IŞİD’in Kobani’deki saldırıların artmasından sonra Avrupa turuna çıkan ve Ankara'da da temaslarda bulunan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, ziyaret sonrası verdiği sıcak mesajlardan ‘u’ dönüşü yaparak Türkiye'nin Kobani'nin düşmesini istediğini iddia etti.
Kendisine PKK kanadından yeni yandaş arayışı sinyali veren PYD Eşbaşkanı Salih Müslim Türkiye'nin Suriyeli Kürtlerle sorunu olduğunu ve Türkiye'nin IŞİD'le komşu olmak istediğini söyledi.
İşte Salih Müslim'in Hürriyet'e verdiği şaşırtıcı demeçler:
"ANKARA’NIN ŞAM’LA SAVAŞINDA ASKER OLMAYIZ"
- Ankara sizin net bir şekilde Esad rejimiyle aranıza mesafe koymanızı istiyor. Rejim ile ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
2004’ten beri biz zaten bu rejimle mücadele içindeyiz. Siz kalkıp Halep’te, Şam’da, Ankara’da kol kola gezerken, beraber lahmacun kebap yerken biz istihbarat bodrumlarında işkenceye maruz kalıyorduk. Şimdi kalkıp bize ‘Rejime şöyle yap, böyle yap’ diyorlar. Bizim bir siyasetimiz var. Bunları püskürttük, yerlerimizden kovduk. İlla ki gidip Şam’da onlarla savaşmamızı, sizin yerinize asker olmamızı mı istiyorsunuz? Bunu yapmıyoruz. Kürtlerin tarih boyunca yaptığı başkalarının askeri olma sanatını biz bıraktık kardeşim.
"IŞİD’İ REJİM KURDU ŞİMDİ HERKESİN KULLANDIĞI TAŞERON"
- IŞİD sonunda hakikaten bir ‘İslam Devleti’ kurup Ortadoğu’nun kalıcı bir aktörü mü olacak? Bu size gerçekçi geliyor mu?
Hilafet bilmem ne kuruyorlarmış. 1500 sene içinde insanın düşüncesi değişmiştir. Şimdi kalkıp o yaşantıyı kimse kabul etmez. Onun için gerçekleşecek bir ideoloji ya da strateji değil. Bunları sadece kandırıp, bazı yerlere sürmek için kullanıyorlar.
- Kim var arkasında ya da kim kullanıyor IŞİD’i? Başta rejim kurdu ve rejim hâlâ bazı gruplarını kullanıyor. Esad, Suriye devrimi başlar başlamaz kendi hapishanelerindeki tutukları salıverdi. Düşünün ki bunlar şimdi nerededir?
- Türkiye’de de hükümet baştan beri ‘IŞİD’i Esad destekliyor’ dedi. Bu noktada hemfikirsiniz o halde. Tamam. Biz de söylüyoruz. Hâlâ da parmağı var.
- Batı’dan da mı destek alıyorlar bugün? Herkesin desteği var. IŞİD olmadan önce ÖSO diye bir nesne vardı. Onun içindekiler de bunlardı. Biz ÖSO’nun içinde kimlerin olduğunu, ne düşündüklerini görüyorduk. Türkiye üstünü kapatıyordu. Amerikalılar ‘Esad’ı kim yıkarsa yıksın’ diyordu. E kardeşim şimdi yılan senin düşmanını sokarsa sen kalkıp o yılana tapacak mısın? Yılan yılandır. Peki hepimiz ‘Esad yıkılsın’ diyoruz. Ama daha fenası mı gelsin? Bunlar kalkıp insan kesiyor.
"TÜRKİYE GÜVENLİ BÖLGE DİYE DEMOGRAFİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR"
- Hükümet tezkereyi Esad’la da mücadele için çıkardığını gizlemedi. Ama bir adım öteye gidip ‘PYD ile mücadele de bunun parçası’ diye yorumlayanlar var. Sizde de böyle bir izlenim var mı?
PYD’yi ayırmak ne demek? Kardeşim sınır çizilmiş, köy ikiye bölünmüş, aileler bölünmüş. Yarımız burada, yarımız orada. Bizim dostluktan başka yolumuz yok. Türkiye’de Kürtlerin payı vardır. Türkiye sadece Erdoğan’ın ülkesi değildir. Bizim akrabalarımız var orada. ‘Ben sana yardım ediyorum’ demesinler. Akrabalarım bana yardım ediyor. Bize yardıma gelmek isteyenlerin sınırdan geçmesine izin vermiyorlar bugün. Biz stratejik düşünüyoruz. İster istemez beraber yaşayacağız. Ama sen beni köle gibi yaşatmak istiyorsun. Ben köle olmayacağım. Özgürce beraber yaşayabiliriz.
- Türk tarafının güvenli bölge isteği için ilk başta ‘İşgal sayarız’ dediniz. Neden? Türkiye’den tek taraflı olursa işgal sayarız dedik. Çünkü Türkiye’nin başka bir gündemi var. Oraları kendi kafasına göre düzeltmek istiyor. Demografik olarak değiştirme vesaire.
- Sizin topraklarınıza Türk nüfusu getireceğini mi düşünüyorsunuz? Artık Türkleri mi, Arapları mı, Pakistanlıları mı... Çin’deki Uygur Türklerini mi getirir? (Gülüyor)
- Uluslararası güçlerin öncülüğünde bir güvenli bölge oluşturulacak olursa ona ne dersiniz? O zaman kendi topraklarımızda uluslararası bir anlaşmaya göre yaşarız. Tamam ona diyeceğimiz bir şey olmaz.
