerekmektedir.' 'Seçme ve seçilme hak ve hürriyetlerinin üzerine konulan anti demokratik tahditler kaldırılmalı milletvekili sayısı azaltılmalı, tek meclis sistemine dönülmeli, Devlet ve hükümet başkanlıkları birleştirilmeli ve BAŞKANI millet seçmeli. Referandum Millet vetosu ve halk teşebbüsü müesseleri kabul edilmelidir.' 'Devlet Başkanlığı olan Cumhurbaşkanlığı ile Hükümet Başkanlığı olan Başbakanlık birleştirilecek icraya kuvvet, sürat ve müesseriyet sağlanacaktır. Başkanı tek dereceli olarak millet seçecektir. Böylece millet devlet kaynaşması ve bütünleşmesi kendiliğinden doğacak ve Cumhurbaşkanı seçimi mevzuunda rejimimizi yıpratan iç ve dış spekülasyonlara imkan kalmayacaktır.' sözlerine yer verilmişti.
Ayrıca MSP'nin 5 Haziran 1977 seçimleri için hazırladığı seçim beyannamesinde ilk madde halkın doğrudan seçeceği başkanlık sistemini hatırlatıyor.
İŞTE 1977 YILINDAKİ O BİLDİRGE
MSP Beyannamesi'ndeki diğer vaatler de şöyle sıralanıyor:
- Senatonun kaldırılması
- Millet Meclisi'nde temsilci sayısının değiştirilmesi
TÜRKEŞ DE DESTEKLEMİŞTİ
Rahmetli Alparslan Türkeş, ise Başkanlık sistemine kitabınla yer verdiği açıklamalarla desteklemişti. Türkeş, "Temel Görüşler" isimli kitabında,“Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu devirlerde bunu uyguladı. Bu icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkün. Tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz” demişti.
ÖZAL BAŞKANLIK SİSTEMİ AÇIKLAMALARI
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ise katıldığı televizyon programında Başkanlık sisteminin gerekliliğini şu sözlerle açıklamıştı.
FRANSA GİBİ DEĞİL, AMERİKA'YA YAKIN SİSTEM
Özal, canlı yayında Fransa gibi değil daha çok Amerika'daki başkanlık sisteminine sıcak baktığını açıklarken sebebini ise bakanların parlamento dışından olması gerekiyor, ben yaşadığım tecrübelerde bunu gördüm. Bakanlarla milletvekilleri arasında sürekli problem oluyor. Çünkü bakanın da seçim kaygısı vardır, milletvekilinin de seçim kaygısı vardır. Aynı yerde veya aynı grupta olmadıkları takdirde birbirlerine zıt hareketler yapıyorlar.
TEK ADIMLIK TARTIŞMALARI
Birand'ın tek adamlık tehlikesi ortaya çıkmıyor mu şuan bir denetim var Meclis'te sorusuna Özal, "Hayır, bugün bir denetim yok, ben tam aksini iddia ediyorum. Neden? Çünkü hükümet tek parti iktidarı da olsa koalisyon da olsa Meclis'e hakim oluyor. Meclis'ten hiç bir araştırmayı geçirmeyebilir isterse. Halbuki başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı var kesin olarak. O takdirde Meclis'tir ve Amerikalılar buna "Check and Balance" derler yani karşılıklı bir denge vardır. Cumhurbaşkanının kuvveti vardır icra olarak. Meclis'in de yetkisi tam kontroldür. " şeklinde cevap veriyor.