Asgari ücret için kritik uyarı! Tek olmamalı
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Önen, 2018 yılı asgari ücret tespit çalışmalarında enflasyon tek belirleyici olmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2018 yılı asgari ücret tespit çalışmalarında enflasyonun tek belirleyici olmaması gerektiği vurgulayarak, " İşsizlik oranları, verimlilik artışı, küresel, ekonomik ve siyasi gelişmeler, ekonomik riskler, rekabet gücü gibi belirleyici diğer değişkenler de dikkate alınmalıdır." dedi.
Önen, asgari ücret tespit çalışmalarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, seçim dönemlerinde asgari ücretin siyasi polemikler üzerinden gündeme gelmesinin doğru olmadığını belirtti.
Geçen yıl yüzde 30'luk asgari ücret artışının etkilerinin işletme dengeleri üzerindeki etkisinin halen devam ettiğini ve asgari ücretin son iki yılda toplamda yüzde 48 arttığını hatırlatan Önen, asgari ücret seviyesinin ülkenin rekabet gücü açısından da değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Önen, dünyada ve bölge yaşanan çalkantılı dönemde temel hedeflerinin küresel ekonomideki olumsuz gelişmelerin Türkiye'ye etkilerinin önüne geçecek zemini hazırlamak olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
" Hükümetimizce bugüne kadar verilen kapsamlı istihdam teşvikleri bu hedefimize güçlü bir temel oluşturmuş ve mevcut istihdamın korunmasının can suyu olmuştur. Ülke gerçekleri ve çevremizdeki jeopolitik çalkantılara rağmen ülkemizin büyümesi için işveren-işçi olarak uzlaşmacı bir süreci yakalamış bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde yapılacak 2018 yılı asgari ücret tespit çalışmalarında enflasyon tek belirleyici olmamalı, işsizlik oranları, verimlilik artışı, küresel, ekonomik ve siyasi gelişmeler, ekonomik riskler, rekabet gücü gibi belirleyici diğer değişkenler de dikkate alınmalıdır."
Önen, ekonominin dinamiklerine ilişkin objektif ve sorumlu tutumu sürdürme ilkesi ile hareket ettiklerini ifade ederek, asgari ücretin siyasetin konusu yapılmaması gerektiğine inandıklarını söyledi.
Hükümet-işveren-işçi ilişkisindeki uyumun, çalışma barışının, ekonomik gelişmelerdeki belirleyici etmenlerin başında olduğuna dikkati çeken Önen, Türkiye'nin rekabet gücünü zedeleyebilecek etkenlerin yerine, hep birlikte geleceğe odaklanılması gerektiğini söyledi.