"TÜRKİYE HERHALDE IŞİD'E KOMŞU OLMAK İSTİYOR"
- Geçen haftaki Türkiye görüşmeleriniz sırasında Ankara yardım için size ne şartlar öne sürdü? Şart falan konulmamıştır. Rejimle bir ilişkimiz olmadığını da, Türkiye’ye düşman olmadığımızı da biliyorlar. Bunlar sadece medya için söylenen laflardır.
- Siz ne talep ettiniz? ‘Kobani’nin düşmemesi için elinizden ne geliyorsa yapın’ dedik. Onlar da ‘Yapacağız’ dediler.
- Kamışlı’dan bir yardım koridoru mu istediniz? ‘Yardım edin insanlarımız girsin, buraları savunsun’ dedik. Onlar da söz verdiler, ‘Yaparız’ dediler. Tank mank hiçbir şey istemiyoruz. Sade insanlarımız geçsin. Şimdiye kadar olmadı ve öyle görünüyor ki olmayacak.
- Türkiye gerçekten de söz verdiyse neden açmadı koridoru? İşte püf noktası burada. Bu da bir plana ortak olduklarını gösteriyor. IŞİD’e komşu olmak istiyorlar herhalde. Başka bir anlamı yok.
- IŞİD ile Türk hükümetinin arka planda temas içinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Biz buna inanmak istemiyoruz ama oradaki insanlarımız fotoğrafları gösteriyorlar. İMC televizyonu canlı yayında IŞİD’cilerin nasıl sınırı geçip Kobani’ye gittiğini gösterdi. Kimse müdahale etmedi. Türk askerleri de, bayrağı da orada duruyor.
- Türk hükümetinin Esad rejimiyle bir derdi olduğunu biliyoruz. Suriyeli Kürtlerle de mi bir derdi var sizce? E olmasaydı bunları yapmazdı.
- Türkiye’de bir barış süreci yürütürken, Öcalan ile felsefi olarak benzer bir yolda gittiğini söyleyen sizlerle niye derdi olsun? Valla biz de bunu anlayamadık.
- Türkiye’deki görüşmeleriniz sırasında bunu sordunuz mu? Sorduk. ‘Yok, hepiniz birsiniz’ dedi. Ama söylenenle yapılan aynı değildir, mesele burada. Türkiye’deki Kürt benim akrabamdır. Sosyal olarak da, düşünce olarak da yakınız.
- Buradaki tek korku Suriye Kürtlerinin özerklik ilan etmesi mi o halde? Değil. Daha önce de, ilan etmeden önce de bu düşmanlık vardı.
"BELKİ BİZİM DE PETROLÜMÜZ OLSAYDI ANKARA FARKLI DAVRANIRDI"
- Irak Kürtlerinin lideri Mesut Barzani yaz aylarında bağımsızlığı referanduma götürme sözü verdi. Ankara buna sert tepki vermedi. Irak’ta bağımsız bir Kürdistan yer yerinden oynatmıyorsa, Suriye’de sizin kantonlar neden oynatsın? Ancak şöyle diyebiliriz. Orada bir petrol ilişkisi var. Niye suskun kaldılar, artık perdenin arkasında ne ilişkisi var bilemiyoruz. Belki bizim de milyon dolarlarımız veya petrolümüz olsaydı belki başka davranırlardı.
- Barzani bu denklemin neresinde duruyor? Barzani’nin Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olması hakkıdır. Ama Türkiye’nin politikası onun elini de zora sokuyor, çok sıkışık bir durumda. Bütün Kürt halkı bitap olmuşken onun hâlâ bu ilişkileri bu şekilde sürdürmesi kendisine zarar verir. Bu politikalar böyle devam ederse Barzani de yıkılır. Kürt halkı bu gidişatı kabul etmez. İncitiyor yani.
"ANKARA’NINKİ BİZİ OYALAMAKTAN BAŞKA ŞEY DEĞİL"
- Bugüne kadar Türkiye temaslarınızda hep bürokratlarla görüştünüz. Sizce neden Türk siyasetçiler sizi kabul etmiyor? Bilmiyorum, herhalde o kadar cesaretleri yok. Ben herkesle görüşmek isterim. Şimdiye kadar böyle bir işaret gelmedi. Ya işte ‘Bekliyoruz, hak veriyoruz’ falan diyorlar. Oyalamaktan başka bir şey değil.
"KOBANİ İÇİN KARA HAREKÂTINA İHTİYAÇ YOK"
- Kobani için bir kara harekâtına ihtiyaç var mı, yok mu? Hayır efendim yoktur. Gerçekten dürüstçe yardım etmek istiyorlarsa oradaki insanlarımıza anti-tankları verirlerse başka bir şey yapmalarına gerek yoktur. Kara harekâtı işleri daha da bozar, düzeltmez. Kime karşı yapacaklar kara harekâtını? IŞİD’e karşı mı yapacaklar? IŞİD İstanbul’da. Kara harekâtından önce oradakileri temizlesinler. Kara harekâtının demek ki başka amacı var. Yardım gelirse biz Kobani’yi de tutarız, IŞİD’i de püskürtürüz.
- Bütün bu söyledikleriniz şunun iması değil mi; Kobani’nin düşmesi Ankara’nın işine gelecek. Yanlış bir politikadır. Kim bu politikayı yürütüyorsa o düşünsün bunu. Ama biz söylüyoruz, bu Türkiye halklarının çıkarına değildir. Bazıları belki yanlışlıkla kendi çıkarını orada sanıyor olabilir. Ama yanlıştır. Türkiye halkı barışı istiyor görüyorsunuz. Hayalleri, iradesi kırılmış insanlar ne yapabilir? Her şeyi yapabilir.
Kaynak: Cansu ÇAMLIBEL- HÜRRİYET