Tuğba Gömeç'in haberi Tiroid bezi, vücudumuz da metabolizmayı düzenleyen T3 ve T4 hormonlarını salgılar. Boynumuzun ön tarafında 20 gram ağırlığın da olup, vücudumuzun enerjisini sağlayan ve protein metabolizmasında önemli görevleri üstlenen hormonları üreten, en önemli organlardan biridir.
Çok fazla belirtisi olmayan ve sinsice ilerleyen tiroid erken teşhis edildiğinde tedavisinde başarılı sonuçlar alınabiliyor. Tiroid bezinde yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Boyunda nodül olarak kendini gösterir. Kadınlarda tiroid kanseri erkeklere oranlar 3 kat daha sık görülmekte. Ancak tiroid nodülü olan erkeklerde kanser görülme riski daha yüksektir.
SİNSİCE İLERLİYOR BU BELİRTİLERE DİKKAT
Kanser türleri arasında kendini hiç belli etmeyen rutin hastalıkmış gibi kendini gösteren tiroid kanseri sinsice ilerlemeye devam ediyor.
Tiroid kanserindeki ilk belirtiler özellikle ses kısıklığı, boyun ön kısmında bir şişlik ve boğaz ağrısı, boğazda baskı hissi, nefes almakta güçlük, yutma güçlüğü, ciltte kuruluk, saçlarda kabalaşma, yüzde ve vücutta şişlikler, üşüme, uykuya eğilim, kabızlık, kadınlarda adet düzensizlikleri olarak ortaya çıkarıyor. Ancak çoğu zamanda hiçbir belirtisi olmadan ilerliyor.
Kanser tanısı konulduğunda insanların çok korktuğunu ancak tiroid kanseri denildiğinde çok korkulacak bir durum olmadığını belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Serkan Teksöz, “Kanserler arasında özellikle cerrahiye en iyi cevap veren tiroid kanserleridir. Erken teşhis her zaman hayat kurtarır ve kanser türlerinde tedaviye en iyi cevap veren bir hastalıktır”dedi.
RİSK ALTINDA OLANLAR
Bir çok hasta için spesifik bir neden olmadan da tiroid kanserine yakalanma ihtimali olduğunu söyleyen Teksöz,
“Tiroid kanseri aile öyküsü olan hastalar, çocukluğunda radyasyona maruz kalma, büyük nodülü olan (4 cm ve üzeri) veya ultrason ile yapılan değerlendirmede şüpheli tiroid nodülü olan hastalar, kadınların risk altında olduğu söylenebilir” dedi.
SES KISIKLIĞI KONTROL ALTINA ALINABİLİYOR
Tiroid nodüllerinin başka bir hastalığın kontrolünde ortaya çıktığını söyleyen Teksöz, 2 cm kadar olan tiroid nodüllerinin boyunda yumru şeklinde olduğunu ve ele gelip fark edilebilir diyerek sözlerine devam etti;
"Kitle fark edildikten sonra hastalar doktora hemen başvurmalılar. Ama çoğunlukla 2 cm altındaysa başka bir hastalık tetkik edilirken ortaya çıkmaktadır. Bu kitleler aynı zamanda yutma güçlüğü, nefes almada zorluk aynı zamanda nodül bir kanser ise ses tellerine de zarar vererek ses kısıklığına neden olabilir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ameliyat esnasında kullanılan teknik ile birlikte ses kısıklığını daha minimalize etmek mümkün.
Tiroitle ilişkili sinirlerin zedelenmesini önleyecek en önemli yaklaşım dikkatli bir ameliyat tekniği sırasında bu sinirlerin görülerek korunmasıdır. Son yıllarda gerek üst gerekse alt sinirlerin ameliyat sırasında özel cihazlarla kontrol edilmesini sağlayan ve sinir monitorizasyonu adı verilen bir teknik kullanıma girmiş ve biz de dâhil birçok deneyimli merkezlerde uygulanmaya başlanmıştır.
Ameliyat sonrası ses kısıklığı gelişen hastalarda yakın takibi özellikle de ameliyat eden hekimin takibi önemlidir. Ses kısıklıklarının çoğunluğu sinirin kesilmesi değil ödeme ikincil olmakta.
İki taraflı sinir hasarlarında lazer kordotomi sıklıkla başvurulan yöntemdir. Gelecekte başarı şansının yüksek olacağı öngörülen elektrik uyaranla ses teli hareketinin sağlanması üzerindeki çalışmalar devam etmektedir” dedi.
tugba.gomec@haber7.com
@tubigmc
Kaynak : Haber7